"Edebiyata (dünya edebiyatına) ulaşmak, ulusal kibrin, dar görüşlülüğün, zoraki taşralılığın, anlamsız müfredat eğitiminin, tamamlanamayan kaderlerin ve kötü şansın meydana getirdiği hapishaneden kaçmaktı. Edebiyat, daha büyük bir hayata, yani özgürlük alanına giriş pasaportuydu.
Edebiyat özgürlüktür. Özellikle de birer değer olarak okumanın ve içe dönüklüğün ayaklar altına alındığı bir çağda edebiyat, özgürlüğün ta kendisidir!"