TV programında insanlara sokakta dini bilgiler soruyorlar bilinmesi gereken bilgiler soruluyor mesela:
İlk Müslüman çocuk kimdir ?
1.Vatandaş ; ahahaha bir anda şey sorunca şey oldum cevap veremedim, unuttum.
2. Vatandaş ; Biliyordum da başka soru sorsanız bilirim şuan aklıma gelmedi.
3. Vatandaş ; Ben anlamam bana soru falan sorma...
4.Vatandas 5. 6. 7....... Vatandaşların verdiği cevaplar bu şekilde.
Aklımı ve kalbimi yoran nokta şurasıydı biz nasıl böyle olabiliyoruz ve böyle olurken nasıl böyle mutlu ve umursamaz cehalet sahibi kalabiliyoruz. Niyetim bu kişileri alaya almak değil üzüldüm sadece bu gibi durumlara tanık olmaktan...
Allah bizleri hayırlı ilim ile bilgilenmeyi ,bildiklerimizle amel etmeyi ve ögrendiklerimizi unutturmamayı nasip eylesin...
Süleyman
@8u1e7m6n
·04 Mayıs 11:13
Cehalet üçe ayrılır:
1. 'Cehl-i basît': Bilmeyen; ama bilmediğini bilen; öğrenme imkânı vardır.
2. 'Cehl-i mürekkeb': Bilmeyen; ama bilmediğini de bilmeyen; bilmediğinin bilincine ermedikçe öğrenme imkânı yoktur.
3. 'Cehl-i mik'ab': Bilmeyen, bilmediğini de bilmeyen ama en doğru bildiğini iddia eden. Katmerli câhil. Üç-boyutlu cehalet; yani derinliği olan cehalet. Bırakınız bir şey öğrenmeyi iddialı olduğu konuda kendisine bir şey öğretmek bile mümkün değildir.
Bir sınıfta çok nahif, hanımefendi, aşırı kibar bir öğrencim var. Yüreği de o kadar temiz ki… Üstelik empati de yapabiliyor… Bugün bu güzel davranışlarından ötürü sınıfta kızın ne kadar zengin bir insan olduğunu söyledim. Diğer çocuklar şok geçirdi. Hocam zenginlikle ne alakası var, dediler. Bir yandan ne demek istediğimi açıkladım bir yandan da ne kadar şekilci, insanlık temellerini maddiyat üzerine kuran, zenginlik diyince sadece paranın çokluğunu anlayan, hiçbir şeyin değerini bilmeyen ama fiyatını çok iyi bilen nesiller yetiştirmişz diye üzüldüm… Keşke böyle olmasaydı. Keşke daha kaliteli çocuklar büyütebilseydik…
Bana yalan söylediğine üzülmedim,
Bundan sonra sana inanamayacağıma üzüldüm.
Nietzsche
Semt pazarında engelli kadın yere kapaklandı.
Pis boğazın biri salatalığın yarısını yiyip yere atmış. Kadın salatalığın üzerine basıp ayağı kayıp düşüyor.
Ben böyle pis mikrop insanlardan nefret ediyorum. İnan ki bunların çevreye verdiği zararı hayvanlar bile vermiyor. Bir taraftan kadının durumuna üzüldüm, bir taraftan da yediğini yiyip yemediğini yere atan insan müsveddesine "Allah belasını versin" dedim.
Bugün bir öğrenciye bağırdım
Bu sanırım onu çok üzdü..
Aynı zamanda bende üzüldüm
Yarın ondan özür dilemeliyim.. 😔
Sonra uzun uzun okudum Spinoza'yı, herkesin anladığı ama benim anlamadığım nedir diye düşündüm epey bir süre. Sonra fark ettim ki anlamayan sadece benim. "Kader" dedim, üzüldüm.
Ben benim olmayan bir adamı kaybettim diye üzülmedim.
Ben benim olmayan bir adamda,
Kendimi kaybettim diye üzüldüm...!
Frida Kahlo
Sevgiyi tanıyınca sevgisiz geçen günleri üzüldüm.
M. Hanefi Başegmez
Kazanmayı istediğim yolda kaybetmeyi de gördüm, düştüm umudum kırıldı ümidin kırıldı üzüldüm ağladım nerden bileceğim her şeyin beni başka bir ben olarak hazırladığını
Yaralarimdan kendimeyeni umutlar büyüttüm yeni filizler yeni yepyeni umutlar ben çoğu defa sevdiklerimi acılarıma kurban ettim.
Ama sevinçli olmaktan vazgeçmedim vazgeçmeyeceğim senin için kendimden asla vazgeçmeyecegim 
Şükran Demirhan
