Söz konusu zulümse; ne din, ne dil, ne ırk fark etmeksizin yardımda bulunmak en büyük insanlık vazifesidir. Güçlünün yanında güçsüzün sesi duyulmaz fakat karınca misali safını belli edenlerden olmak gerekir. Batı’dan medeniyet diye özenilen ikiyüzlülüğü, yalancılığı, medeniyetsizliği hâla göremeyen toplumlarımız yüzünden, bugün zulmün adı savaş oluyor. ‘Araplar ile Yahudiler savaşıyor’ diye manşetler basılıyor. Oysa asıl olan Araplar’ın Yahudiler tarafından şehit edilmesidir. ABD, BBC, İngiltere gibi pek çoğu geçiyor ve üzerine vazife olmadığı halde yalan açıklamalarda bulunuyor: “İsrail 10 saattir ateş altında.” diyorlar, “Filistinliler İsrailli vatandaşların arabasını taşladı.” diyorlar. O, şehit olmuş, melek çocukların küçücük bedenlerini görmüyorlar, görmezden geliyorlar sizlerin MEDENİYET dediğiniz CANAVAR Batı! O çocuklar başta olmak üzere, hepsi, hepimizden hesap soracaklar ahiret gününde: “Kardeşim sen neredeydin!” diye. Uyanın artık insanlar! Uyan artık Müslüman! Kardeşin ölüyor, kardeşlerin katlediliyor, şehit ediliyor. Yahudilerin zulmünden kurtar onları! Hadis-i Şerif’te de buyrulduğu gibi: “Bir yanlış görürsen elinle düzelt, imkanın yoksa dilinle uyar, gücün yetmiyorsa kalbinle buğz et.” Ama yeter ki safını belli et, sessiz kalma!