üşengeç salyangoz
@usengecsalyangoz
10 Ekim
77 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
"Bir kadın ve bir erkeğin alışılageldik hikâyesi; alışılageldiği gibi, hep yaşandığı gibi olan. Sonu da aynı sıradan son. Kadın acı çeker. Erkek özgür kalır."
Oscar Wilde'ın okuduğum ilk eseriydi. Dilinin akıcılığını ve düşüncelerini dile getiriş şeklini sevdim. Bundan sonra diğer kitaplarını da okuyacağım bir yazar.
Kitapta en sevdiğim karakter Hester oldu. Düşüncelerini dile getirirkenki cesaretine hayran kaldım. En sevmediğim karakter ise her söyleneni düşünmeden beğenmesi ve kendini aşağı gördüğü için Lady Hunstanton oldu.
• Birazcık Spoiler •
Kitapta; 20 yıl sonra tesadüf eseri tekrar karşılaşan Bayan Arbuthnot ve Lord Illingworth'un yüzleşmesini okuyoruz. Gençlik yıllarında Bayan Arbuthnot, Lord Illingworth'u çocukları olmasına rağmen onunla evlenmeyi reddeddiği için terk etmiştir. Tesadüf bu ki, Lord Illingworth oğlu olduğunu bilmediği Gerald'a katibi olmasını teklif etmiştir. Bu haberi kutlama yemeğinde ise karşılaşma gerçekleşir.
Önemsiz Bir Kadın
Oscar Wilde
Sirenler ve heyecanla dolu bir kitap
Bu aralar kitap okuyasım çok olmadığı için elimde süründü o yüzden konusu ve kurgusu ilgi çekici olsa da pek sevemedim. Fantastik kitapları bir çırpıda okuyunca daha güzel oluyor. Öncellikle bazı kısımları anlamak için 3-5 kere tekrar okumam gerekti. Çeviriden kaynaklandığını düşünüyorum. Sevdiğim bir nokta ise: karakterler arası duygunun yavaş yavaş işlenmesi.
Eğer sirenler ve deniz, korsanlık temalı kitapları seviyorsanız bu kitap sizin için.
Konusu:
Keto Deniz Krallığı'nda yaşayan her bir siren doğum günü haftasında güç göstergesi olarak insanların kalbini çalmaktadır.
"Prens Katili" olarak bilinen ve tahtın sıradaki varisi Lira, Denizler Kraliçesi annesinden sonra en fazla kalbe sahip sirendir. Çalması gereken son bir kalp kalmıştır. Bu kalpten sonra Denizler Kraliçesi o olacaktır. Lira, kuzeni Kahlia'ya bir insan kalbini nasıl çalacağını öğretmek için onunla ava gider ve doğum günü haftası olmamasına rağmen bir kalple krallığa döner. Bu duyan annesi onu cezalandırır ve ancak "Siren Katili" olarak bilinen Midas Prensi Elian'ın kalbini çalarsa tahta geçebileceğini söyler. Bunun üzerine Lira Midas'a gider ve tam prensi öldürecekken prensin kalp atışından etkilenir ve merhamet edip onu öldürmekten vazgeçer. Annesi tarafından insani duygular besleyip merhamet ettiği için cezalandırılır ve insana çevrilir. Krallığına ancak prensin kalbini getirirse geri dönebilecektir... Lira bu görevi tamamlayabilecek mi?
Krallığı Öldürmek
Alexandra Christo
Tüm sırlar açığa çıkıyor
Kesinlikle bir çırpıda okunabilecek ,ilk kitap hariç, sürükleyici bir seri. Her kitapta olaylar durgun başlayıp sayfalar ilerledikçe son noktaya hızla çarpıyorsunuz adeta. Bu kitaba kesinlikle bayıldım. Sonunu tahmin edememek, artık karakterlere iyice alıştığımdan sayfaların su gibi akması keyifliydi. Konusuna gelecek olursak:
Polisler buldukları bir ipucu sayesinde ikinci kitapta ölen karakterin ölümünün aslında "kaza" değilde cinayet olabileceğini düşünmektedirler. Bunun üzerine Leda'yı sorguya çağrırlar ve olaylar başlar.
•SPOİLER•
Avery'nin anne babası gerçekten sadece para ve şöhret odaklı insanlar iğrendim. Bunu anlayınca Atlas ve Avery ilişkisi daha az iğrenç gelmeye başladı çünkü anne babalarıyla gram iletişimleri yok sanki çocuklu arkadaşlığından sevgililiğe dönmüşler gibiler. Yani onları aile yapan değerlerle büyümemişler.
Cord ve Rylin sonunda yani, bu ikili için ayrı bir kitap çıksa okurum.
Brice ve Calliope (Beth), uyumları gerçekten muhteşem, bayıldım.
Leda ve Watt zaten 10/10.
Umarım Avery başladığı yeni hayatında Atlas'ı buluyordur.
Bu arada Avery'nin kaçtıktan sonraki hayatını anlatan bir kitap daha ilginç olabilir.
Birinci Kat 3- Kayıp Gökyüzü
Katharine McGee
Okur Takip Önerileri
Yeni bir ölüm yeni sırlar getirecek
Kesinlikle ilk kitaptan kat be kat daha iyiydi. Hatta okumak için can attığım bir kitap oldu. Abi-kardeş ilişkisi olmasa kesinlike daha yüksek bir puan verebilirdim. Konusuna gelecek olursak:
İlk kitabın sonunda ölen karakterimizin intikamını almak için sevgilisi işe koyuluyor ve olaylar başlıyor. Seriye yeni karakterler ekleniyor: Calliope ve annesi Elise. Bu anne-kız hayatlarını zengin insanları dolandırarak geçindiriyor. (Bence 2. kitabın ilkinden daha güzel olmasının bir nedeni de Calliope ve Elise.) Ve sıradaki hedefleri: New York. Yeni gelen karakterlerle herkesin sırları ortaya dökülüyor ve yeni bir oyun başlıyor.
•SPOİLER•
Leda Watt ikilisi yeni favorim. Birbirlerini hoşlanmalarını ama kendilerine bile itiraf edememelerini okumak keyifliydi.
Rylin ve Cord hala birlikte değiller. Umarım 3. kitapta düzeliyorlardır.
Gelelim en sevmediğim çifte: Atlas ve Avery. Gerçekten sonunda ayrıldınız ya benden mutlusu yok. Tamam her ne kadar üvey kardeş olsanızda çocukluğunuzdan beri kardeş değerli altında büyüdünüz ve anne, baba dediğiniz kişiler aynı. Koskoca dünya da başka sevebileceğiniz insanlar mı yok?? Hele yazarın bu ilişkiyi güzelleyerek yazması gerçekten... Diğer karakterler olmasa 1. kitapta bırakırdım seriyi.
Bininci Kat 2-Yükseklik Sarhoşluğu
Katharine McGee
Gossip Girl Kıvamında Bir Seri
Kitap başlı başına bir giriş kitabıydı o yüzden pek heyecanlanarak okuduğumu söyleyemem (son 20 sayfa hariç.) Sonda yaşanan olay nedeniyle diğer kitaplardan daha çok keyif alacağımı düşünüyorum. Kitabın konusuna gelecek olursak:
Tüm Newyork'un 1000 katlı bir bina içinde olduğunu düşünün: Central Park, Özgürlük Heykeli... Kat numarası arttıkça o katta yaşayan insanların ekonomik durumu ve teknoloji oranı artıyor. Kitabımız 1000. kattan aşağı düşmekte olan bir kızı tanımlayarak başlıyor. Kitap boyunca Watt, Avery, Atlas,Leda,Eris'in kaoslar, sırlar ve entrikalar dolu yaşantılarını okuyoruz ve hepsinin öyküsü bir yerde bağlanıyor. Kitabın sonunda aşağı düşen kişinin kim olduğunu öğreniyoruz.
•SPOİLER•
Kesinlikle en sevmediğim şey Atlas ve Avery'nin sevgili olup ilişki yaşaması oldu. Zaten her şey bu ikisi yüzünden neyse... Cord ve Rylin çifti favorim ilerleyin kitaplarda daha çok okuruz umarım. Ölen kişi Leda olmalıydı. Eris'in düşmesine bayağı üzüldüm çünkü Mariel ile 2. favori çiftimdiler. İntikam soğuk yenen bir yemektir umarım Mariel hepsinin ağzının payını veriyordur.
Bininci Kat
Katharine McGee
"Hayat efsaneyi tekrar eder!"
Sosyal medyada görüp uzun zamandır merak ettiğim bir kitaptı, sonunda okudum. Kitabı sonuna kadar "acaba nereye bağlanacak?" diye okudum. Az çok tahmin etsem de sonu epey şaşırtıcıydı. (Aslında sonu demek doğru olmaz son kelimeyi okuduğunuz anda kafanızda tamamlanan kurgu şaşırtıcıydı,desek daha doğru olur.)
Konusuna gelecek olursak: Cem adında, lise öğrencisi bir gencin üniversite için para biriktirmek üzere kuyu ustası Mahmut Usta'nın yanında çıraklık yapmasıyla olaylar başlıyor. Kitap boyunca Cem'in hayatını Oidipus ve Şehrname'de bahsedilen olaylarla paralel ilerlemesini okuyoruz.
"Hayat efsaneyi tekrar eder!"
Kırmızı Saçlı Kadın
Orhan Pamuk
Olaylar hız kesmeden devam ediyor...
4. kitabı 10 günde bitirince seriyi bitirmeme 3 kitap kaldığını acı bir şekilde fark ettim. Ama 4. kitap öyle bir yerde bitiyordu ki 5.'ye başlamaktan kendimi alamadım. Daha sonra 5. kitabı okuma sürecimde serinin gerçekten biteceğini bu sefer daha acı bir şekilde fark ettim ve Cam Şato editleri izleyip ağlamaya başladım. Bu yüzden bu kitabı 2 ayda bitirdim. Ve şuan 6. kitabın son 150 sayfasındayım. (5. ve 6. kitapları aynı anda okudum. 6. kitap Chaol'un Nesryn ile Güney'e tedavi için gittikleri kısmı anlatıyor. Yani iki kitapta aynı zaman diliminde geçiyor. Kitapları okurken birinde bahsedilen olaylara diğerinde de değinildiğini görmek güzeldi. Asıl ikisini aynı anda okuma nedenim 700 sayfa boyunca Chaol'a katlanamayacak olmamdı o yüzden araya Aelin'ı kattım.)
Bu kitapta karakter sayısı iyice artıyor ve artık savaş için son hazırlıklar yapılıyor. Sonundaki şok edici olaya hazırlıklı olun. Bu kitapta gerçekten Aelin'ın ne kadar zeki bir karakter olduğunu tekrar tekrar anladım.
Fırtınalar İmparatorluğu
Sarah J. Maas
Sürükleyici Bir Seri
Bir kaç beğenmediğim yanı olsa da kesinlikle tekrar okuyacağım bir seri. Öncelikle Ravi ve Pip'in ilişkisi çok tatlıydı. Araya yazarın romantik bir ilişki sıkıştırmış olması hoşuma gitti. (Tabii ki ön planda değil.) Pip'in arkadaşları, ailesi ile olan ilişkisi iyi işlenmişti hatta üçüncü kitabın bir bölümde sanki benim sevdiklerimlermiş gibi Pip'in duygularını kalbimde hissettim.
Seride en beğendiğim özellik ise kitaplardaki karakterlerin, en küçük detayın bile birbirleriyle bağlantılı olmasıydı. (Daniel da Silva'nın başının altından bir iş çıkmamış olması beni epey şaşırttı halbuki her olayda baş şüpheliydi.) Serinin en keyif alarak okuduğum kitabı 2. kitabıydı. Bence yazar tüm ucu açık olayları netleştirmek için son bir kitap daha çıkarmalı.
Serinin konusu: Pippa adında lise öğrencisi bir kız proje ödevi olarak 6 yıl önce resmiyette tamamlanmış olarak gözüken ama ona göre tamamlanmamış bir cinayeti araştırmasıyla her şey başlıyor. İlk olaydan sonra bu yaşadıklarını "İYİ BİR KIZIN CİNAYET REHBERİ" adındaki podcastinde yayınlamaya başlıyor. Sadece okul projesi olarak başladığı işler iyice karmaşıklaşıyor. Bu podcast sayesinde ulaştığı kitle sayesinde çoğu olayı çözmesi kolaylaşıyor ama aynı zamanda onu sona da hazırlıyor. Serinin sonunda artık eski "iyi kız" Pip çok uzakta kalmış oluyor...
İyi Bir Kızın Cinayet Rehberi
Holly Jackson
İyi.. Kız ?
Kitabın kapağının hikaye ile bağını gerçekten beğendim. Tabii bunu kitabı okuduktan sonra fark ediyorsunuz. Kırık cam parçaları...
Konusu:
2. Kitapta Stanley'nin öldürülüşüne şahit olması nedeniyle ana karakterimiz Pip bunalım içindedir. Psikolojik destek almayı ailesine iyi olmamasına rağmen iyi olduğunu söylediği için bırakmıştır ama hala uyuyamamaktadır ve uyuyabilmek için *yuşturucu kullanmaya başlar. Bu esnada evinin çevresinde başsız ölü güvercinler, başsız çöp adam figürleri ve tehdit mesajları, sosyal medyadan "Sen kaybolduğunda seni kim arayacak?" yazan mesajlar, bilinmeyen numaradan aramalar almaya başlar. Tehdit edildiğini düşündüğü için polise gider ama polis evinin kaldırımının önüne yazılmış yazıyı kamuya açık bir yere yazıldığı için ciddiye almaz. Bunun üzerine Pip kendisini tehdit edeni yine kendisi aramaya başlar. Bu araştırma ona şaşırtıcı pek çok gerçek gösterecek ve yapmamsı gereken bir şey yaptıracaktı.
"Kendini kurtarmak için kendini kurtaracaktı."
SPOİLER
Kitabın 2. Bölümünden(250. sayfadan sonrasını) #218959819 bu şekilde okudum. Pip'e karşı olan sempatim zedelendi. İlk iki kitapta işi gücü okul olan "iyi kız" serinin bu kitabında pek de iyi olmayacak şeyler yapıyor. Tabii kendi içinde yaptığını mantıklı bir çerçeveye oturtuyor ama...
Bence sonu olmamış, yazar sonunu okuyucuya bırakmış ve yazarın mantığından gittiğim de benlik bir son değil.
Son 50 sayfa boyunca Pip'in yaptığını itiraf etmesini bekledim ya da bir şekilde yakalanacağını.
İyi Bir Kızın Cinayet Rehberi
İyi Kız Ölüme Çok Yakın
Holly Jackson
Akhilleus'un Şarkısı
Ben, Kirke | Madeline Miller
Daha önceleri mitolojik kitaplar okumayı gözümde büyütüyordum ama Madeline Miller sayesinde Ben, Kirke ve Akhilleus’un Şarkısı kitaplarını büyük bir keyifle okudum. İkisi arasından favorim kesinlikle Akhilleus’un Şarkısı 'ydı. Ben, Kirke kitabının konusuna gelecek olursak:
Kitapta Güneş tanrısı Helios ve Perseis'in kızları Kirke'nin hayatını, Kirke'nin
Sessiz Hasta | Alex Michaelides
Okurken "Bu kitap neden bu kadar övülmüş?" diye düşünsem de bitirdiğimde tüm övgülere hak verdim. Kitap gerilim türünde olsa da açıkcası ben son birkaç sayfa hariç pek gerilmedim. Olayların bağlanma şekli beni hayrete uğrattı. Kesinlikle okunmaya değerdi.
Konusu:
Theo Faber adındaki psikoterapistin ilk başta sadece ilgisini çektiği ve yardımcı olmak istediği için, kocasını öldürmesinden sonra yaşadığı travma nedeniyle konuşmayan Alice Berenson'nu tedavi edebilmek ,konuşturabilmek, için The Grove hastanesine atanmasıyla kitap başlıyor.
Kitap Alice'in günlüğü ve Theo'nun anlatımıyla ilerliyor.
Bir gece komşularının ihbarıyla Alice ve Gabriel'in evine gelen polisler Gabriel'in kafasından 5 kere vurulmuş cesedinin yanında bilekleri kesilmiş ve elinde tüfek tutan Alice'i bulurlar. Bu olay mahaline tanık olan herkesin yapacağı gibi Alice'i suçlu bulurlar ve yargılanması başlar ancak yaptığından dolayı şok geçiren Alice konuşamamaktadır, sonrasında da konuşmaya gerek duymaz. Alice konuşamadığından akıl hastanesine yatırılır tüm denemelere rağmen hiçbir tedaviye cevap vermez ve yüksek dozda ilaçlarla kontrol altında tutulur.
Cinayet işledikten sonra Alice'in yaptığı resim ilgisini çeken Theo da bu hastaneye atanmasıyla umutsuz vaka olarak görülen Alice'in tedavisini üstlenir.
Olaylar ilerledikçe şaşırtıcı bir gerçek ile yüzleşeceksiniz.
Sessiz Hasta
Cam Şato-3 ~Ateşin Varisi~
Kesinlikle serinin ilk üç kitabı arasından en iyi kitaptı. Önceki iki kitapta olduğu gibi olayların tek bir mekanda geçmemesi, karakterlerin sınırlı olmamasından olduğunu düşünüyorum.
Başları biraz sıkıcı olsa da genel olarak (özellikle son 200-250 sayfa) sürükleyiciydi.
~SPOİLER OLABİLİR.~
Manon ve Asbarox arasındaki bağı çok sevdim. Her ne kadar Manon sonda kalbi ve ruhu olmadığını savunsa da ilerleyen kitaplarda büyükannesine başkaldırıp Siyahgagaların başına geçeceğini ve savaşta Celaena'nın yanında olacağını düşünüyorum.
Keşke Sorcha ölmeseydi, Dorian ile güzel bir ikili olmuşlardı.
Chaol'un sonunda tarafını seçmesine ve Celaena'nın artık aşık olduğu kadın olmadığını anlamasına sevindim.
Rowan ile Celaena ikilisinin uyumuna bayıldım.
Celaena'nın dokunsam ağlayacak olduğu yerlerde yazarın kaleminin geliştiğinden mi, yoksa benim seriye alışmamdan mı bilmiyorum ama birebir hissettim diyebilirim. 600 sayfa olması sizi korkutmasın serinin belki de en güzel kitabı.
Ateşin Varisi
Sarah J. Maas
Bulmaca Gibi Bir Kitap
Ortaları biraz durağan olsa da özellikle son 100 sayfayı bir oturuşta okuduğum, baştan sona tahminler yürüterek kimisinde yanıldığım, kimisinde tahmin edebildiğim okuması keyifli bir kitaptı. Kesinlikle öneririm.
Konusu
Molly adındaki bir kadının 5 yıl öncesinde kendisinin kullandığı arabanın kızına çarpması ve kaza sonucunda kızının ölmesi sonucunda, kendini her daim suçlayan bir ruh hali vardır.
Bir gün oğlunun spor müsabakasından dönerken, fırtınaya yakalanır. Kızının sabahleyin ona söylediği "Çocuğunu öldürdün." gibi suçlayıcı cümleler, oğlunun maçtan sonra ona bir merhaba bile dememesi aksine ondan nefret ettiğini söylemesi ve halihazırda 5 yıldır ailesi tarafından eskisi gibi sevilmemesi nedeniyle kendini kaybeder. Fırtına gününde yaşadıkları da bardağı taşıran son damla olur. Fırtınanın ortasında aracından uzaklaşarak bir tarla da koşmaya başlar. O esnada oradan geçmekte olan gri bir kamyonetteki adam isterse onu kasabaya bırakabileceklerini söyler bunun üzerine Molly araca biner ve kapılar kilitlenir...
Sakın Peşimden Gelme
Wendy Walker
2. Kitabı Bekliyorummmm #Spoiler Olabilir#
Sosyal medyada görüp, kapağından ve adından dolayı ilgimi çeken bir kitaptı. Wattpad'den okudum ve şu ana kadar okuduğum wattpad kitapları arasında en iyisiydi. Kitabın son bölümlerinde bir kitabının olacağını daha öğrenmeseydim kesinlikle seri tamamlanınca okumaya başlardım. Okumayı düşünüyorsanız serinin tamamlanmasını beklemenizi öneririm çünkü ilk kitap heyecanlı bir yerde bitiyor.
Konusuna gelecek olursak:
Kral Hermes'in ölümüyle saraya ve krallığa miras bırakılan bir kehanet vardır. Kehanete göre Kral Hermes'ten sonra günü gelince doğacak olan prenses yani "kehanetin bebeği" kraliyetin kaderini belirleyecektir. Krallığın devam edip etmemesi doğacak olan prensesin kehanetin bebeği olup olmamasına bağlıdır. Kehanete göre eğer kolye yanlış kişiye takılırsa, birkaç saat içinde can verecektir. Uzun bekleyişin ardından "kalb"in sahibinin yenidoğan prenses Sara olduğu anlaşılır ve kutlamalar yapılır. Aynı gün içerisinde Kraliçe Nalya'nın ölümüyle halk ve saray yasa bürünür.
18 yıl sonrası
Sara her doğum gününde yaptığı gibi yine annesinin mezarının başındadır. O esnada yanına gelen yardımcısı, babasının onu çağırdığını ve toplanması gerektiğini haber verir. Savaşın çıkmak üzere olduğunu, sebebinin Kral Noyan'ın krallığının yenilmezliği için "kalb"e sahip olmak istemesi yani Sara ile evlenmek olduğunu öğrenir. Bunun üzerine babası Sara'yı korumaları için görevlendirdiği iki şövalyesi ile derhal krallığı terk etmesi gerektiğini söyler. Ve olaylar devam eder.
Sonu çok güzeldi okuyun.
Kalp Muhafızı
Beyza Alkoç
Çok Korkunç Bir Kitap
Öncelikle eğer kitabı okumayı düşünüyorsanız hiçbir inceleme vs. okumadan kitaba başlamanızı öneririm. Şahsen ben sadece filme uyarlanan bir kitap olduğunu bilerek kitaba başladım ve sonu çok sarsıcıydı.Aslında duygularımı nasıl ifade edebileceğimi de bilmiyorum hem rahatsız oldum, hem gerildim, hem de korktuğum bir kitaptı.
SPOİLER
Aslında bu kitabı daha önce birkaç kere daha elime alıp okumaya niyetlenmiştim ama bir türlü devamını getirememiştim. Bilimkurgu türüne karşı olan ön yargımdan olabilir belki.
Kitabımız Phyllis ve Jinn adında iki "insanın" uzayda yaptıkları başı boş bir yolculukla başlıyor. Çiftimiz bu yolculukları esnasında bir cam şişe içine konulmuş uzun bir not buluyorlar. Aslında kitapta da bu notu okuyoruz ve asıl olaylar bu noktadan sonra başlıyor.
Kitabı okurken çoğunlukla rahatsız oldum ve sonu o kadar umduğum gibi değildi ki sonundan da rahatsız oldum. Başta maymunlara yaptıklarımız nedeniyle hissettikleriyle empati kurmaya çalıştım ama sonra anladım ki kendi sonumuzu kendimiz yaratmışız.
Sonu o kadar etkileyici ve korkunç ki kesinlikle okumalısınız.
Maymunlar Gezegeni
Pierre Boulle
Em Teyzesi ve Henry Eniştesi ile birlikte yaşayan Dorothy adlı kızımızın evi bir gün çıkan bir fırtına nedeniyle havalanır ve farklı bir diyara konar.
Evden dışarı çıktığında ilk sorduğu soru nasıl tekrar Kansas'a dönebileceğidir. Kuzey'in Cadısı'ndan Oz Büyücüsüne giderse evine dönebileceğini öğrenir ve yola çıkar.
Yolculuğu boyunca yanına üç tane daha Oz Büyücüsü'nden yardım isteyecek kişi katılır. Yolculukları boyunca karşılaştıkları zorluklara beraber göğüs gererek Oz Büyücüsü'ne ulaşırlar ama Oz Büyücüsü'nün de onlardan yapmalarını istediği şartları vardır.
Benim en sevdiğim yer "Narin Porselenler Diyarı"ydı. Hayal etmesi bile çok tatlı bir diyar.
Oz Büyücüsü
L. Frank Baum
Hayal Et Beni
Bana Dokunma serisinin son kitabının ( Believe Me novellası hariç ) konusundan bahsedeceğim.
SPOİLER
Eğer bu kitaptan önceki ara kitap olan Reveal Me kitabını okuduysanız. Sonunda Kenji ve Nazeera bir çığlık sesi duyuyordu ve sese doğru gitmeye başlıyorlardı. Hayal Et Beni kitabının başında bu çığlığı atanın Juliette olduğunu, ve neden attığını öğreniyoruz. Çığlığı Emmaline zihnine girdiği ve aşırı şekilde isteği dışında davranması sonucunda atıyor. Bir nevi Juliette ele geçiriliyor. Emmaline Okyanusya'da olduğu için baş komutanlara Juliette'nin nerede olduğu bilgisi ulaşıyor. Bunun üzerine Anderson Juliette'i almak için Nouria'nın kampına gidiyor. Sonrasında da Juliette'e ne yaptığını, arkadaşlarının onu kurtarabileceğini mi yoksa pes mi edeceklerini okuyoruz.
Açıkcası Warner'ın Juliette'i kendine getirme sahnesini saçma buldum. Sanki yazayım da bitsin gibi yazılmıştı. Daha farklı bir şekilde olabilirdi.
Emmaline'nin seriye girdiği 5. kitaptan beri hep kurtulacağını düşünmüştüm, ölmesine üzüldüm.
Umarım Believe Me kitabında Yeniden Kuruluşu yıktıktan sonra nasıl bir dünya kurduklarını daha detaylı okuruz. Bu arada kitapta en sevindiğim olay Anderson'un ölmesiydi. Umarım tekrar canlanmaz.
Hayal Et Beni
Tahereh Mafi
Reveal Me
Find Me kitabındaki ikinci novella olan "Reveal Me" kitabının konusundan bahsedeceğim.
Öncelikle biraz üzgünüm çünkü serinin bitmesine bir ana kitap bir de novella kaldı :(
SPOİLER
Bu novella Beni Kışkırtma kitabının bittiği andan sonra olanları anlatıyor. Beni Kışkırtma kitabı bittiğinde Warner'ın doğum günü kutlamasındaydık. Bu novellada aynı mekanda başlıyor ama Kenji'nin gözünden okuyoruz.
Kenji, Adam ve James'ın onlarla beraber Castle'ın kızı Nouria'nın öncülüğünde kurulan kampta (kamp dedim ama aslında Castle'ın Yeniden Kuruluşa karşı kurduğu birliğe benziyor Nouria'nın yaptığı) olmadıklarını farketmesiyle başlıyor.
Nazeera ve Kenji ikilisinin ilişkileri biraz daha ilerliyor ama tam bir sonuca varmıyor. Umarım sonraki kitapta rahat bir nefes alırım.
Ve Julliette (asıl adıyla Ella ) Yeniden Kuruluş'un Başkomutan'ı oluyor. Ella'nın başkomutan olduğunu son sayfada bir cümle ile öğrendiğimiz için tam olarak nasıl oldu bilmiyorum.
SPOİLER BİTTİ
Eğer Nazeera ve Kenji'yi merak ediyorsanız kesin okumalısınız.
Reveal Me
Beni Kışkırtma
Tahereh Mafi
Uzuuun Bir Romantik Roman
Sürükleyici bir kitap
Genel olarak klişe ama son 100 sayfası güzeldi.
Konusu
Devin adında bir kadının zorla evlendirildiği kocasından kaçması ile olaylar başlıyor.
•SPOİLER•
Kurguda farkettiğim bir hata var 375. sayfa da Devin Alya'nın iyileştiğini öğrendikten sonra diyor ki: "Bu koridorda Alya'ya ilk teşhis konduğunda bayılmıştım ve gözlerim kapanırken gördüğüm son şey Alex'in elinde çiçeklerle bizi ziyarete gelmiş oluşuydu. O zaman her şeyin bittiğini düşünmüştüm. Şimdiyse yine aynı koridordaydık. Bu sefer yan yanaydık ve bu sefer üzüntü yoktu. Hüznü defetmiştik. Mutluluk vardı."
Ama hastalığı Devin ilk gittikleri hastanede öğreniyor. Bu hastaneye sonradan geliyorlar.
Bir de bana mantıksız gelen bir olay var:
Devin Korhan'ı dışarıda gördükten sonra Nalan'a anlatıyor. Nalan da arkadaşının zarar görmesini istemediği için evine koruma gönderiyor. Sonra Devin pizza siparişi veriyor ve korumalara pizza siparişi verdik kuryeyi alabilirsiniz, diyor. Onlar kurye beklerken önlerine Korhan çıkıyor.
Yani bu korumaların asıl tutulma amacı Korhan'ı Devin'den uzak tutmak olduğuna göre neden Devin Korhan hakkında korumalara bilgi vermemişti böyle rahatça girebiliyor ?
Devin
Can Dikmenli
