Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir Arzu Önerisi
“Özgünlük” ve “yeni”nin sürekli övüldüğü bir çağda, detaylarda ne kadar ayrışsak da, temelde birbirimize çok benziyoruz. Sadece birbirimize benzemekle kalmıyoruz; bizden önceki nesillerden de o kadar farklı değiliz. Teknolojinin ve modernitenin getirdiği tüm yeni imkânlara rağmen birçok alışkanlığımızdan vazgeçemiyoruz. Benzer durumlarda benzer
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler! Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında? Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak? Şeyh Ahmed Yasin
Reklam
Unutamadım hala,bir çift kol düğmesi ve bitmek bilmeyen dağılmışlıklar.
Aynı Yürek Lekesi
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Babam gelirdi ve akşam olurdu. Bahçedeki akasya ağacı gün boyu biriktirdiği kuşları Birer hayal topu olarak uzatırdı yatağımıza. Siyah-beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam. Kamyonlar hep geceleri, hep uzaklara giderdi. Ben o zamanlar bütün babaları susar sanırdım. Yalnızca gaz lambasıyla konuşan bir diş gıcırtısıydı babam. Kapılar
Ana-Babanın Evladı Üzerindeki 80 Hakkı
İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir. Bedenle olan hakları: 01- Hizmet ederek rızalarını almak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Ana-babasına hizmet edenin
FilmAlıntısı
- Sisteminiz kokuşmuş.. + Adalet mi istiyorsun? kendi acılarının ötesine bak Bruce....Bu şehir çürüyor, kriz bitti mi yoksa hala devam ediyor mu diyorlar, durum gittikçe kötüleşiyor ve her gün yeni kötü insanlar türüyor ama iyi insanlar ise gidiyor....
Reklam
"Zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir." (Ölü Ozanlar Derneği)
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, hani şu derya içre olup deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf. Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende. Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, -demeğe de dilim varmıyor ama - kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Orhan Veli'nin Ardından___ ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Yıl bindokuzyüzkırkaltı Ankara'da Şükran Lokantası Köşede bir masa Masanın üstünde bir tabak Tabakta marul salatası Bir sandalyede sen vardın Orhan Veli Bir sandalyede ben Kadehlerimizde Kulüp rakısı Ve dudaklarımızda yarım kalmış mısralar Hala gözlerimin önündedir O sarhoş gecenin hatırası. Şimdi mahzun kaldı şiirlerin Gittin "Sereserpe" "Hürriyete doğru" "Kitabe-i sengi mezarın" "Altındağın rüyası" Hey! koca Orhan Veli hey! Ne sana kaldı, ne bana kalır Bu gözünü sevdiğim dünyası.
“Hala hayattayız ve yıldızlar gökyüzünde hala parlak ve hür.” #doğumgünüm
Reklam
Fırsat buldukları ilk an senin ülkene de gelecekler Senin soyunu da tüketmeye çalışacaklar Sen hâlâ banane diyorsun Sana mı ne Neymiş araplarmış Hani nerede sizin eşitliğiniz İnsan değilsiniz Samimi hiç değilsiniz İğrenç ve zihniyetsizsiniz
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.