Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaradanın (ALLAH CC ) insana bahşettiği, hür iradesi ile kendine ulaşma şuuru ve kabiliyetine tarih boyunca pranga vurup sapkın emellerine alet etme girişimlerinin bir tekrarı olan hain kalkışmaya bedenini ve ruhunu siper edenlerden bu 2 kişilik müfrezeyi hiç UNUTMAYACAĞIM.... 15 TEMMUZ DA DARBEYE KARŞI BABASININ YANINDAKİ KIZ Resim profilde kapak
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Fırtınası Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu! Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında! O yara büyüttü beni!
Reklam
Cenab-ı Allah siz neredeyseniz ben sizinle beraberim buyurdu. Burada birçokluk ifadesi var. Bu ehline malumdur. Cenab-ı Allah söylenenlerin cümlesine camidir. Çünkü Allah dediğimiz latif olan varlık, cümle yaratıklarda münezzeh ve münezzeh olmayan durumuyla hâkimdir. Ferdiyetiyle şöyledir; secde konusunda olsun diğer fiillerinde olsun. Secde etki
Kusura bakmayın ama yazgı, benim gözümde ulu yaradanın eliyle yazdığı bir kitap, göğün iradesi ya da bilmem hangi alınyazının kararı değildir. Bana göre birbirleriyle bağlantılı değilmiş gibi görünen gerçeklerin, olayların ve eylemlerin bir sonucudur. Yazgının insanları bulduğu görüşünüzü paylaşabilirim... Yalnızca insanları değil üstelik. Ama tersinin de olamayacağını düşünüyorsanız, bu benim deneyimlerimle pek örtüşmüyor. Çünkü öyle düşünmek rahat bir kaderciliktir, körelmeyi körüklemektir, sıcacık bir kadın kucağının aldatmacasıdır. Kısaca düşlerde yaşamaktır. Hanımefendi Vigo, hayat bir düş olabilir, hatta bir düş gibi de son bulabilir. Gelgelelim aktif bir şekilde görülmesi gereken bir düştür. Bu yüzden Hanımefendi Vigo, yollar bizi bekler.
Sayfa 149 - RegisKitabı okudu
sonunda tiksinmek
Muhayyilemizin derinliklerinden çıkarıp aşkımızın ateşinde Kaynata Kaynata saf bir cevher haline koyduğumuz ve en mükemmel kadın örneğine göre şekil verdiğimiz putun, kendi istek ve iradesi ile gidip bir gorile teslim oluşu veya çamura batışı, bize iki kat elem verir. Bir yandan, içimizde bir yaradanın, öbür yandan en kıymetli malı elinden alınmış bir insanın yürek acısını duyarız.
Sayfa 115 - İletişim yay.92.Baskı 2020, İstanbulKitabı okudu
"Kusura bakmayın ama yazgı, benim gözümde ulu yaradanın eliyle yazdığı bir kitap, göğün iradesi ya da bilmem hangi alınyazının kararı değildir. Bana göre birbirleriyle bağlantılı değilmiş gibi görünen gerçeklerin, olayların ve eylemlerin bir sonucudur."
Sayfa 149 - Regis Terzieff- GodefroyKitabı okudu
Reklam
Ruhumuzu dijital kodlara sıkıştırmaktan, sanal dünyayı gerçek sanmaktan, zenginliği sadece paraya şartlamaktan, değerlerimizi satılığa çıkarmaktan, haramı masum göstermeye çalışmaktan, adaletin terazisini yanlış yerde tutmaktan, düzenim bozulmasın diye hep alttan almaktan, güçlü sansınlar diye ağlayamamaktan, aman laf olur diye adım atamamaktan, akışta kalacağız derken savrulmaktan, kalabalıklar içinde yalnızlıktan, üst aklın planına razı olmaktan, eyvallah kelimesinin içini boşaltmaktan, sahibinden az kullanılmış merhamet bolluğundan, yağmuru çamur görüp karda üşüyoruz diye mızmızlanmaktan, ölümü hep uzak evlerde sanmaktan, savaşın çocuklarını etkileşim ve beğeni alacağımız postlara alet ederken onları duasız bırakmaktan; işte bunlardan dolayı mosmor dudaklarımız, griye çaldı vicdanlarımız. Ama gökyüzü inadına mavi hâlâ. Yaradan’ın iradesi umudu hep boyuyor yeşile, sarıya.
Sayfa 143 - Destek Yayınları
“Kusura bakmayın ama yazgı, benim gözümde ulu yaradanın eliyle yazdığı bir kitap, göğün iradesi ya da bilmem hangi alınyazının kararı değildir. Bana göre birbirleriyle bağlantılı değilmiş gibi görünen gerçeklerin, olayların ve eylemlerin bir sonucudur.”
Sayfa 149 - RegisKitabı okudu
Tesadüf diye bir şey yoktur
Tesadüf… Öylesine, kendi kendine ve olağan bir olgu sanki. Şans eseri bir karşılaşma veya sebepsiz yere olan bir benzerlikmiş gibi. Oysa, her şeyin bir sebebi ve her sebebin bir sahibi vardır unutma! Senin tesadüf dediğin şey, başlı başına planlanmış bir mucizedir. Ve senin mucize sandığın bir çok şey, Yüce Yaradanın muhteşem eseridir. Hiç dikkat ettin mi? Bir kaza olur ve muhtemelen yakınlarda bir yerden bir doktor geçmektedir. Bir çocuk, dengesini kaybeder ve balkondan düşer, aşağıda ise saman yüklü bir kamyon beklemektedir. Örnekleri çoğaltmak mümkün fakat asıl önemli olan, bilinenin aksine bunların birer tesadüf olmadığı. Farklı bir açıdan bakmak gerekirse, birbirine çok benzeyen iki kişinin karşılaşması, birbirinden hoşlanan iki çiftin, huy ve zevklerinin birebir aynı oluşu ve daha bir çok mucize sanılan olay veya mahaller aslında Allah’ın irâdesi ve emriyle gerçekleşmektedir. Hiçbir şey Allah’ın bilgisi ve kudretinin dışında olmadığı gibi, idaresi dışında da değildir. Her şeyde bir amaç ve bir irâdenin belirtisi vardır. Allah dilemedikçe hiçbir şey olmaz. Bütün bunlar gösterir ki: Kainatta Tesadüf diye bir şey yoktur. Her şeyin birbirine denk gelip bir nizâm ve uygunluk içinde oluşu tevafûk’a işaret eder. Buna göre tevafûk, akla “perde arkasında birinin olduğunu” gösterir. LEVENT AĞAOĞLU
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.