Bazen çözüm önünüzde durur ama daha önceki tecrübeleriniz size çaresizliği öylesine öğretmiştir ki başınıza kaldırıp bu çözüme bakmayı denemezsiniz bile .
Rüzgârlı bir yere bırakılmış yanan bir mum gibiydi boşlukların insanı. Küçük şeyleri küçümseyen, büyükleri kaldıramayan ,hep heyecanlanan, çabucak vazgeçen…
Etrafında ne kadar imkan olursa insan onun daha fazlasını isteme eğiliminde olduğu için , kendi kendini mutsuz eden enteresan bir tür örneği sergiliyor.
"Bir ülkede edebiyat ve sanattan çok siyaset konuşuluyorsa o ülke üçüncü sınıf bir ülkedir."
Uğur Batı - Sanat veya Kültür Bize Komplo mu Kurdu Acaba? "Zorunlu Kulluktan Gönüllü Kulluğa Sanatın ve Kültürün Yokluğu"
İşbu yüzden siz de hamd ü senalar edin. Bazen iblis görünen her şey olduğu gibi değildir. Nusret rüzgârının nereden nasıl estiğinden çok, niye estiği önemlidir. Görebilene tabi!