Nazım Hikmet'e bir şiir;
Ayrıldın, bir veda sözü mırıldanmadan Nazım.
Ağzında mahpushanelerden yadigar hüzünlü bir kıvrım
Geniş omuzlarında sürgünlüğün ağır yükü
Ve göğsünde iyi bir devin yüreğini taşıyan
Ve bir kez daha
Acılar eklendi hayata
Ve bir dost eksildi ondan.
Çıkıp gelmiştin bize bir gün
Şiirlerin elle tutulmayan dünyasından
Soyut ülkesinden gazete
Haklı nedenler olmadan tutulmayan her söz, sizin kendi gözünüzde kim olduğunuzu derinden yaralar.
Sayfa 144
Verdiğimiz sözleri tutmak için yaşıyoruzdur belki de. Kişiliğimizi, inancımızı sınayan, verdiğimiz sözleri yerine getirip getiremediğimizdendir. Tutulmayan söz, kırılan yemin hayatı da anlamından boşaltıyor demek ki! Yüce bir amaç uğruna verdiğiniz söz ile tek bir insana verdiğiniz söz arasında sadece bir rengin tonları kadar farklılık vardı. Özünde insanın bir değere bağlanmasıyla ile ilgiliydi her şey.
Sayfa 272Kitabı okudu
“Sözünü tutan insan, verdiği her sözü önemli görür. Söz vermenin önemlisi, önemsizi yoktur. Haklı nedenler olmadan tutulmayan her söz, sizin kendi gözünüzde kim olduğunuzu derinden yaralar.”
Söz vermenin önemlisi,önemsizi yoktur.Haklı nedenler olmadan tutulmayan her söz,sizin kendi gözünüzde kim olduğunuzu derinden yaralar.
Sayfa 127
Söz vermenin önemlisi, önemsizi yoktur. Haklı nedenler olmadan tutulmayan her söz, sizin kendi gözünüzde kim olduğunuzu derinden yaralar.
Söz vermenin önemlisi, önemsizi yoktur. Haklı nedenler olmadan tutulmayan her söz, sizin kendi gözünüzde kim olduğunuzu derinden yaralar.
"Söz vermenin önemlisi, önemsizi yoktur. Haklı nedenler olmadan tutulmayan her söz, sizin kendi gözünüzde kim olduğunuzu derinden yaralar. Bunun için kişinin "hayır" demeyi öğrenmesi gerekir. "Hayır" demek cesaret ister; başkaları kırılır mı, alınır mı, beni sevmezler mi, hakkımda olumsuz düşünürler mi gibi sorular içinde yaşamını düzenleyen biri "hayır" diyemez. Çünkü, henüz yaşamında neye "evet!" dediğini keşfetmemiştir."