Çocukluğundan itibaren en ufak ihtiyaçlarını dahi hizmetçilerin giderdiği, Rus asilzadesi Oblomov'un boşa geçen hayatı anlatılıyor eserde. Ailesinden kalan Oblomovka isimli köyün sahibi olan Oblomov karakteriyle tanıştığınızda hiç şüphe yok ki "Hayatımda bu denli tembel bir insan tanımadım" diyeceksiniz. Hayata, insanlara, sevgiye, aşka karşı fazlasıyla kayıtsız olan Oblomov isimli karakter üzerinden bir insanın kendi iradesi/iradesizliği doğrultusunda hayatta neleri kaçıracağı ve bunların hangi sonuçlara malolacağı güzel bir kurgu çerçevesinde ele alınmış. Eylemsizliğin, kararsızlığın, bütün gün hiçbir şey yapmaksızın oturmanın bir insanın içine bu denli nüfuz etmesi ve onu ele geçirmesi düşüncesi bile insanı korkuturken, Oblomov'un hayatını okuyunca insan kâh doruklara ulaşan tembelliğine kızıyor kâh bu eylemsizligin getirdiği sefil hayatına üzülüyor. Yaklaşık 620 sayfa olmasına rağmen kısa bölümler halinde yazılan eser okuyucuyu sıkmadan, akıcı bir biçimde ilerliyor. Anlatımı ve betimlemeleri sağlam, merak uyandıran, okunabilecek, güzel bir eser.