Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

serap

serap
@ucyuzsayfa
8 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
Rachel’a hiçbir zaman şu an olduğu kadar ihtiyaç duymamıştı, onun yokluğu, içinde çok derin, çelik gibi bir soğuk yaratıyordu. Karısı onun en mahrem yerlerine ulaşmayı, o küçük bıçaklarını oralara saplamayı çok iyi biliyordu. Sevgiyle nefretin arasındaki fark kaybolmuş gibiydi, birbirlerine o kadar yakındılar işte.
Reklam
Hadi ama, biraz çay iç hiç olmazsa. Ağlaya ağlaya vücudunu susuz bıraktın.
Zaten bütün gün başı ağrıdığından gergindi, sanki rüyasında bir şey onu uyarmıştı da ne olduğunu hatırlayamıyordu: Yüzeyin hemen altında bir işaret ya da imge; derindeyse ıstırap, yangın çıkmış gibi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Entelektüel bir inancın kemiklerinin üzerine et ve kan koymak o kadar kolay değil; Martha, Joss’a, ırksal önyargıları kınadığını çarçabuk ve kolayca söyleyiverdiğini hatırlayınca utanıyordu; çünkü aslında, insanları önce gruplarına, milletlerine ya da derilerinin rengine göre algılayıp, daha sonra birer insan olarak düşünmediği bir zamanı hiç hatırlamıyordu.
Martha yer altındaki nehirlerin acı vererek onun damarlarını doldurduğunu ve dayanılmaz bir basınçla şişirdiğini hissediyordu; bedeni topraktı ve büyümenin acısını bir galeyan gibi yaşadı; gözleri biteviye, sabit bakıyordu güneşin gözü gibi.
Reklam
Birden, Martha’nın içindeki his derinleşti ve bu sırada neyi unuttuğunu fark etti; bir vahiy gibi beklediği şeyin mutluluk değil acı olduğunu unutmuştu; hatırladıkları daima, sevinç ve başarıydı; unuttuğuysa, esrime, aydınlanma gibi sözcüklerin -neşeyi akla getirdiklerinden- tanımlayamayacağı bir ruh haline yol açan bu zorlu doğumdu.
Bu yolculuğu ilk olarak ne zaman hayal ettiğimden ya da nefes almak kadar doğal bir parçam haline ne zaman geldiğinden emin değildim. Çok uzun süre olmuştu ya da öyleymiş gibi geliyordu. Kendimi buna o kadar adamamıştım ki beni bütün olarak yutmuştu.
İki dünya var. Biri su, toprak ve minerallerden oluşan dünya. Bir çekirdeği, bir örtüsü, bir kabuğu ve solunacak oksijeni var. Diğeri korkudan oluşan dünya.
Biliyor musun, suçluları bulmak çok kolaydır; kimsenin suçlu olmadığını kabullenmektir zor olan.
Sayfa 227Kitabı okudu
… eğer tünelin sonunda olan şey tünele girmeden önce olanın kopyasıysa, bu her şeyin sonu, yolculuğun sonu, tünelin sonu, taş duvarın üzerindeki yarık değil mi, diye sordum kendi kendime. Tuhaf bir mutluluk duygusuyla, elbette öyle, dedim. Bitti. Nihayete erdi. Nokta.
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
“Gidiyorum,” dedi, “Vedalaşmak için yukarı gelecektim.” Babası yalan söylediğini biliyordu ama bilmezden geldi, gülümsedi ona. Karla örtülü caddeye, beyaza çalan gökyüzüne, gri ışığa baktı; upuzun boyuyla, mahvolmuş haliyle karşısında duran oğluna baktı, bu dünyanın sadece oğluyla kendisinin barındığı ıssız bir yer olduğunu hissetti. Bunu ona söylemek üzereydi. “Nereye gidiyorsun?” demek üzereydi, “Bu dünyanın ıssız bir yer olduğunu bilmiyor musun?” Ama söylemedi.
Sayfa 117Kitabı okudu
Makul görünen şeyler ise gerçek değildir, gerçeğin kırpılmış halidir, kurgudur. Gerçek daima saçmadır. En kötüsü de, insanın yalnızca bunu bildiğinde, sadece burada öğrenilebilecek olan şeyi öğrendiğinde, sonunda gerçeği kabullendiğinde mutlu olabilmesi. Başka türlü söyleyeyim: Daha önce savaştan, hayattan, her şeyden önce kendimden nefret ediyordum; şimdi ise hayatı, savaşı, her şeyden önce kendimi seviyorum. Şimdi mutluyum.
Sayfa 104Kitabı okudu
… ve şimdi, ölümün saydam güzelliğini, o sınırsız, ışıltılı güzelliğini tanıdıktan sonra, sanki büyümüş, yayılmış, uzamış, daha önce hayli kısıtlı olan sınırlarının çok ötesine geçmiş gibi hissediyorum kendimi
Sayfa 103Kitabı okudu
Çünkü burada hepimiz deliyiz, deliyiz ve yalnızız. Ne ilerleme olasılığı var ne de geri çekilme; ne kazanılacak ne de kaybedilecek bir şey var. Güneş görmeyen boş bir kuyunun dibine yerleştirilmiş görünmez bir dairede volta atıp duruyor gibiyiz. Karanlıkta yazıyorum. Korkmuyorum. Ama kimi zaman, kim olduğumu anlamak üzereymişim gibi geliyor, herhangi bir yolda herhangi bir dönemecin arkasında bir asker olarak karşıma çıkıvereceğimi düşününce ürküyorum.
Dehşet şu an savaşta hüküm sürüyor ama bizim içimize çok daha önce yerleşmiş.
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.