EVDE POPÜLER DERGİ YAPIMI
Twitter’da, Instagram’da yuvarlak içine alınmış aforizmalarınız dolaşıma girsin, yenilgiye, tutunamamış olmaya, biraya, çaya, çocukluk travmalarına, eski Yeşilçam filmlerine, Ankara pavyonlarına ve 30 küsür sene öncesinin gazoz kapaklarına duyduğunuz o derin tutku size üç beş kuruş da olsa nakit para ve bir ihtimal daha aktif bir seks hayatı
SANA VE TÜM SANDIKLARIMA
Çok eski zamanlardı... daha kâmil değildim. daha bulamamıştım, bedeli olacağım sözcük dizimlerini, "halk anlamaz" diyerek kendimi saklıyordum daha,gece gündüz içiyor, kendimden geçiyordum. ... köprüaltı’ndaydım.. köprüaltı’ndaydı.. köprüaltı’ndaydık.. köprü daha altımızdaydı. az ötemde duruyordum.. az ötede duruyordu. gözlerimdeki
Reklam
11 Temmuz öğleden sonra Ulus’un ertesi sabahı çıkaramayacağı haberi ulaştığında verdiğim ilk tepki, daha sonra iki gün boyunca bu haberi çevreme ilettiğimde herkesin de ilk tepkisiydi: “İşte beklenen, korkulan oldu!” Ulus Baker işsiz ve parasızdı, muhtemelen çok iyi denemeyecek şartlarda yaşıyordu, karaciğeri iflas etmiş, içkinin uzun süredir
DÜNYANIN GÖZÜNDEN TÜRKLER!.. “Dünyada savaşmayacağım tek ülke Türkiye’dir.” (Adolf Hitler) Kumandanlarından biri Adolf Hitler'e sorar: -"Türklere neden saldırmıyoruz?" Bu soru üzerine Hitler şöyle der: -“Türkler öyle bir millettir ki, eğer saldırırsak tamamını yok etmemiz gerekir. Yoksa 1 tane bile hayatta bırakırsak, yeni bir devlet
Günümüzde Yusuf Olmak    ….Yusuf yarı dindar yarı çağdaş yetişmişti. Namaz kılmayı, Kuran okumayı da bilirdi, henüz 14 ündeyken sevgilide edinirdi. Tam istenildiği gibiydi, ortamına göre Müslüman ortamına göre çağdaş… Ayşe daha uzaktı dine, öyle yetiştirilmişti ama kendince hep bir arayış içindeydi…    Bir gün bir tesadüf eseri tanıştılar
Sevgili kardeşim; Şimdi seni görüyor gibiyim.Eminim şaşırdın.Mektup yazmayı sevmediğimi biliyorsun.Malesef işler istediğim gibi gitmedi.Alkolün dozunu fazla kaçırmışım.Şimdi arkadaşımın yanında dinleniyorum.Bana çok iyi bakıyor.Sanıyorum yavaş yavaşta iyileşiyorum.Kendime geliyorum.Ama son zamanlarda gariptir ki devamlı çocukluğumuzu hatırlıyorum.Özgürlüklerin ülkesini ve o rüya gibi günlerde istediğimiz herşeyi olduğumuzu hatırlıyorum.İstediğimiz zaman süpermen,istediğimiz zaman ünlü bir şarkıcı,istediğimiz zaman aşık,istediğimiz zaman arkadaş,istediğimiz zaman maceracı, istediğimiz zaman yalnız... Birbirimize oyunlar oynardık,şakalar yapardık.Her gece ceza alıp her sabah yeni bir muzurluk yapardık.Hiç gerçekleşemeyeceğini bildiğimiz zaman ne kadar çok sevinip umutlanırdık.Sonra bir halt varmış gibi büyüdük.İçimizdeki acıları bırak başkasına kendimize bile itiraf edemez hale geldik.Keşke büyümeseydik.Keşke hep çocuk kalsaydık.Hikayelerimiz hep umutla başladı.Teslim oluşlarla bitti.Her rauntta kendimize yenildik.Keşke büyümeseydik diyesi geliyor insanın kendine.Hep çocuk kalsaydık.Sonra birden kafanda bir şimşek çakıyor.İçinde birşeyler gümbürdemeye başlıyor.Tüm engelleri unutup aşkın sesini,aşkın kokusunu,aşkın dokunuşunu hatırlıyor beynin.Şah damarına bir iğne batıyor sanki.Kafan sert bir duvara tosluyor,kanın çekiliyor.Sevda ılık ılık dağılıyor bütün vücuduna ve iliklerine kadar bütün ruhunla yaşadığını hatırlıyorsun.Hayat ne garip şey kardeşim bir çift gözün bakışıyla yerin yedi kat dibinden bulutların üstüne fırlatabiliyor insanı.
Reklam