Atatürk şöyle demişti.
İçtimai (toplumsal) hayatın başlangıcı ailedir. Sosyal kuvvetin temeli aile hayatındadır. Aile hayatındaki bozukluk muhakkak içtimai, iktisadi, siyasi acziyete (bozukluğa) yol açar.
Bu duygu ile bencillik, kuruntu, kibir vb kötü haller kuvvetini kaybeder, yavaş yavaş silinir; manevi hazza bürünen insan, vatanı için, milleti için sonsuz bir çalışma iştiyakı içinde kültür ve medeniyetin şahikalarında yükselir.
Dediklerine göre, insanların "normal" yaşayışında resmi evlenme diye bir şey mevcut olmayıp, aile sonradan ortaya çıkmış bir yeniliktir. Hürriyet duygusunu kayıt altına alan bu müessese aynı zamanda insan "mutluluğunu da" engellemektedir. O halde, mesûd olmak için aile hayatını kaldırmak icab eder!!!
Avrupa'nın dış şâşası karşısında onu taklide sürüklenerek kendimizi kaybetme pahasına Avrupalı olmak değil, büyük milletimizin isteğine de uyarak milli - manevi İstiklal içinde çağdaşlaşma kararında olduğumuza göre, Batı medeniyetinin bu gerçek yanını iyi anlamamız lazımdır.
Kitap an itibari ile bitti, sıcağı ile yazayım istedim. Biraz uzun soluklu okuma oldu. Zira kitapta yer alan makaleler, her biri bir kitap derinliğinde muhtevâlı makalelerdi. Hâl böyle olunca okunan yazılar üzerine bol bol tefekkür etmek gerekirti. Ben de Allah'a şükür ki kitap üstünde bolca tefekkür ettim diyebilirim.
Peki kitap neyden bahsediyordu?
Yazar kitapta Türk'ü ve doğal olarak Türk Milliyetçilerini alâkadar eden her konudan bahsetmiş, konu yelpazesi çok geniş. Türk Milliyetçiliğinin tarihi temellerinden, Orhun Abideleri'nden, Türk'ün milletleşme sürecinden tutun; Türk Milliyetçilerinin kültür konusunda ne düşündüğünden, medeniyet tasavvuruna varınca kadar bir çok konu var.
Bana göre kitabın en dikkat çekici satırları ise Atatürk ve Atatürkçülük mevzularında yazılmış satırlardı. Zira Türk Milliyetçisi ve büyük bir mütefekkir olan İbrahim Kafesoğlu'nun elinden Atatürk'ü okumak öğreticiydi. Mesela yazarın inkılaplara bakış açısı da dikkat cezbediyor. Zira inkilapları Türk tarihinden çeşitli temellere dayandırıyor ve havada kalmayacak şekilde açıklıyor.
Fikrî manâda nesiller boyu istifâde edileceğine inandığım muhteşem bir eser olmuş.
Allah razı olsun diyor, merhum Hoca'mıza rahmet diliyorum.
Aile millet varlığında temel yapı durumunda olduğu için, millet birliğini korumayı vazife bilen milliyetçilikte büyük bir itibar sahibidir. Buna karşılık kurulu nizam-ı devirmek isteyen cereyanlar aile yuvasını sarsmaya çalışırlar. Nitekim gayesinin mevcut nizam-ı yıkarak idare düzenini değiştirmek olduğunu ilan eden Marksizmin başlıca hücum hedeflerinden biri aile müessesesidir.
Batı medeniyeti bir bütün ise ve tavsiye edildiği gibi, bu medeniyetin toptan kabulü gerekiyorsa, batının yalnız bir nevi edebiyatı, tek bir felsefe sistemi, aynı tarz mimarisi veya resim ekolü, bulunmadığına göre, hangi avrupalı milletin nesi alınacaktır? Almanın idealizm felsefesi mi, veya Amerika'nın pragmatik felsefesi mi? İtalyan edebiyatı mı yoksa İsviçre Halk müziği mi?
... Ya hep ya hiç iddiasında bulunan toptancı görüş milleti korkunç bir çıkmaza sürüklemektedir.