Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"...bağlı olmadığını düşündüğüm ya da bana onu hatırlatmayan ne var ki? Şu yere bile baktığım anda, taşların üzerinde onun yüz hatlarını görüyorum. Her bir bulutta, her bir ağaçta, geceleri dolduran havada, gündüzleri baktığım her şeyde o var. Her yanım onunla dolup taşmış durumda. Karşıma çıkan her erkeğin ve kadının yüzü onun hatlarını taşıyor ve benimle alay ediyor; benim kendi yüzüm bile!"
Aynanın önüne gel de, ne dilemen gerektiğini sana göstereyim. Gözlerinin arasındaki şu iki çizgiyi görüyor musun? Sonra, yukarı doğru halka halka duracağı yerde tam ortasından aşağı inik duran şu kalın kaşları ve mertçe açıldığı hiç görülmeyen, kapakları altında şeytanın casusları gibi gizli gizli ışıldayan, derinlere gömülü şu iki kara iblisi görüyor musun? İşte asıl o sert çizgileri yok etmeyi, gözkapaklarını çekinmeden içtenlikle açmayı, o iblisleri de kötü düşünce ve kuşkudan kurta- rıp bir düşmanlığını görmediği kimseleri dost bilen,inançlı, saf birer melek haline getirmeyi, işte asıl bunları iste ve öğren. Yediği tekmeleri hak etmiş de yine de çektikleri yüzünden, yalnızca tekmeyi atandan değil, bütün dünyadan da nefret eden bir alçak tavrı takınma!"
Sayfa 71
Reklam
Ne kadar içten bir alıntı... Ben çok sevdim
Kendi yüreğine neden ihanet ettin, Cathy? Avutmak için söyleyecek bir tek sözüm yok... Sen bunu hak ettin... Kendi kendini öldürdün sen! Evet, beni öpüp ağlayabilirsin, benden de öpücük, gözyaşı koparabilirsin. Bunlar canını yakacaktır. Seni lanetleyecektir. Beni seviyordun. Peki, bırakıp gitmeye ne hakkın vardı? Bana cevap ver: Edgar'a duyduğun o gelgeç heves yüzünden beni terk edip gitmeye ne hakkın vardı? Bizi birbirimizden yoksulluk, düşkünlük, hatta ölüm, Tanrı'nın, ya da Şeytan'ın üzerimize yağdıracağı hiçbir şeyi ayıramayacakken, sen bunu kendi arzunla yaptın. Senin yüreğini ben yaralamadım... kendin yaraladın! Bunu yaparken, benimkini de yaraladın. Güçlü kuvvetli olduğum için bu bana daha da kötü geldi. Ben yaşamak istiyor muyum? Bu acaba benim için nasıl bir hayat olur? Senin yoksulluğun... Ah, Tanrım! Sen, ruhun toprağa gömülü halde yaşamak ister miydin?
"Sonra, seni unutmak, kendimi unutmak demek olacak, Catherine."
İnsan elinden geldiği kadar aşk uğruna şeytana karşı çıkabilir, ama vakti gelince, gökteki meleklerin hepsi yan yana gelse bile onu kurtaramaz.
Yalnız, ihanet ile şiddet iki ucu sivri oklara benzer; kullananları düşmanlarından beter yaralar.
Reklam
İşin doğrusu, eninde sonunda insanın kendini düşünmesi gerekiyor, uysal ve iyi yürekli olanların bencillikleri zorba olanlarınkinden insaflı oluyor.
İnsan, karşısında dik başlılık görmezse, hiç huysuzlanıp hırçınlaşabilir mi?
“…insan tanımadığı bir başka insanın sevgisinden ölebilir mi hiç?”
Sayfa 281 - From Nelly
"Kitaplarımı elimden alın, çıldırırım!"
Sayfa 360 - Can Yayınları, 30. BasımKitabı okudu
Reklam
Hem beni en çok bezdiren şey, bir yıkıntıya dönmüş bu beden, bu zindan. Bunun içine kapanıp kalmaktan usandım. Bundan kurtulup o pırıl pırıl dünyaya gitmeye, artık hep orada kalmaya can atıyorum. İstediğim, gözyaşları arasında orasını şöyle bir görür gibi olmak, sızlayan bir yüreğin duvarları ardından oranın özlemini çekmek değil. Gerçekten o dünyayla bir olmak, onun içinde olmak istiyorum.
Bu, benim Heathcliff'im değil. Ben benimkini yine eskisi gibi seveceğim ve yanımda götüreceğim. O benim ruhumda.
Bu suskunluğu, onun ne biçim duygular içinde olduğunu açıklıyor bana; anlamak için başka şeye gerek yok. Kendisinin çoğu zaman sinirli, kaygılı bir hali olduğunu söylüyorsun. Huzur içinde olduğunu bundan mı anlıyorsun? Kafasında her şey karmakarışık diyorsun: İçinde bulunduğu o korkunç yalnızlık ortasında, başka türlü olabilir mi, söylesene?
Kitap olmayan bir eve girince benim tepkiler olur gibi
"Bağışlayın, ama burada kitapsız nasıl yaşayabiliyorsunuz?"
Sayfa 360 - Can Yayınları, 30. BasımKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.