Su insanlar ne garip yaratiklar. Ilk önce yaziyi bulurlar, bu bulduklari yazi ile kendilerine bir kutsal kitab yazarlar, o kitabin icine bir hikaye yazarlar, o hikayenin icinde kendilerinin tabacaklari bir tanri uydururlar. Sonrada bu uydurklarina kendileri inanirlar. Daha sonra bu uydurdulari yaziyla yazdiklari hikayenin icindeki tanrinin bu kitabi kendilerine gönderdiklerini söyler ve bunun bir hakikat oldugunu iddea eder ve bu iddeayi inandirici olmasi icin tezler yazarlar akademik arastirmalar yaparlar bu uydurduklarinin üzerine üniversitelerde kürsüler acarlar paralar harcarlar bu meselenin üzerine ömürlerini harcarlar ve bunun hakikat oldugunu söyledikleri seye insanlarin inanmasini emreder, dayatir, söylerler. Bu uydurup, uydurup söyledilerine, dayattiklarina, emrettiklerine bunun böyle olamdigini iddea edenlere, böyle inanmayanlara deli derler, üsütük derler meczup derler, aptal derler, geri zekali derle, kafayi yemis derler, egitimsiz derler, tahsili yok derler, derlerde, derler. Ve ayni zamanda sayet bu söylenene biri böyle olmadigini söyleme cürreti gösterse ve inanmasa o inanmayana ve inanmayanlara karsi savas acip öldürürler. Bu satirdan sonra garip kelimesi bile, cok garip ve durumu ifade etmekde cok ama cok yetersiz kaliyor. Bu yaziyi yazan ben de bu kelimenin yerine baska bir kelime kullanmak istemiyorum okuyanlara hakaret olmasin diye.....! Saygilarimla
D. Cetin