Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Emine
Emine
@willthinker
kitap okumayı seviyorum
Öğrenci
Lisans
16 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bu eser Sylvia Plath'in hem kafasındaki düşüncelerle hem de depresyonla olan mücadelesini anlatıyor. İç dünyası, hayata ve insanlara olan bakış açısı karmaşık, bazen fazla kötümser bazen de fazla iyimser olan bu gelgitli halleri çoğunlukla onu umutsuzluğa sürüklemiş. Tek isteği kafasındaki sesleri eserlerine aktarmaktı ancak bu mücadelesi o kadar da kolay olmamış. Uzun dönemler şiirleri, düz yazıları geri çevrilmiş bu nedenle de yazma hevesi kırılmış. Ne olursa olsun hayata, eşine olan inancını kaybetmemiş. Ben onun romantik, depresif , şairane tarzını çok seviyorum. Kitabı okurken onun düşüncelerinin çoğuna hayran kaldım. En sevdiğimde duygularını derinlemesine ve en ince ayrıntısına kadar anlatmasıdır. Bu tarz kitapları okumanın bana en büyük katkısının duygularımı ve düşüncelerimi daha iyi ifade etmem olduğunu düşünüyorum. Çünkü duygularımız soyut olduğu için onları anlatırken somut betimlemelere ihtiyaç duyuyoruz. Sylvia'nın yaşadığı buhranı net anlatması bizim onu daha iyi anlamamızı sağlıyor. Kendisini sevdiğim için sanırım okurken çoğu bölümlerde gözlerim doldu. Keşke demenin bir anlamı yok ama yine de diyeceğim... Keşke uzun yıllar yaşayıp bize çok güzel eserler verseydi. Eğer kendisini daha yakından tanımak istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.
Bir insanın iç dünyasını,neler hissettiğini asla tam anlamıyla anlayamayız.O kişi bizim en yakınımız olsa dahi,zaman gelir kendimizi onu yargılarken buluruz.İnsanlığımı yitirirken; Osamu Dazai'nin kendi hayatından izlerinin olduğu en ünlü romanlarından biri.Ben şahsen japon klasiklerini hiç okumamıştım,ilk defa bu kitapla okumaya başlayacağım
Sanırım uzun zaman sonra ilk defa öykü tarzında kitap okuyorum.Ondan yer yer anlamakta zorlandım ama Kafka nın dili biraz karışık ve uzatıyormuş gibi dursa da çok açıklayıcıydı . Onun karmaşık iç dünyasını , karamsarlığını dile getirişini , toplumun ve bireyin sorunlarını aktarış tarzını çok seviyorum. Her şeyden önce kitabı okurken rahat okumadım yer yer iki üç defa okuduğum sayfalar oldu. Ki bu aslında çok iyi bir şey,
Kafka her kitabında okuyucuyu sadece o kitabın evrenine katmıyor; kendi iç dünyasını da anlamamızı istiyor. Bu nedenle onu okurken arkadaşımı dinliyormuş gibi hissediyorum.
Ceza Kolonisinde ve Diğer ÖykülerFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20178,6bin okunma
Okur Takip Önerileri
Yine sally rooney yine ben gerçekten. Keşke 100 tane kitap yazsa ben de hepsini okusam. Uzun uzun yazmama hiç gerek yok kalemine,karakterlerine ,kurgusuna her şeyine bayılıyorum.
Kitabı resmen şans eseri aldım ve aslında alırken beğenmem diye çok korkmuştum . Ama beni şaşırttı aksine çok beğendim. Eğer dönem kitaplarını seviyorsanız eminim çok beğenirsiniz. Kitabın olay örgüsü,anlatım tarzı , karakterlerin tasviri hepsi çok güzel ve akıcıydı. O dönemde kadın olmanın daha doğrusu lucrezia için konuşursak bir genç kız
Yine bir Sally Rooney yine bir şaheser. Ben gerçekten diline,tarzına, konusuna ,karakterlerine,kendisine hepsine bayılıyorum. Dili o kadar yalın ve gerçek ki kendine bağlamaması imkansız. Benim bu kitapta en sevdiğim şeylerden biri ;bazen düşüncelere kapılırız bize anlık saçma gelir deriz ki bizden başka kimse böyle düşünmez diye ama hayır aslında aynı düşünen çok var. Ve bu kitapta varolan düşüncelerin ve duyguların hepsi gerçekti. Böyle gerçek demek her ne kadar kolay gelse de insanın yaşadıklarını ,hissettiği duyguları bir kitapta başka bir karakterin ağzından bu kadar net ve ayrıntılı okuması çok değişik bir duygu.Entellektüel sohpetlerden tutun karakterlerin arasındaki diyaloglara kadar müthiş bir kitap yine altını çizerek notlar alarak çok dikkatli okuduğum bir kitap herkese tavsiye ederim.
İlk dizisini izledim ondan önceden bilgim vardı. Normalde böyle dizi ya da filme çevrilen kitaplarda hevesim kaçmasın diye ilk önce kitabı okurum . Ama diziyi o kadar beğendim ki kitabı hemen aldım. Sanırım hayatımda ilk defa bir kitabı altını çizerek okudum . Marianne ve connell o kadar gerçek,duygusal , hassas ve özel insanlar ki eminim siz de okudukça kendinizle benzeyen özellikler göreceksiniz. Ben şahsen marianne karakteri ile kendimi aşırı özdeşleştirdim. Tabi onun kadar zeki miyim tartışılır...Bu kitap dümdüz bir aşk hikayesi ya da hepimizin bildiği türden bir kitap değil. Birbirinden asla kopamayan sanki aynı kökten çıkmış iki bitkinin arasındaki ilişkiyi anlatan ; olay örgüsünden çok düşüncelere ,karakterlerin iç dünyasına, normal insanlar ne düşünüyorsa ne yapıyorsa onlara odaklanan bir şaheser. Ben bir yazar olsam bu kitabı okuduktan sonra büyük ihtimalle bu kitabı nası ben yazamadım çok kıskanırdım.
Öncelikle kitabı okuduğum dönem hayatımın en yoğun dönemlerinden biri olduğu için biraz sıkıldım sanırım...Aşırı sevgiden doğan nefreti çok net bir şekilde görebilirsiniz.Betimlemeler, karakterleri anlatış şekli kitap bu açıdan çok iyiydi. Gerçekten ilk başlarda ,heathcliff in gördüğü muameleden dolayı ona hak verdim. Ama insan ne yaşarsa yaşasın iyi ya da kötü bu derece şeytana dönmesinin asla savunulacak yanı yok. Bu karaktere dönmesinde catherine i suçluyor ama bir insanın içinde saf kötülük varsa diğer kişiler biraz bahane gibi geliyor bana. Aralarındaki ilişki aşk ya da arkadaşlıktan çok bağımlılık gibi geldi bana bu nedenle iki taraf yüzünden arada kaynayan gariban bay linton oldu. Sanırım kitapta en çok üzüldüğüm kişi oydu. Çok uzatmayayım bu tarz klasikler seviyorsanız kesinlikle öneririm biraz sıkıcı bulurum diyosanız hiç başlamayın.
Bu seriyi sanırım en son lise de okumuştum migrosta bi baktım 30 lira hemen aldım genel tipik genç kız romanı ama bilmiyorum ilk 3 kitabı çok güzeldi gerçekten sarmıştı en azından o zamanın wattpad dünyasına göre en iyilerden biriydi bu kadar uzatmaya gerek var mıydı bilmiyorum Dürüst olmak gerekirse toxic olmayan ,saf aşık kağan ı okumak beni mutlu etmedi değil neyse vakit geçirmek için okudum zaten dili çok hafif olduğu için bu tarz seviyorsanız seriyi baştan okumanızı tavsiye ederim baya sarıyor.
Jane Eyre
Bitirir bitirmez çok büyük bir boşluğa düştüm sanki jane en yakın arkadaşımmışta o büyümüş evlenmiş ama ben hala olduğum yerdeymiş gibi hissettim. Nereden başlasam açıkcası bilemiyorum. Jane o kadar akıllı, özverili, her şeye rağmen umudunu kaybetmeyen bir insan ki ona hayran olmamak elde değil. Okurken sürekli notlar aldım o kadar güzel şeyler vardı ki...Yetiştirilme tarzından dolayı bazı bana yanlış gelen hareketleri vardı ama okudukça ona çok hak verdim. Bu zamana kadar gerçekten kimsesiz büyümüş bir insan, etrafında sadece yengesi var o da jane den resmen nefret ediyor. Her şeye rağmen o güzel kişiliğini her zaman geliştirmesi, Tanrı ya daha sıkı bağlanması takdire şayan. Neyse Jane den çok bahsettim biraz da Edward dan bahsedeyim. Kendisi bizim Janeimizin biricik aşkı ve efendisi; aşk arkadaşlık ,saygı ,sadakat ve daha niceleri aslında birbirlerine karşı besledikler duygu sadece aşk ya da sevgiyle açıklanamaz. Tertemiz ,saf sevgi gibi inançlı bir insanın ,Tanrıyla olan arasındaki bağa benziyor. Ben aşk üzerine o kadar kitap okudum ama böylesini görmedim. Yaşça büyük olması aslında pek tasvip edilen bir şey değil ama jane ve edward arasında sadece aşk ya da çekim olsaydı ben de asla onaylamazdım. Elimde olsa sayfalarca anlatabilirim. Aslında küçük ayrıntı ama jane in arada bize sevgili okuyucum diye hitap etmesi beni o kadar güzel hissettirdi ki, elimde olmadan ona daha çok bağlandım. Neyse uzattım sanırım sayfa sayısı assllaaa sizi korkutmasın çok akıcı, üslubu çok güzel kesinlikle herkese tavsiye ederim. Şu ana kadar okuduğum en güzel kitap diyebilirim.
hepimiz hayatımızda ,özellikle sıkıntılı dönemlerde ,bir uyusam dinlensem rahatlıcam aslında diyoruz ya da o gün çok kötü geçse de uyuyup uyanıcam ve yarın hayata yeniden başlayacağım cümlesini kullanıyoruz. Romanda karakterimiz tam da bunu yapıyor ama bir günle değil bir kış dönemiyle gerçekleştiriyor. Kitapta aslında bu uyku döneminde genel olarak olaylara bakış açısını işliyor ve gerçekten de bu dönem bitince düzelecek mi onu merak ediyor. Aslında modern dünyanın yalnızlığını ve karmaşıklığını kendi açısından sosyolojik bir değerlendirme ile ortaya koyuyor. İlk bakışta bizim normal diye tanımladığımız bir hayata sahip görünüşte tabi... İyi bir okulu bitirmiş ve başarılı bir işte çalışıyor güzel,akıllı biri ama aslında içinde yaşadıklarını kendisi dahi tam anlamında çözemiyor. Aşırı depresif bir dönemden geçiyor ve uykunun kendisine iyi geldiğini düşünüyor bu nedenle uyku ilaçları alarak uykuya yatıyor. Beni üzen şey sürekli yalnız olması ,ailesi vefat etmiş zaten olduğu zamanlarda pek sağlıklı ilişkileri yok,reva diye bir arkadaşı var ama onunla da bir arkadaşlık bağı pek sanmıyorum eski erkek arkadaşı zaten aşırı toxic bir kişi... Yanında gerçekten onu seven ,konuşabildiği insanlar olsaydı ben bu durumda olmazdı diye düşünüyorum. Zaman zaman ona çok sinirlensemde
bir yandan da sürekli üzüldüm , bazı yerlerde kendimle özdeşleştirdim. Ne olursa olsun genel olarak verdiği mesajlarla , ironi ve kara mizahla toplumu ,düzeni eleştirmesini sevdim.
okuyalı bir kaç ay oluyor ama şimdi görüşlerimi paylaşmak istedim. O kadar güzel bir kitap ki sinemada film izliyor gibi hissettim evelyn her anlamda çok güçlü özgüvenli ve herkesin örnek alması gereken kişilerden biri. Çoğu zaman bazı hatalarından dolayı ona kızsam da aslında yaşadığı şeylerden dolayı kızamadım. Cinsel kimliği ve kadın oluşundan dolayı o kadar çok şey başına geldi ki ama ne olursa olsun asla yılmadı, bırakmadı aksine her şeye daha da sıkı tutundu.
O gerçekten bir ikon.Hedeflerini gerçekleştirmek için yeri geldi kendisinden yeri geldi çevresinden ödünler verdi. Her şeyini yoktan var etti resmen yanında kimsesi yoktu buna rağmen çok iyi yerlere geldi.
Beni üzen şey oyunculuk kariyerinde zirveye tam anlamında ulaşamaması...Ama bu akıllara kazınmadığı anlamına gelmiyor işine ve aşkına olan hırsı,tutkusu beni çok derinden etkiledi hissettiği her şeyi dibine kadar hissettim.Roman kahramanı olabilir ama bana göre o aslında yaşıyor sanırım filmi olacakmış umarım çok güzel bir şekilde uyarlarlar
sade akıcı bir dile sahip küfürler bi tık sıktı beni kıskançlık yok kötü davranışlar yok yani kısacası toxic aşk yok o açıdan beni mutlu etti arkadaşlıktan aşka geçişi anlatan ortalama bir kitap vakit geçirmek için bu tarz kitaplar seviyorsanız tavsiye ederimm
