Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
اَلَّذٖينَ اٰمَنُوا وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُمْ بِذِكْرِ اللّٰهِؕ اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُؕ  ﴿٢٨﴾ Ra'd sûresi ﴾28﴿  Bunlar, iman edenler ve Allah’ı zikrederek gönülleri huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ı zikrederek huzura kavuşur.
Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur. İki cümle vardır ki, dilde hafif, mizanda ağır, Rahman olan Allah'a ise sevimlidir: Sübhânallâhi ve bihamdihî, sübhânallâhil-azîm Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder, O'na hamd ederim Yüce Allah'ı tesbih ederim.
Reklam
Avf b. Malik (ra) rivayet ediyor, diyor ki: “Ben bir gece Resûlullah (sas) ile beraberdim. Dişlerini misvakla temizleyip abdest aldı. Sonra namaz kılmak için kıyama durdu. Ben de O’na (sas) uydum. Bakara Sûresi’ni okumaya başladı. Rahmet ayeti geçtiğinde durur, rahmet isterdi. Azap ayeti geçince yine durur ve Allah’a sığınırdı. Sonra rükûya giderdi. Kıyamda durduğu kadar rükûda da kalırdı. Rükûda; Sübhâne zil'ceberûti vel melekûti vel kibriyâi vel azameti. [Kuvvet, mülk, yücelik ve büyüklük sahibi Allah'ı takdis ederim] derdi. Sonra ikinci rekatta Al-i İmran Suresi’ni okudu, sonra başka sure okudu, sonra başka sûre daha okudu. Kıldığı diğer rekatlarda da böyle yaptı.” [ Ebu Dâvûd, “Vitr”, 20 ]
وَقَالُوا لَا تَذَرُنَّ اٰلِهَتَكُمْ وَلَا تَذَرُنَّ وَدًّا وَلَا سُوَاعًاۙ وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسْرًاۚ “Ve dediler ki: ‘Sakın ha ilahlarınızı bırakmayın. Ved, Suva, Yeğus, Yauk ve Nesr’i de bırakmayın'." (71/Nûh, 23) İbni Abbas (ra) şöyle demiştir: “Nuh Kavmi'nin putları daha sonra Arapların putları olmuştur... Bunlar Nuh Kavmi'nden salih kişilerin adlarıydı. Onlar vefat edince şeytan, onların kavimlerine, oturdukları meclislerde putlar dikmelerini ve bu putlara bu isimleri vermelerini fısıldamıştı. Böyle yaptılar. Onlar vefat edinceye kadar bunlara ibadet edilmemişti. Onlar helak olup ilim ortadan kalkınca, insanlar bunlara ibadet etmeye başladılar.” (Buhari, 4920) İbni Cerir (rh) der ki: “Muhammed b. Kays (rh) şöyle demiştir: ‘Bu kişiler Âdem (as) ve Nuh (as) arasında yaşayan salih bir kavimdi. Bu kişilerin kendilerini takip eden tabileri vardı. Onlar vefat edince, kendilerini takip eden arkadaşları dediler ki: ‘Biz onların resimlerini çizersek bu, hatırladığımız zaman bizi ibadet etmeye teşvik edici bir şey olur.’ Sonra onların resimlerini çizdiler. O nesil vefat edip başka bir nesil gelince şeytan, onların arasına sızıp dedi ki: ‘Sizden önceki atalarınız bunlara ibadet eder ve onlar sayesinde yağmura kavuşurlardı.’ Bundan sonra insanlar, onlara ibadet etmeye başladılar.’ ” (Taberi Tefsiri)
ORUCUN MERTEBELERİ Allame İbni Kudame (ra) diyor ki: Orucun üç mertebesi var: 1-Genelin Orucu: Uzuvları; imsak vaktinden güneş batımına kadar; yeme içme ve şehvetlerden koruma orucudur. 2-Havassın/ Seçkinlerin Orucu: Birinci mertebedeki Orucu tutmakla beraber ilaveten; dile, ele, ayağa, kulağa, göze velhasıl bütün azalara Oruç tutturmaktır. 3-Havassın Havası’nın/ Seçkinlerin Seçkinlerinin Orucu: Kalbin dünya meşgalesinden, aklın Allahtan uzaklaştıran fikir ve düşüncelerden ve Allah’tan başka her şeyden müstağni olma/ ihtiyaç hissetmeme orucudur. Elbette bu Oruçta da ilk iki aşamadakiler olmalı, amma ilaveten üçüncü aşamaya geçilmelidir. İlk iki aşamadaki Oruçta başarısız olanların üçüncü aşamaya ulaşması mümkün değildir. -Olabildiğince Oruç kalitemizi arttırma gayreti içinde olalım…
İbn Mes’ûd’dan (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: Ancak şu iki kişiye gıpta edilir: Allah’ın kendisine mal verip de onu Hak yolunda harcamaya muvaffak kıldığı kimse ile Allah’ın kendisine ilim ve hikmet ihsan ettiği, onunla hükmedip onu öğreten kimsedir. (B73 Buhârî, İlim, 15; M1896 Müslim, Müsâfirîn, 268)
Riyazu's Salihin (2 Cilt Takım)
Riyazu's Salihin (2 Cilt Takım)
Reklam
Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur: İnsanları dolaşıp bir iki lokma ve bir iki hurma ile savuşturulan, yoksul değildir. Hakiki yoksul, geçimini sağlayacak imkânı bulunmayan ve halk tarafından durumu bilinmediği için sadaka verilemeyen ve kendisi de kalkıp sadaka isteyemeyen kimsedir. (B1479 Buhârî, Zekât, 53; M2393 Müslim, Zekât, 101)
Riyazu's Salihin (2 Cilt Takım)
Riyazu's Salihin (2 Cilt Takım)
Abdullah b. Amr b. Âs’tan (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur: Müslüman olup da kendisine yetecek kadar rızık verilen ve Allah’ın kendisine verdiğine kanaat eden kimse, muhakkak kurtulmuştur. (M2426 Müslim, Zekât, 125)
Riyazu's Salihin (2 Cilt Takım)
Riyazu's Salihin (2 Cilt Takım)
Ka’b b. Mâlik’ten (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur: Bir koyun sürüsüne salıverilen iki aç kurdun verdiği zarar, servet ve mevki düşkünü bir adamın inancına verdiği zarardan daha büyük değildir. (T2376 Tirmizî, Zühd, 43)
Riyazu's Salihin (2 Cilt Takım)
Riyazu's Salihin (2 Cilt Takım)
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.