Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Vergilius

Vergilius
@tulingrl
(Rahatsız etmeyin.) Kamu ahlâkına yön vermek kaldırım yosmalarına düşmez sevgili dostum.
Economics 4/5
Samsun
Amasya, 8 Mayıs 2001
327 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Her ne kadar her türlü iktidarla girdiği kafa kafaya çatışmadan her zaman mağlup ayrılsa da, iktidardan yoksun olsa da, hakikatin kendine özgü bir kuvveti vardır: İktidardakiler her türlü tertibe girebilirler, ama hakikatin yerini alabilecek, geçerli [bir şeyi] ne keşfedebilir, ne de icat edebilirler. İkna ve şiddet hakikati yok edebilir ama onun yerini alamazlar.
Sayfa 349Kitabı okudu
Reklam
Uygarlığın gelişimini teşvik eden şey her ne ise o aynı zamanda savaşa da karşıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biraz spekülasyon sonucunda bu içgüdünün yaşayan her canlıda işbaşında olduğu ve ona zarar vermek için, yaşamı başlangıçtaki cansız duruma indirgemek için çabaladığını düşünmeye başladık. Bu yüzden bu içgüdü ölüm içgüdüsü diye anılmayı kesinlikle hak eder; bu arada erotik içgüdüler yaşama çabasını temsil ederler. Ölüm içgüdüsü özel organlar yardımıyla dışarıya, nesnelere yöneldiği zaman yıkma içgüdüsüne dönüşür. Organizma kendi yaşamını, deyim yerindeyse yabancı bir yaşamı yıkarak korur. Fakat ölüm içgüdüsünün bir kısmı organizmanın içinde işlemeye devam eder.
Bugün milletleri yönlendiren ideallerin, onları karşıt yönlere savurduğu son derece açıktır.
Reklam
...fikirler, ancak toplumun bireyleri arasında kayda değer bir yakınlık söylemi yaratırlarsa önem kazanabilirler ve bu fikirlerin ne kadar büyük bir hakimiyet kuracağı sorusu ortaya çıkar.
...savaş şiddetle arzulanan "daimi" barış saltanatını kurmak için uygunsuz bir araç olmaktan uzak görünür çünkü savaş, içinde güçlü merkezi devletin gelecekteki savaşları imkânsız kılacağı daha büyük birimler yaratır.
Toplum eşit derecede güçlü bireylerden oluştuğu sürece durum basittir. Ortak yaşamın güvenliği garantilenmek isteniyorsa, her bireyin gücünü şiddet içeren kullanımlara yönlendirme amacıyla kendi kişisel özgürlüğünden ne ölçüde vazgeçebileceği, bu kurumun yasaları tarafından belirlenecektir. Fakat böylesine sükünet hali ancak teorik olarak mümkündür. Gerçekte toplum başlangıçtan itibaren eşitsiz güçlere sahip unsurlar içerdiği için erkekler ve kadınlar, büyükler ve çocuklar durum karmaşıktır ve bir süre sonra savaşlar ve fetihlerin sonucunda efendilere ve kölelere dönüşen galipleri ve mağlupları da kapsamaya başlar. Bu noktadan sonra toplumun adaleti, o toplum içinde eşitsiz ölçülerde güce sahip olanların dışavurumu haline gelir; yasalar yöneten unsurlar tarafından ve onlar için yapılır ve boyunduruk altında olanların haklarına pek yer vermez.
Toplum sürekli olarak korunmalı, örgütlenmeli, başkaldırı riskini önceden görmek için düzenlemeler yapmalı ve bu düzenlemelere yasalara saygı duyulması için ve yasaya uygun şiddetin hayata geçirilmesini denetlemek için yetkili merciler oluşturmalıdır. Toplumun bu tür çıkarları fark etmesi birleşmiş bir grubun bireyleri arasında duygusal bağlar oluşturmaya başlar, bu ortaklık bağları toplumun gücünün gerçek kaynağıdır.
Şiddet birleşerek kırılabilir ve birlik olanların gücü artık tek bir bireyin şiddetinin aksine hukuku temsil eder. Böylece hukukun toplumun gücü olduğunu görüyoruz. Yine de şiddet ona karşı direnen her bireye yönelmeye hazırdır.
Reklam
50 syf.
·
Puan vermedi
Einstein’a Mektup
Einstein’a MektupAlbert Einstein
8.2/10 · 327 okunma
Nisan Ayı Makale Okumaları
Büyükakın, T. (1995) Enflasyon Teorileri ve Türkiye'de 1980 Sonrası Enflasyon Birinci, Y. (2011) Enflasyon, Para Politikası ve Stratejileri Akyüz, H. (2020) 2010-2017 Dönemi Türkiye'de Enflasyonun Gelişimi ve Enflasyonu Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi Künç, S. (2011) Enflasyon Teorileri Bronfenbrenner, M. ve Bolzman, F. (1973)
382 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Totalitarizmin Kaynakları 3
Totalitarizmin Kaynakları 3Hannah Arendt
8.5/10 · 35 okunma
Bir tiran, herkesin eylemleri şöyle dursun, kendini asla emrindekilerle özdeşleştirmez; onları günah keçisi olarak kullanabilir ve halkın gazabından kendini kurtarmak için emrindekilerin eleştirilmesini memnuniyetle ister, ama her zaman emrindeki herkesle, tüm tebaasıyla arasına mutlak bir mesafe koyar. Öte yandan [totaliter] lider, emrindekilerin eleştirilmesini hoş göremez, zira onlar her zaman lider adına hareket ederler; eğer lider kendi yanlışlarını düzeltmek isterse, bu yanlışları uygulamış olanları tasfiye etmelidir; eğer kendi yanlışlarını başkalarına atmak isterse de onları öldürmelidir. Bu örgütsel çerçeve içerisinde bir hata ancak sahtekarlık olabilir: Liderin bir düzenbaz tarafından taklit edilmesi.
Sayfa 146Kitabı okudu
Hareket açısından örgütlü şiddet, hareketin uyduruk dünyasını kuşatan pek çok koruyucu duvardan en verimli olanıdır; öyle ki bu duvarın "gerçekliği", bir üye hareketten ayrılmayı yasadışı eylemlere suç ortaklığının sonuçlarından daha fazla korkutucu bulduğunda ve harekete üye olmayı muhalif olmaktan daha güvenilir bulduğunda ortaya çıkar.
Sayfa 144Kitabı okudu
2.141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.