aslında mutluluk bi modern hayat kandırmacasıdır. ama 'bahtiyâr olmak' öyle değil. bahtıyla yâr olmak.. çoğu psikolojik problemlerimizin tedavisi bile olabilir..
Son günlerde zaman kavramı üzerine uzun uzun düşünüyorum.
"O zaman neredeydik, şimdi neredeyiz..."
"Bilseydik, bu kadar umarsız davranmazdık..."
"Ne kadar mesut günlermiş meğer." gibi cümleler kuruyoruz...
Zamanı adeta Rimbaud'nun altınları gibi yüklenmiş gidiyoruz. Rimbaud şiirden vazgeçtiğinde, para kazanmak, altın biriktirmek için uzaklara, çok uzaklara gittiğinde o tutkulu kelimeleri, kilitlerinin içinde kırılmış anahtarlar gibi hapsedivermişti... Bunu yaparken, belki de, o kilitleri açacak yeni şiirler icad etmek için uzun zamanlar umuyordu...
Oysa kuşağına bağladığı, hatta sakladığı altınlarla çok uzun bir yolculuk yaptığı için ayağı kangren olmuş ve kesilerek kurtarılmaya çalışılsa da aynı hastahanede vefat etmişti.
Rimbaud'nun altınları bana hep, kurtulamadığımız yüklerimizi, ufka bakmaktan gözümüzün önünü göremeyecek hale geldiğimiz, şuur nöbetlerimizi hatırlatır...
Evet insan sınır tanımaz beklentilerinin, içindeki ağır yüklerin iflah olmaz kölesidir...
Zamansa bize hep şunu öğütlüyor; anahtarı çevir ve nefes aldığın anın kıymetini bil.