Türkiye'nin temellerindeki bozukluk, şu şekilde özetlenebilir: Burjuvazinin doğuşunu geciktirmiş olan, onu güçsüz kılan ve gelişmesini engelleyen bir ortamda, burjuvaziye dayanarak kalkınma çabası.
Sayfa 297 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Devletin iki yüz yıldan beri sürekli olarak güçten düştüğü bir ortamda onun görevlerini yüklenen kişiler, yaptıkları işin karşılığını halktan fazlasıyla çıkarmaktadır.
Sayfa 408 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İleri üretim tekniğine sahip bir ülkenin etkisine toplumun henüz girmemiş olduğu ilk dönem. Tutarlı ve düzenli bir hayat tarzının, çok yavaş gelişen ekonominin belirlediği bu aşamadaki toplumlar, büyük özellikleri olan dengeden ötürü Eski Denge toplumları diye tanımlanabilir.
İkinci dönemin özelliği, toplumun dıştan gelen yı- kıcı darbeler ve etkenler sonucunda dengesini kaybetmiş olmasıdır. Geri kalmışlığın objektif ölçülerinin belirdiği bu durum kalıcı ya da geçici olabilir. Eğer toplum, denge- sizliklerin üstesinden gelip iç ve dış engelleri temizler, bün- yesindeki sarsıntıyı bir silkinmeye dönüştürebilirse, kalkın- maya başlayabilir. Geri kalmışlığın, çocuk ölümlerinden üretimin düşüklüğüne kadar uzanan belirtileri yeni bir den- geye yönelen bu ülkede yavaş yavaş yok olur. Dengesiz- likleri altedemeyen toplumlar ise hem eski tutarlılığını kay- beder hem de yeni bir temele oturamaz; yapısı, ekonomi- si ve değer ölçüleri soysuzlaşır. Günümüzdeki geri kalmış ülkelerin hemen hepsi böy- le bir «sürekli dengesizlik* durumundadır.
Kendilerinden üstün teknoloji düzeyindeki ülkelerle sürekli teması olmamış toplamların belirli özelliği uyum ve dengedir. Bu toplumlarda ekonomi daha çok dışa kapalı bir görünüştedir; tekniğin ağır gelişmesine paralel olarak insanların ihtiyaçları da yavaş artmaktadır.
Tabiatla yapılan mücadele öyle güçsüz silâhlarla yü- rütülmelidir ki, insan «savaşın bir tarafı değil, tabiatın bir parçasıdır.»
Reklam
208 öğeden 461 ile 208 arasındakiler gösteriliyor.