Bir kavga nasılda hoyrat
Savaşırken savrulurken büyüttü hayat
Ben sensiz yapayalnızdım
Suyum oldu, aşım oldu ama aşksızdım
Bir vurgundu geçtiğim yollar
Düşe kalka yaşanır mı öğretir yıllar
Ben sensiz her şeye sustum
Sonra içime hatta dışıma kapandım.Küsmek gibi bir şey.Bir çeşit gölge fesleğeni.Bir çeşit olmayan hayat.Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. Epeyce göçebe yaşadım,sadece iki valizim oldu.Bir yığın insan tanıdım.Ama hep yalnızdım.Herkes nasıl oluyorsa kafasının içinde dolaşan kırk tilkinin kuyruklarını değdirmemeyi başarıyor.
"Yalnız, gökyüzündeki yıldızlardan çayın dibindeki çakıllara, doğu tarafından kopup gelen bulutlardan batı tarafındaki denize kadar uzanan ve yayılan bu kocaman gecenin içinde, yapayalnızdım."
Yedi rekât günah kıldım bedeninde
Dizlerinde yedi zikir secdeye vardım
İhmalin uzak meleğine teninde aldandım
Yapayalnızdım kendi kalabalığım içinde
Tarih kadar yalnız,
aşka âşina, acıya unutkandım
Sadece geceleri duygulara yenik düşmenin tabiri neydi anlayamıyordum.Oysa ki tüm duygulara rağmen hislerimle yapayalnızdım.Sonra sadece sol yanıma sus hatta dur dedim ve o da sözümü dinlemeyip devam etti bildiğini okumaya.Meğer kalbim bile söz dinlemiyormuş onu severken.