Selamlar sevgili kitap severler
Dünya şiir gününüz kutlu olsun
Günün anlam ve önemine ithafen bugün sizlerle #ezelöztürk #bennasılleylaoldum kitabını paylaşmak istiyorum.
Şairimiz:
“Gördüm senin gölgelerini ben dünya,
Göründüğün kadar güzel değilsin…”
dizeleriyle başlıyor kitabımız. Bizleri dünyanın gölgelerinden selamlıyor.
…
Sonra sevgiliye
🔹 Yerli Bilimkurgu Yükseliyor dergisinin yeni sayısı, Türkiye'nin ilk uzun metraj kadın bilimkurgu ve distopya yönetmeni Serpil Altın'ın başarısıyla açılıyor. Amerika'da 19. Phoenix Uluslararası Korku ve Bilimkurgu festivalinde En iyi Bilimkurgu Filmi Seçilen “Bir Zamanlar Gelecek: 2121” adını taşıyan distopik filmin konusu
Tufan öncesi, son buzul çağı öncesi gelişmiş bir medeniyet var mıydı? Araştırılan ve takip edilen bu konu benim de hep aklımı kurcalamıştır ve aklımın bir köşesi hep bu fikri desteklemiştir kitap da bu konunun izlerinim peşinde ipuçları arıyor. Çoğu mekan ve sembollerin ortak noktaları tespit ediliyor. Fikir iyi ama okurken çok zorlama fikirler olduğunu düşündürdü. Okuması zordu. Arkeolojik bir keşif duygusu verir ve merak giderir mi tartışılır. Benim için askıda kalan bir kitap olarak kaldı.
Sümer adı geçtiği için çok merak ettiğim kitabı umduğum gibi bulamadım malesef. Mısır’da firavunun kardeşi olan Lateef’in sevdiği kız öldürüldükten sonra başlayan isyanla Mısır’ı terk etmesi ve Sümer’e Ur şehrine gitmesiyle yaşadıkları anlatılıyor. Bu sırada bazı güçlere sahip olan Lateef bu sayede uzun hayat yaşar. Ur’dan sonra Uruk’a ve ordan da başka yerlere giderek farklı deneyimler yaşamak ister. Hatta Utnapiştim’le bile karşılaşıp tufanı yaşar. Bu sırada Sümerlerin günlük yaşamları ile ilgili bilgiler alıyoruz. Bunun dışında Sümerlerin tanrıları Anunnakiler ya da gerçek tufan efsanesiyle ilgili bilgiler alamıyoruz. Hatta tufan sadece Uruk’da bir köyde yaşanıyor sadece. Bu anlamda çok saçma olmuş. Bari tabletlerde yazılana sadık kalınsaydı. Basit buldum kitabı. Daha derin ve bilgisel aynı zamanda daha fanstastik öğe sahibi mitolojik bir kitap olabilirdi. Çünkü Sümerlerle ilgili böyle kurgusal roman tarzı çok yoktur. O yüzden böyle sığ olmasaydı daha iyi olurdu. Anlatım konusunda sıkıntı yok. İki yazarın yazdıkları bölümler de farklı ama dil sade ve yalın. Sümerlerin okuma yazma kısımlarına çok değinilmiş ve takılıp kalınmış orada. Sümerlerle ilgili bilgi amaçlı değil de basit bir roman okumak isteyen okuyabilir ama benim gibi beklentiyle okumayın derim..
Ben onsuz ne yaparım, diye feryat eder. İnsan , ben şimdi kiminle sohbet ederim, Kimin boynuna sarılırım, derdimi kiminle paylaşırım, diye kendini yerden yere vururken , gerçek sevgi bunun neresinde?
Çoğunu okumadım sağdan soldan derledim:
Aşkın Şehidi - Ahmet TURGUT (Bozkırın Sırrı Türk Peygamber romanını öneririm)
Aşkın Elçisi - Ahmet TURGUT
Aşkın Secdesi - Ahmet TURGUT