giden ben değilim, yoldur…
dizesi de benimdir;
‘yollarsa her zaman biraz küskündür,
Yokuşlarda ve inişlerde..
dizesi de…
ve başka dizeler:
ben hep yollar düşledim,
derin yollarda yürürken…
Eğer sen yine İstanbul'san
Kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan
Sirkeci garı'nda tren çığlıklarıyla bıçaklanıp
Intihar dumanlari içindeki haydarpaşa'dan
Anadolu üstlerine bakıp bakıp
Ağlayan
(Sf:6)
ay düşünce denize
seni hatırlarım
ince ince yağan yağmur,
iskeleye yanaşan vapur
haydarpaşa garı
seni hatırlarım
ay düşünce denize
kalbim çarpar, telaşlı
bir kuş olur, siyahlar içinde bir kadın
ve yakasında ipiri kırmızı bir gül
seni hatırlarım
ay düşünce denize
söylenmemiş sessiz
bir şarkıydım, tozup
giden bir ilk kar
solgun begonya
kalkmak üzere bir tren
seni hatırlarım
Ay Düşünce -
Bir tren garı vedasının hüznüyle yaşıyorum uzun süredir hayatı. Üzerime giyip çıkartamadığım, yamalı bir gömlek eski bir hırka artık hüzün. Kaçsam da kurtulamadığım, üzerime gelen duvarlar şahit . Hüzün artık benim derim, kemiğim etim.
Bir tren garı vedasının hüznüyle yaşıyorum uzun süredir hayatı. Üzerime giyip çıkartamadığım, yamalı bir gömlek eski bir hırka artık hüzün. Kaçsam da kurtulamadığım...