Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

v

v
@vizier
18 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
günler geçti, halimiz aynı saplanmıştık, ne esinti ne dalga vardı, resmedilmiş bir gemi gibi aylak, resmedilmiş bir denizde yatalak. su, su, her yanda ve çekti tüm borda; su, su, her yanda yok içmeye bir damla.
Sayfa 16
Reklam
"askerler şikâyet etmez," dedi sımsıkı kapattığı küçük dişlerinin arasından. "ben de etmeyeceğim. bunu bir savaşın parçası olarak kabul edeceğim."
Sayfa 82
"eğer böyle durmadan konuşup sana nasıl yeni şeyler yaratabileceğini anlatırsam buna daha kolay katlanabilirim. unutabileceğimi sanmıyorum fakat belki böyle yaparsak katlanmak daha kolay olabilir."
Sayfa 25

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"burayı sevmedim baba," dedi. "askerler bile, hatta en cesur askerler bile savaşa gitmek istemez."
Sayfa 4
şimdi hangi rüzgârda yıkanır saçların kim bilir şu kimsesiz kayalıklar şu sandal şu yalı bütün konçertolar sustu tanrım bu bir kırık beste olmalı.
Sayfa 61 - kırık beste
Reklam
ve siyahta tutuşan iki fırça gibiydi elleri palete değmemiş renklerle gelmiş geçmiş
Sayfa 35 - kâinatın gözleri
hâlâ toprak kokan bir şarkıdır dinlediğimiz eskimiş bahçelerden koparıp geceleri şimdi bir kıyı feneri gibi çok uzaklarda yakamoz yakamoz ölümün gözleri
Sayfa 28 - ölümün gözleri
ne var ki yalnızdı belki korkulu sevmek diyordu şarkılarda yaşanmış biraz inatçıydı kaprisin kollarında yorgun ve seviştiği gecelerce alev alev yanmış...
Sayfa 10 - kamelyalı kadın
sözcüklerin, vicdanın özü olamayacak kadar yaralı olduğu bir yerden; içimde biriken kusma isteğinden ve kusamamaktan yorgun, birkaç dilek, birkaç gönül rahatlatıcı şey düşünmeye çalışıyorum. olmuyor. hayatın bittiği yerde nasıl durulur bilmiyorum. gururlu mu, cesaretsiz mi, yeniden doğacak gibi hırslı mı, öfkeli mi? nasıl durulur, durulursa ilk ne söylenir bilmiyorum. bildiğim içimizde insanlık dileyen büyük bir parçanın yıllar boyunca yaralı ve kimsesiz kalacağı. nefretin ve sevginin ötesinde, anlamsızlığın ortasında kalem uçlarına paslı iğnelerle dikilmiş yüzümüze bakıyorum. bu nasıl yazılır? bu suç mahallinde unutulan umudu nasıl dile getireceğim. hangi küreklerle, hangi toprağa gömeceğim bunca cesedi.
içeridekiler ve dışarıdakiler.., hepimiz aynı lanetin içindeyiz. gittikçe paylaştıklarımızı en karanlığa indiriyoruz. sanki yalnızlık ve duyarsızlık bizi koruyacak. sanki küssek daha iyi olacak.
Reklam
sokaklar ne dediği anlaşılmayan hayallerle dolu. varacakları hiçbir yer yok. zaten bir yer aramıyorlar. o yüzden eğildikleri bir alın yok. ağlamaya utanacakları bir şiir yok.
kavramları yeniden tartışmamız gerekecek. rüyaları, kabusları, adaleti, yalnızlığı. ne kadar basitse, o kadar çok ve uzun tartışmamız gerekecek.
dışarıyı anlatmamı istiyorsun. dışarıda da, içeride de bizi acıtan şeyler hep aynı. aynı betondan, aynı demirden yapılmış evlerimiz. sadece “daha masumuz” diye sokaklar boyunca dolaşabiliyoruz. ya da başka beton evlere gidip demir balkonlardan sarkıyoruz. sarkıyoruz ama düşmüyoruz. bize balkonlardan sadece rüyalarda düşüldüğü öğretildi.
hatırlanacak çok hüzünler bulacaksın, onların tohumunu havaya savurarak uzun bir yolculuk yaratacaksın kendine, her şeyin, hiçbir şeyin yolculuğu.
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.