Düşün ki bu yol yarıda bırakılmaz. Bu yolda yarım adımlarla da yürünmez. Bir kere yola düzüldükten sonra, dizlerde derman kalmayıncaya, kalp yorgunluktan çatlayıncaya kadar koşulur.
Hiçbir mektubumda eskimeyecek olan bir söz varsa o da şudur:
Seni çok göresim geldi. Ancak bu hasret öyle bir hasrettir ki yan yana olduğumuzda bile bâkidir.
Hiçbir sözün, hiçbir yazının beni anlatmaya yeterli olmayacağını biliyorum. Hâlbuki dünyada bana “Ne istiyorsun?” diye sorsalar hiç düşünmeden vereceğim cevap şudur:
“Anlaşılmak istiyorum!”