Kul Allah'ı imtihan edemez, ancak Allah kulu imtihan eder. Ben sadakayı verirken yerine dolduracak mı doldurmayacak mı gözetlemek için değil kendi imtihanımı görmek için bekledim. İnsanlar farkında olsun olmasın Allah'ı sınamak için birçok işi yaparlar.Dua edeyim bakayım verecek mi? Sadaka vereyim bakayım yerine dolacak mı? Namaz kılayım bakayım ne hayırlar olacak gibi ibadetlerin çoğu zaman sınır gibi yapar, oysa Allah vaadinde Hak’tır ve şüphe o vaadi sadece sekteye uğratır, imanını zedeler. O her an bir işte ve oluştadır. Dua ettiyseniz mutlaka kabul olacaktır lakin kainatta bir düzen var nizam var. O nizama göre devran döner, nasibimizce istifade edersiniz. Hz. Ali oğlu İmam Hasan’a vasiyet ederse şöyle buyuruyor;‘’İki türlü nasip vardır: Birine sen gidersin, bir diğeri gelip seni bulur. Senin için en hayırlısı nasibine gitmendir.’’ Kimseye mihnet etmeden nasibin sahibine yönelen insan, afiyeti ve bereketi bulur; dünya pazarında fazla takılı kalmaz. Miskinlikle nasibini bekleyip kullar içinde hor görülmekten kurtulur. Nasibine giden her dem Rezzak olan Allah’ın sıfattının tesellisine şahit olur ve bunun üzerinde tefekkür eder. Görünürde dünya için çabalarken kalbi Allah'ın sıfatlarını düşünmekle meşgul olur. Bu sebepten hem dünya kazanır hem ahirette kazanır. Kazancı ise dünyalık ya da ahirette köşkler, huriler değil;l Allah'ın rızasıdır. En güzel, en bereketli, en karlı ticaret Rab ile yapılan ticarettir.’’ Sayfa 163
Reklam
Gitmeden önce tek arzum, odamın bir köşesinde oturup bir tümör gibi beni yok eden acılarımı kâğıda dökmek. Bu yolla düşüncelerimi daha iyi sıraya koyabileceğimi sanıyorum. Bir vasiyet yazmak istiyor muyum? Asla. Ne birine verecek bir malım var ne de şeytanın elimden alabileceği bir inancım.
Sayfa 42 - Panama YayıncılıkKitabı okuyor
Öncelikle çocuklarınızın korkusuz olmasını istiyorsanız, kendiniz korkusuz olun. Siz gök korkarsanız, çocuk sizin yanınızdayken gök gürültüsünü ilk kez duyunca korkunuz hemen ona geçecektir. Toplumsal devrimlere karşı korkunuzu ifade ederseniz, çocuk ne konuştuğunuzu bilmediği için daha da büyük bir korku duyacaktır. Siz hastalıktan endişe ediyorsanız, çocugunuz da endise edecektir. Yaşam tehlikelerle doludur; ama akıllı insan kaçınılmaz olanlara aldırış etmez, sakınılabilecek olanlara karşı da önlemli ama heyecan göstermeksizin davranır. Olümden kaçmak elinizde degildir ama vasiyet yapmadan ölmek elinizdedir; öyleyse vasiyetinizi yapın ve ölümsüz olmadığınızı unutun. Felakete karşı mantıklı Önlem korkudan başka bir şeydir; önlem akillica bir harekettir, oysa korku köleliktir. Korku duymamak elinizde degilse çocugunuzun bundan kuşkulanmasını önlemeye çalışın . Her şeyden önce ona, daha sonraki yaşamında, kişisel felaket olasılıkları üzerinde uzun uzadıya düsünmesini önleyecek olan genis bir görüş ve çeşitli canlı ilgiler veriniz. Ancak böylece onu dünyanın özgür bir yurttaşı yapabilirsiniz.
Ne vasiyet, ne uzun boylu veda Ölümüme hiç kimsenin aklı ermesin Gözlerim birdenbire kapanıversin. Birkaç kişi başlarını eğsinler, Sonra ardımdan bakıp acıyarak; - Bir garip ölmüş desinler...
Atatürk’ten Gençliğe Vasiyet
“Rica ile, merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri götürülemez. Bir milletin ve devletin şeref ve istiklali temin edilemez. Türk milleti ve Türkiye’nin müstakbel çocukları bunu bir an hatırdan çıkarmamalıdır…”
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.