Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

: yağmur

: yağmur
@yagmurmuyagmur
“Hiç değilse yüreğimin ağzıma getirilmediği bir mekân olmalı dünya üzerinde. Hiç değilse hiçbir şeyin bana fazla yaklaşmadığı, benden hiçbir şey istenmediği bir mekân olmalı dünya üstünde.”
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
“Sonunda ben de bir şey istemez hâle geldim işte ve artık sürekli azarlanan dünyaya bakıyorum.”
“Tahta bir banka oturuyor ve yanımdaki çalılığa bakıyorum. Çok hoşuma gidiyor, çünkü kendisinden başka bir şey ifade etmiyor. Ben de bu çalılık gibi olmak istiyorum. O her gün burada, yok olmayarak direniyor; yakınmıyor, konuşmuyor, hiçbir şeye ihtiyaç duymuyor, aşılmaz bir şey işte.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Tevazuyla tiksintinin sürekli çarpışmasından meydana geliyor kibrim. İkisi de eşit ölçüde güçlü. Bir taraftan şöyle uyarıyor beni tevazu: Türdeşlerinin en salak hikâyelerini dinlemelisin. Aynı anda şöyle iğneliyor beni tiksinti: Şimdi kaçmadığın takdirde türdeşlerinin ifrazatında batıp gideceksin!”
“Bu akışa yıllardır aşina olduğum hâlde her defasında hafif bir gerginlik hissediyorum. Bunun nedeni kibrim, evde olduğum zamanlardan ziyade bu tür işler için dışarıya çıktığımda daha fazla hissediyorum bunu. Bu kibrim anneme çekmiş. Dünyanın, bir ömür boyunca ona bakıp durmaya değmeyeceğine inanmıştık ikimiz de.”
Reklam
“Güneş, evin içine akın edip bana tozlu hayatımı gösteriyor. Yazın daha bir suçlu hissediyorum kendimi. Akşamları saat onda hava hâlâ aydınlık oluyor ve sabahın beşinde yine aydınlanıyor. Günler utanmadan uzuyor ve onların geçip gitmesine nasıl razı geldiğimi açık seçik gösteriyor bana.”
“İşin aslına bakılırsa suskunluktan gittikçe daha fazla zevk almaya başlıyorum. Bu beni korkutuyor biraz, çünkü yaşamak için ihtiyacım olan bu kadar fazla suskunluk normal mi yoksa ufalanma, lif lif ayrılma, tarazlanma gibi tabirlerle tanımı noksan kalan ve içimde baş gösteren olası bir hastalığın başlangıcı mı bilmiyorum.”
“Çocukluğumun, çocukluğum hakkında bir anlatıya dönüşmesini istemiyorum, onu gözlerimin arkasında ısrarla bekleyen, somurtkan, çetrefil, ısırgan bir şey olarak saklamak istiyorum.”
“Etrafıma bakınarak, dahil olmak istemediğim bir yaşantıya atılmış oluyorum, oysa sıklıkla kaçırdığım yaşantıları andırıyor bunlar olsa olsa.”
“Kendimi şapkayla çok iyi hissederim. Sanki başka birisiymişim, kendimden daha üstün, her şeyin onun için arka planda cereyan ettiği birisiymişim gibi. Yok, öyle övündüğümden değil. Tersine. Yaşamaktan korkuyordum. Hani bir kabuktan yeni çıkmışım da her yerim acıyacakmış gibi gelirdi. Evet, uzun süre korktum yaşamaktan. İnanmazsınız, şapka bana çok yardımcı olmuştu. İnsanların gözlerinin içine bakmaya, hiçbirine güvenmemeye başlamıştım. Şapkam varken hafızam nasılsa daha az acı veriyordu.”
Sayfa 289Kitabı okudu
Reklam
“Hayır, asla aynı yere dönülmez. İşin aslı şu ki o yer mevcut değildir artık, oraya geri dönmek mümkün değildir. Neden mi? Çünkü bana göre terk edilen yerler ölür.”
Sayfa 283Kitabı okudu
“Sizin siz olduğunuz konusunda hiç şüpheleriniz oldu mu? Benim tüm yaşamım boyunca oldu. Kendimi, kendisi olduğunu bilen biri ve kendine yakınlık hissetmeyen bir başkası olarak içimde bölünmüş biri gibi hissetmişimdir hep. Diyelim ki, öleceğini bilen birine ve o olduğu fikrini reddeden ve kendi yerine başka birinin öleceğini sanan birine. Duygularımı kendimle paylaşmak için bile yeterince uzun süre birlikte olamadım.“
Sayfa 251Kitabı okudu
“‘Vicdan azabının kalıtım yoluyla devralındığını duyunca şaşırdınız sanki. Her şey miras alınabilir, beyefendiciğim, her şey. Hepsini devretmeliyiz, aksi takdirde olmuş olanlar olmaya devam eder. Miras yoluyla verilenlerden bizi aşağı çekmeyecek olanları basitçe seçemeyiz ki. Bu şekilde riyakarlık içinde tümüyle darmaduman oluruz.’”
Sayfa 215Kitabı okudu
“Kimsenin bana acımasına dayanamıyordum. Ağrım yokken birisi şefkat gösterisinde bulunduğunda, hemen ağrımaya başlıyordu.”
Sayfa 207Kitabı okudu
“‘Geçmişe ne kadar güçlü bir biçimde bağlı olduğumuzu hiç düşündünüz mü? Kendimizinkine olması da şart değil. Aynca bizim geçmişimiz nedir ki? Sınırları nerededir? Tanımlanmamış özlem gibidir ama neye özlem? Asla olmayan ama yine de geçmişte kalan bir şeye, değil mi? Gerisi sadece bizim hayal gücümüzdür ve hayal gücünün hem özleme gereksinimi vardır hem de ondan beslenir. Geçmişin, beyefendiciğim, insanlar aksini düşünse de, zamanla bir ilgisi yoktur.’”
Sayfa 204Kitabı okudu
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.