Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu Kitap Şu Tecellîden Doğdu
Rüya gördüm, çağların duvarı uzuyordu Önümde. Granitle etten bir yığındı bu. Bağrına uğultusu sinmişti milyonların Endişeden kaskatı kesilen o duvarın. Loş oyuklarda vahşi gözler parıldıyordu, Yığınlar, kabartmalar, nakışlar oynuyordu, Zaman zaman önümde açılıyordu duvar. Yeşimden somakiden ve altından saraylar: Uluların, bahtiyarların
Yanık Mabet
Bir daha ekmek çal... Harap mabetlerinde tütsü yakanlar Tanrı ayaklarıyla düşsün peşine Beddualar sıralasın düşkün düşlerine Yatalak tanrılara körpe can adayanlar Şimdi... Kırağı Şafaklarda anız yaksınlar Ruhlarından hasadı çalınmış anızları
Reklam
Aziz Ocaklı'ya Çetin bir dağ yolunda senelerdir yürüyoruz. Hareket noktasından uzaklaştıkça, ufuk genişliyor ve rüzgâr artıyor. Eski mâbet, eski ümit aşağıda, ovalarda kaldı. Kenarında dolaştığımız uçurumların dibinden mâzinin lâfzı ve şekli kaybolan şikayet ve itiraz uğultusu geliyor. Aziz Ocaklı, Milletinin târihinden vazife aldın ve
Sayfa 1 - Kültür ve Turizm BakanlığıKitabı okudu
A
abûs: somurtkan. acâfet: (a.i.) zayıflık, çelimsizlik. a'del: (a.s. âdil'den) (daha, pek, en) adaletli, çok doğru. adüvv: (a.i.c. edâdî) düşman, yağı, hasım. adüvv-i cân: can düşmanı, (bkz: adû). âfet-i âb: (su âfeti) su kızı, deniz kızı. âfûr: (a.i.) belâ kasırgası. ahceste: (f.i.) 'kapı eşiği, (bkz: âstân, atebe). âhir: (a. zf.)