İslam, insanı ekonomiye değil, ekonomiyi insana bağlamıştır.
Sayfa 27 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
İslam, bazı marksist veya kapitalist ekonomistlerin sandığı gibi sadece ekonomik bir doktrin olmadığı gibi bir çoğununda gördüğü gibi sadece bir inanış da değildir. Bir ekonomi anlayışı, tutumu ve çerçevesi de olan bir dünya görüşü, yaşayış ve medeniyet tarzıdır.
Sayfa 16 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Dağlar her zaman Allah’ın sonsuz gücünün, acımasının rahmetinin, bağışlayıcılığının ve insanın aczinin, korkuyla karışık ürpertiyle yaşandığı ve yeni açılımlar kazandığı yerler bilinir. Zirveden çevreye bakanlar, insan elinden çıkan araçların, çok katlı büyük yapıların, hiç öyle sanıldığı kadar, kalıcı olmadıklarının bilincine varır.
Sayfa 93Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Kitapların kenarlarına notlar düşmek, beğenilen yerleri çizmek, okumayı sevdirir, öğrenmeyi kolaylaştırır, düşünmeyi geliştirir. Notlar düşerek kitap okumak bilgiyi, tarihin derinliklerine dalarak düşünmek, bilgeliği zenginleştirir.
Sayfa 36Kitabı okudu
Kültürel zenginliğiniyitiren toplumlarda, kimsenin kimseye güvenmediği, kimsenin kimseye inanmadığı, kimsenin kimseyi dinlemediği, kimsenin kimseyi anlamadığı, yalnızca ekonomik kazançların korunmasının önemsendiği bir ortam oluşur.
Sayfa 17Kitabı okudu
“Ama hayat insanların planlarına ve isteklerine göre akmıyordu ve gecenin kendisi için yeni süprizler hazırladığının da henüz farkında değildi.”
Sayfa 140Kitabı okudu
“‘Yoksulun amacı, Yerleşebileceği Bir Yer, gerçekleştirilecek; efendilerin istekleri, İlerleme, dizginlenmeyecek.’ Bu ifade, saf ekonomik gelişmenin özünü, sosyal sarsıntı pahasına ilerlemenin gerçekleştirilmesini, tartışmasız kabul eder gidi görünüyor. Ama ayrıca, yoksulu kulübeciğine dört elle sarılmaya iten trajik gereksinime de işaret ediyor, zenginin kendisine özel çıkar sağlayan sosyal ilerlemeye duyduğu istek karşısında başarısızlığa mahkum olan bu çabalarında farkında.”
Sayfa 75Kitabı okudu
“Bunu düşünürken ayakları onu uzaktaki noktaya adım adım giderek daha çok yaklaştırıyordu. Bu arada nokta benek haline gelmişti. Sonra yavaşça bir damla ya dönüştü. Kısa süre sonra da o damla bir şekle büründü. Sonra Bruno yaklaştıkça, o şeyin ne bir nokta, ne bir benek, ne bir damla, ne bir şekil olduğunu gördü: O bir insandı. Aslında bir çocuktu.
Sayfa 98 - tudemKitabı okudu
