Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
264 syf.
·
Puan vermedi
Yazarımızın hikayelerini keyifle okuduğumu ve hikaye alanında kendisini beğendiğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Fakat konu deneme türünde verdiği yazıların toplandığı bu esere geldiğinde, aynı duyguyu hissedemediğimi üzülerek ifade etmek isterim.
Kitabımız yaklaşık yirmi yıllık bir süre içerisinde yazılan yazıların bir araya getirilerek oluşturulmasının da etkisiyle okurken sizi tekrar tekrar aynı düşüncelerle ve hatta aynı konularla karşı karşıya getiriyor. Beni rahatsız eden noktalardan biri elbette bu oldu.
Düşünsel anlamda beslenmek konusuna geldiğimizde yazıların derinlikten uzak, üstünkörü yazıldığını gördüm. Yazarın kendisinin de ifade ettiği gibi o anda o konuyla ilgili düşünce ve hislerini kaleme almış olması bunun en önemli sebebi olarak gösterilebilir kanaatindeyim.
Kitabı okurken zevk almamı engelleyen en önemli şeylerden birinin de konuların diziminde titiz davranılmaması olduğunu düşünüyorum. Yani bence yazılar sistematize edilerek, konular arasında düşünsel köprüler kurduracak şekilde sıralanabilirdi.
Açıkçası okuduğunuzda elbette istifade edeceğiniz şeyleri de içinde barındırdığını söylesem de, okumamanız halinde çok bir şey kaybedeceğinizi de düşünmüyorum.
Keyifli okumalar.
Kitap Mustafa kutlu'nun diğer kitaplarından çok ayrılıyor. Bu kitabında Mustafa kutlu'nun iç dünyasını, düşünce tarzını, güncel olaylara bakış açısını görüyoruz. Genel olarak kitabı beğendim.
Yazarın başka bir kitabı olan "Vatan Yahut İnternet" kitabında da olduğu gibi gazetedeki yayınlanan yazılarının kitap haline getirilmesi ile oluşturulmuş bir deneme. Gazetede yayınlanan yazılar olması sebebiyle bazı konularda tekrara düşmüş. Zaten bunu kitabın başında da belirtmiş yayınevi. Buna dikkat! Kitap 147 sayfadan oluşuyor ve ilk basım Mart 2021.
#alıntı
Edward Tuffe'nin şu alıntısı da sosyal medya bağımlılığına yönelik içerdiği metafor açısından oldukça önemli: "Müşterilerine kullanıcı diyen sadece iki sektör var: Yasadışı uyuşturucu ve Yazılım." 71
"Saat" kelimesi Kuran'ı Kerim'e 48 yerde geçer. Bunlardan kırkı da kıyametle ilgilidir. 79
Mustafa Kutlu'nun kalemini çok severim. Öyküleriyle hikâyeleriyle insanı çok farklı bir dünyaya ışınlayabiliyor. Bundan önce deneme eseri olarak ilk Vatan Yahut İnternet kitabını okumuştum. Değindiği konular çok önemli ve kitabın geneli gayet başarılıydı. Bir Demet İstanbul'u okurken açıkçası biraz zorlandım. Gayet akıcı bir stili var ama sorun bu değil, sürekli tekrarlanan konular. Bazı konular veya bilgiler o kadar sık tekrarlanıyor ki, insan belli bir noktadan sonra maalesef o bölümleri geçiştirerek okuyor. Ayrıca kitabın 20-25 senelik bir süreç içerisinde yazılan ve bir gazetede yayınlanan yazılar olmasından ötürü başlığın yanına tarih atılması çok iyi olurdu. Bu haliyle okurken yıllar önce yazıldığını tahmin edebiliyorsunuz ama tarihte hangi yıla konumlandıracağınızı bilemiyorsunuz. Anlatılan olayı daha iyi anlayabilme açısından yazının yayınlandığı tarihi eklemek okurun işini kolaylaştırabilirdi.
Kitabın içinde 81 tane metin bulunmaktadır. Kitabın konusu metinden metine değişiklik gösterir. Kitabın içindeki metinlerin hepsi denemedir. Kitaptaki metinler Yenişafak Gazetesine 20 yıllık bir süre içinde yazılmış, köşe yazılarından oluşuyor. Bu yazılar toplanıp kitap haline getirilmiştir. Kitap ilk olarak 2014 yılında basılmıştır. Kitapta vatanın ne olduğunu, insanların ahlaktan uzaklaştığını, ahlak olmadan bir millletin olmayacağını; lüks yarışını; doğaya verilen zararı; insanın insandan uzaklaştığını; teknoloji ile arkadaş olunduğunu; üretim değil tüketim için çalışıldığını; batıya benzemeye çalışmanın çok yanlış olduğunu; kültür ve tarihten uzaklaşıldığı zaman bir milletin ayakta duramayacağını anlatıyor ve uyarıyor Mustafa Kutlu kitabında. İnsanların ruhlarının kirlendiğini, İslam'dan uzaklaşıldığını, bu yüzden doğru yoldan sapıp yanlış yola girdiğini, biran önce bu yanlış yoldan dönülmesi gerektiğini belirtiyor. Önceden mahallelerin sıcacık bir yer olduğunu, herkesin birbirine yardım ettiğini şimdi ise kimsenin birbirini tanımadığını, herkesin birbirini ezdiğinden yakınıyor. O zamanların, güzel günlerin hasretini çektiğini belirtiyor.
Mustafa Kutlu’nun her kitabı gibi bir okuyuşta bitebilecek bir kitap. Hemen hemen her eserinde değindiği gibi burada da aynı amaçla insanın özüne dönmesi gerektiği, özüne olan özlemi hissettiren, doğayı ve doğal olana tabi olmanın gerekliliğini anlatan, gazete yazılarından derleme manidar bir eser.
Bir Mustafa Kutlu sever olarak bütün kitaplarının derlemesi olarak gördüğüm bir kitabı okumuş oldum. Her kitabında olduğu gibi bu kitabında da doğaya dönüş, kentlerden uzaklaşma ve tarıma bolca değinmişti. Teknolojinin gelişmesinin olumsuz yanları konu almış, toplumun ahlakındaki yozlaşmaların tamamını teknolojiye bağlamıştı. Genel olarak beğendiğimi belirterek denemelerindense hikayelerini okumayı tercih ettiğimi söyleyebilirim.
8/10
Mustafa Kutlu-Vatan Yahut İnternet
Yazar bu eserinde denemeler üzerinden toplumsal değişimi ele almış. Denemeler daha önce gazeteler için kaleme alınmış ve bu eserin içerisinde bir araya toplanmış. Ara sıra tekrara düşen paragraflar haricinde esere her hangi olumsuz bir eleştirim yok. Ele alınan konular şahsen beni çocukluğuma götürerek bugün ile dün arasındaki değişimi yeniden göz önünde bulundurmamı sağladı. Kitapta tarım toplumundan sanayiye, kırsal kesimden şehre, alaturka hayattan alafranga hayata geçiş güzel ve başarılı şekilde ele alınmış.
Mustafa Kutlu ve eserleriyle çok geç tanıştım. Bir süre sadece öyküleriyle ilgilenirken deneme kitaplarının başlıkları dikkatimi çekti. İlk olarak "Vatan yahut İnternet" kitabını seçtim. Okuyup bitirmem bir hayli vaktimi aldı. Ama her bir cümlesi kalbime işledi. Değerlerimizi ve 'eski biz'i yine bize hatırlatmaya çalışıyor sanki.
Çok uzun bir süre içerisinde toparlanan bu yazılar ne kadar üzerinden yıllar geçse de hâlâ bugün yazılmış gibi güncelliğini koruyor.
Kendi değerlerimizden, ya da kendimizden uzaklaştığımız şu dönemlerde yaralara merhem olacak, kendimizi daha iyi anlamamızı sağlayacak bir eser.
Okuyun ve cümlelerin içinizde kaybolanları aydınlatmasına izin verin. :)
264 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitabı okurken Erdal Erzincan, İsmail Özden ve Tolga Sağ'ın seslendirdiği 'Ağlamasam mı' adlı parçayı dinliyordum (sadece bir kere o da başta)(tahmin ettiğim bir anlatımın olabileceğinden açtım ileride. Türküyü dinlememin kitabın konusundan kaynaklandığını belirtiyorum).Fakat bu türküyü dinlememdeki en büyük emelin okuduğum bu kitaptaki