Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birçoğu konuya açıklık getirme maksadı ile;
EsselâmuAleykûm 1.yorumda "Şeriatcılar burda barınamıcaklar artik:))" diye yorum yapan sözde okur vatandaşımızın(şaibeli) sözlerini kâle alıp bir açıklama yapacağım. Şöyle ki; şeriatçılar bu ülkeye başka ülkeden gelmediler! Onların atası, soyu sopu şeriatçıydı. Sen kalkıp ta ne had bilmezlikle burda barınamazlar diye konuşursun be
Kitapları seven birine aşık olmak gerek Hem de deliler gibi, çılgınca Mesela Özgürlük Heykeli'ne bakarken Paris'te Eyfel Kulesi'nin altında Ya da Haydarpaşa Garı'nda tren beklerken Belki de kütüphane rafları arasında Aslında dünyanın herhangi bir yerinde Kitapları seven birine aşık olmak gerek Hem de deliler gibi, çılgınca
Reklam
Kitapları seven birine aşık olmak gerek Hem de deliler gibi, çılgınca Mesela Özgürlük Heykeli'ne bakarken Paris'te Eyfel Kulesi'nin altında Ya da Haydarpaşa Garı'nda tren beklerken Belki de kütüphane rafları arasında Aslında dünyanın herhangi bir yerinde Kitapları seven birine aşık olmak gerek Hem de deliler gibi, çılgınca
Gökyüzünün kaç rengi var
Çocuklar bakın, Gökyüzü avuçlarımıza damlıyor Alıyorum fırçamı elime Başlıyorum hayal etmeye... Alabildiğine kuş uçmalı, Koyu mavi kanatlarında balıklar Yedi yaşındaki pamuk şekerlerim gibi Rengarenk bulutlar.. Yeniden dokunduruyorum renklerime, Sahil kenarındaki baloncu teyze Bırak balonları gizlice gökyüzüme.. Ve gökkuşağından bir tren garı, Bavulları olmayan yolcuların bankları Ellerinde yalnızca kitapla şeker olmalı Serpiyorum renkleri avuçlarıma Sarı,turuncu,mavi,pembe Beyaz çiçekler gökkuşağı içinde Avuçlarım kadar uçurtma Artık çocukların ellerinde dünya.. -Kübra Nur Gümüş
Sabah saat 10 sularında TREN GARI önünde toplanan ve demokratik bir hakkı kullanmak isteyen topluluğa yönelik saldırının kim ya da kimler tarafından yapıldığını hemen bilmek mümkün değildir. Ancak patlayan bombalar; Bilinmelidir ki yüksek kardeşlik bilincimize, dostluğumuza, geleceğimize ve vatanımıza yöneliktir. Şiddetle kınıyorum, elbette kınamak tek başına yetmeyecektir. Demokratik bir tepkinin bile kabul edilemediği koşullar karanlık bir zorbalığın habercisidir. Bu karanlığı ve zorbalığı dört gözle bekleyen KARANLIK GÜÇLER ANKARA'YI karartarak amaçlarına ulaşmak mı istemektedirler. Çünkü demokratik bir yol olan seçimlerin yapılamaması ya ülkemizi bir iç savaşa yada Anayasa'yı askıya alabilecek bir sürece hızla sürükleyebilecektir. Seçimlerin yenilenmesi isteği Ülkemizi karanlık bir döneme yöneltmiş ve kardeş kavgasını hızla artırmıştır. Halkımız sağduyuyu elden bırakmamalı ve başımıza örülmek istenen çorabı yırtıp atmalıdır. ZOR GÜNDE KARDEŞLİK BUNU GEREKTİRİR.
Yolculuğun Yolcuğu
giden ben değilim, yoldur… dizesi de benimdir; ‘yollarsa her zaman biraz küskündür, Yokuşlarda ve inişlerde.. dizesi de… ve başka dizeler: ben hep yollar düşledim, derin yollarda yürürken…
Hilmi Yavuz
Hilmi Yavuz
📍 Akyaka Tren Garı
Reklam
Yağmur+Şiir+Kahve= Mükemmel etkinlik
Eğer sen yine İstanbul'san Kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan Sirkeci garı'nda tren çığlıklarıyla bıçaklanıp Intihar dumanlari içindeki haydarpaşa'dan Anadolu üstlerine bakıp bakıp Ağlayan (Sf:6)
Bir tren garı vedasının hüznüyle yaşıyorum uzun süredir hayatı. Üzerime giyip çıkartamadığım, yamalı bir gömlek eski bir hırka artık hüzün. Kaçsam da kurtulamadığım, üzerime gelen duvarlar şahit . Hüzün artık benim derim, kemiğim etim.
Bir tren garı vedasının hüznüyle yaşıyorum uzun süredir hayatı. Üzerime giyip çıkartamadığım, yamalı bir gömlek eski bir hırka artık hüzün. Kaçsam da kurtulamadığım, üzerime gelen yumrukladığım ellerimi kanattığım duvarlar şahit. Hüzün artık benim derim, kemiğim, etim.
susamış bir kedi
Tarsus Tren Garı'nda saat beşte kalkacak olan İskenderun trenini bekliyorum. Sıcaklık otuz sekiz derece. Bir kedi, civardaki hayrata yaklaştı ve kuru musluğa ağzını dayadı. Sonra bir yudum su dahi bulamayınca çevresine bakındı. Musluğu açmak için ona doğru yürümeye yeltenmiştim ki bankta oturan topal bir adam benden önce davranıp musluğu açtı. Kedi neredeyse aralıksız on dakika su içti. Bu manzara en azından benim için oldukça can sıkıcıydı. Diyeceğim o ki, bu sıcakta ne olur sokaktaki kimsesiz kardeşlerimizi unutmayalım. Bazen bir kap su hayat kurtarır.
Reklam
Zaten kaç yıldır yaşamıyorum. Hep yanıldık mı, kimbilir? İnanmak gelmiyor içimden O yanlış tren bindiğimiz midir? Azala azala unutulduğumuz. Hani Leipzig Garı'nda biten. Yine yanlış mı yaşıyoruz? Karanlığımızı avuçlarımıza öksürerek.
Bir tren garı gibi yüreğim. Geleni çok kalanı yok. Uğur UKUT
No. 40: Öyle Bir Yer Var, Hissederek Durduğum.
Şimdi sıra sıra tren katarları geçiyor gözlerimin önünden, boğazımda birçok düğüm düğüm peydahlanmış kelime cümle olmaya gebe, vakit henüz o vakit değil biliyorum. Lime lime ayrılıyor içimde bir yerler, harfler çılgın mısralar olup gün yüzüne çıkabilmek adına oradan oraya pervasızca sıçrayarak uçuşuyorlar, bu dünya bir tren istasyonu, belki bir tren garı, belki huzur dolu bir liman, ölümden hemen öncesi mutluluk kahkahaları atmakla zamanı tükettiğimiz bir ağaç gölgesi belki de, bunu çok iyi anlıyorum.
Bir tren garı vedasının hüznüyle yaşıyorum uzun süredir hayatı. Üzerime giyip çıkartamadığım, yamalı bir gömlek eski bir hırka artık hüzün. Kaçsam da kurtulamadığım, üzerime gelen yumrukladığım ellerimi kanattığım duvarlar şahit. Hüzün artık benim derim, kemiğim, etim.
Ay düşünce denize seni hatırlarım İnce ince yağan yağmur,iskeleye yanaşan vapur Haydarpaşa garı seni hatırlarım Ay düşünce denize kalbim çarpar,telaşlı Bir kuş olur siyahlar içinde bir kadın Ve yakasında ipiri kırmızı bir gül Seni hatırlarım Ay düşünce denize söylenmemiş sessiz Bir şarkıydım,tozup giden bir ilk kar olgun begonya Kalkmak üzere bir tren seni hatırlarım Behçet Aysan
143 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.