"Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç. Benim takıldığım taşlara takıl, yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi ama, o zaman beni yargılayabilirsin."
Hz. Mevlana
Hoşlanmak, hoşlanılmak. Bu sözcükler çok rezil, dengesiz, her yanıyla ukala; her nasılsa "ciddi" bile olsa, aniden ortaya çıkınca, anbean depresyon kalelerim yıkılıyor, sadece bir kütle haline gelmişim hissine kapılıyordum.
Karşılıklı olarak birbirlerini kandırıp, üstelik ne tuhaftır ki, hiçbir yara almadan, sanki bunun farkında değillermiş gibi gerçekten çarpıcı, berrak ışıltılar yayan şen inançsızlık örnekleriyle dolu insan yaşamı.
Küçük bir lafı bile gök gürültüsü kadar şiddetli hisseder, çıldıracak gibi olurdum. Cevap vermek şöyle dursun, o azarın, mutlaka insanoğlunun kırılmaz bir yasası olduğunu sanır, kendimde o yasaya uyacak güç olmadığına göre, artık insanlarla birlikte yaşayamam herhalde, diye düşünürdüm. O yüzden ne sözlü tartışmalara girebilir, ne de kendimi savunabilirdim. İnsanlar bana kötü şeyler söylediğinde, tamamen feci bir yanlış anlamaya kapıldığımı sanır, o saldırıları daima sessizce kabul eder, iç dünyamda ise insanı çıldırtan bir korkuya kapılırdım.
Kendiminkiyle toplumdaki diğer insanların mutluluk anlayışının tamamen farklı olabileceği endişesi, bu endişeyle geçirdiğim geceler, yattığım yerde dönüp durmama, kıvranmama, çıldıracak raddeye gelmeme bile neden olmuştu.
Kimi zaman Tanrı'yla boğuşmak gerek. Her insan, bir an geliyor, yaşamında bir tragedyanın ortaya çıktığını görüyordu; bu, bir kentin yıkılması, bir çocuğun ölümü, kanıt gösterilmeden yapılan bir suçlama, onu yaşamı boyunca sakat bırakacak bir hastalık olabiliyordu. İşte o anda, Tanrı onu Kendisiyle boy ölçüşmeye ve sorduğu soruya cevap
Bir çocuğun bir erişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır: Nedensiz yere mutlu olmak, her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak ve elde etmek istediği şeyi var gücüyle dayatmak.
"Hoşnut olmadığın bir geçmişin varsa, onu unutmanın tam sırası. Yaşamın için yeni bir amaç düşün ve ona inan. Yaşamın boyunca istediğini elde ettiğin anları düşün yalnızca ve o güç, istediğini yeniden elde etmene yardımcı olacaktır."
Bir insan kendi yazgısına doğru yürürken, sık sık yön değiştirmek zorunda kalır. Kimi zaman, dış koşullar ondan daha güçlüdür, bu durumda bir korkak gibi görünmek, yönünü değiştirmek zorunda kalır. Bütün bunlar onun eğitiminin bir parçasıdır.