Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yine de biri çıkıp nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim. Kederli olduğum da söylenemez zaten. Buna sebep de yok çünkü. Ne taze bir ölüye sahibim, ne felaket geçirenlerim var. Dedim ya oturuyorum öylece. İyi ki kalbimi tanıyanlar yok. Ağırlıksız duran bedenimi küçümseyeceklerdi. Sonra da birbirlerine dürterek, ya da ilerideki arkadaşlarına göz işareti vererek beni gösterecekler, "kalbini yok etmişin haline bakın, hınzır pek de pratik, belli etmiyor hiç" diyeceklerdi. Ama iyi ki yoklar Yaşamak, Cahit Zarifoğlu
Yorgunluk!
Bu aralar hem ruh,hem de fiziksel olarak yorgunum , konuşmaktan, kendimi anlatmaktan! Bir yerlere gitmek ya da uyumak, uyanmak,her şey ne kadar tekrarlayıcı geliyor bana ! Ve bunu düşünerek daha fazla yoruyor beni!
Reklam
Binlerce düğüm atsan da , ip aynı..
Benim gurbetimin adı ne ŞEMS ? Hâlime bir isim koy ! Yalnız mıyım? Hasta mıyım? Garip miyim ? Ben neredeyim ? Ben neyim ŞEMS ? Harf bir manadır, manası kendidedir. Benim harflerimi hangi rüzgarda savurdular ŞEMS ? Nefsine mağlup olamayan, Aşkta galip olur demiştin ya. Şimdi söyle : Mağlup muyum mağdur mu ?
ben ne olduğumu bilmiyorum. ne olacağımı bilmiyorum. kendimi ve her şeyi göğsümde ve karnımda kıpırdanan bir şey olarak hissediyorum. bir çizgi ve içerisinde ya da ardındayım, hepsi bu, bunun çırpınışı.
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Kimseden tek söz duymaya tahammül yok .
Renkler ile duygular doğru orantılıdır benim dünyamda duygular ne kadar karanlıksa dünyada o kadar karanlık gözükür ya da o kadar ışıl ışıl renkli en güzel renklerin rengi soldu yalancı bir Gökkuşağı oldu hayat şimdi son gri bulutlar...
Reklam
Karanlığın Çağrısı Ya senden çok uzak olmalıydım Aramızda asilmaz engeller olması muhtemel Büyük dağlar,derin denizler olsun. Sana vermeyen güç yetmemeliydi Dikkatsizliğimin butun hincini uzaklıklara yukardaydım Dagda yanan bir çoban atesi gibi Gökte bir yıldız gibi Seni görmeli Seni yaşamalı ve senden çok uzaklarda olmalıydım Biliyorum güzelligin
Vücud ve iç
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Anlamsız bir batıl inancım var; kendimi hesaplarıma koymayı sevmem çünkü düşük yıldızlı bir insan olduğumdan nazar değeceğine ve işlerimin ters gideceğine inanırım. Ne zaman profile kendimi koysam hastalanıyorum ya da bir alerji krizi geçiriyorum, ne denle kendimi biraz düzelene kadar koymaktan vazgeçtim.
Kalabalıklar Hatıra Biriktirmez
Hudutları belirsiz, tanımsız bir ahaliyiz artık. Hangi yöne gitse kaybolan, hangi çenginin etrafında toplansa avuçları alkıştan patlayan şaşkın bir ahali. Gözlerimiz hırstan kan çanağı, ellerimiz kılıçsız, ellerimiz pudralara aşina. Yani biz Yunus’u anarken derviş, Hallac’ı anarken zalimiz; vurduğumuz serçelere suç buluyoruz. İçlerimiz darmadağın.
Reklam
KONSER ADABI
Bu metni konsere gidip enerjisiyle sizin de enerjinizi sömüren kitleye yönelik yazıyorum. Konserin tanımından başlayayım: Fransızca concert “1. birlikte müzik çalma veya şarkı söyleme anlamına gelir. Konser türleri vardır. Açık hava, festival, senfonik vb. Bir de konserlerin amacı vardır. Yardım kampanyasından tutun eğitim, şehrin tanıtımı vb. Bir
Yaşam bittiğinde geride kalanlar ile yaşadıklarım sıfırlanacak mı? Ben içindeyken beni her gün boğan şeylerin üzerini kim kapayacak? Kimler ellerinde çiçeklerle bana gelecek? Eksiği olduğum, ömrümü belirleyen her şey hatırlanacak mı birileri tarafından? Varlığım birkaç tekdüze iyi sözle mi geçiştirilecek yoksa gerçeklerle mi anılacak? Ya ben ne olacağım? Bütün bunları geride bırakıp mı gideceğim, ya da içime doğan gibi hepsini heybeme atıp zamanın sonsuz akışında kaybolup yiteceğim.
Kollarım koptu kollarum.
Dört çeşit perde mi olur ya. Ne gereksiz işler bunlar.
Ya bana ne oldu ya hayata küstüm kimseyle konuşmak istemiyorum .
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.