Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Adını bağışlamadın?" Nurilerden biri ilk kez adını soruyor sana. Sesini kısıyorsun, fısıldar gibi: "Nuri" diyorsun yavaşça. "Nuri."
"Bağırsana ....," diyor biri. Ses arkalarda. Yaklaşıyor. Yüzü, tabanlarına inen sopaların az ötesinde. Sopalar neredeyse yüzüne çarpacak. 'Yaklaşmayın, sopalar yüzünüze çarpacak' demek geçiyor içinden. Saçma. Kapkara, kalın bir yüz. Başının bir yanında uzatıp biriktirdiği bir tutam saçı, tarakla tepesinden geçirtmiş, yapıştırmış çıplak başına, örtmüş sözde kelliğini. Bir arkadaşın vardı, şiirler yazardı, o böyle tarardı saçlarını, ama onunki pek belli olmazdı. Bununki çok uydurma bir şey. Kaşları da yok gibi. Bu yüzü ilk defa görüyorsun. Kapkara. Cop gibi. "Bağırsana be!"
Reklam
Ölmezsen, öldürmezler, sakat bile bıraksalar, buradan çıkarsan, gün gelir de bir gün buradan çıkarsan, toprağın üzerinde, güneşin altında, insanların arasında bir alçak gibi yüzün eğik dolaşmamak isteğindesin. Kesin, kesin bir istek bu. Basılmış, ezilmiş de olsan, bir papatya gibi yaşamak kararındasın, ezilmiş, yaralı bir papatya. (Siyasi suçtan mahkum birinin düşünceleri)
272 syf.
5/10 puan verdi
Çevrende güneşi alınmış bir sürü Nuri. Bozkır mı? Bozkır bütün Nurilerin içinde. Yoksa, yoksa sen de mi Nurileşiyorsun. Kitabı tanımlayacak cümlelerden bir tanesi.
Yaralısın
YaralısınErdal Öz · Can Yayınları · 20191,923 okunma
Ey aşk sen, Artık bazı şarkılar kadar yaralısın.
Uçurumlar vaadetme bana yaralısın.. K. Tazeoğlu
Reklam
-Ya bu kafayı değiştirirsiniz ya da kafanızı koparırız anladınız mı ? Köşede,duvarın dibinde kırmızı cilt kapağından kopup ayrılan,iki yana açılıp kalan sayfalar,birbirinin üstünden fısıltıyla kayıp kapandılar. O anda dünyanın bir köşesinde,akşamın o ayrılık saatinde bir çiçek sessizce taç yapraklarını kapatıp sonsuz uykulara daldı;bir günlüğüne doğmuş bir günlük doyumsuz yaşamını tamamlamış küçük bir çiçek boynunu büküp öldü. Sonra o ayrılık saati gelmiş olmalı ki,her şeyin altüst edildiği odalardan çuvallara tıkabasa doldurulan kitaplarla birlikte seni de alıp götürdüler. Götürülüşün böyle oldu.
'...Adam bir sigara istedi. Bende yoktu,veremedim.Başkası verdi. Sonra bana döndü. Elimi tut dedi, tuttum. Adam soğuyordu. Eğer insanın nasıl soğuduğunu bilmezseniz, ölüm cezasını cesaretle savunursunuz. Öyle ya, herkesin ısısı kendisine.'
200 syf.
10/10 puan verdi
Enver Aysever kitabın isminde bir tespitte bulunmuş ve kitabın içerisinde bu tespitinin altını doldurmuş. Umut vermekten de alamamış kendini o zaman henüz doğmamış olan kızı Nisan için bu umuda kendisinin de ihtiyacı vardı çünkü. Şuan aynı umudu taşıyor mudur bilmiyorum. Ama okuduğum en tatlı siyasi kitaptı. Teşekkürler Enver Aysever.
Yaralısın Türkiye
Yaralısın TürkiyeEnver Aysever · Remzi Kitabevi · 201325 okunma
Uyanmış gibi hiss etmekden bıktın Yalnız degilsin Elinden tutup seni alacağım Ve sana anlayabileceğin dünya göstereceğim Bu hayat eziyyetlerle dolu Mutluluk işe yaramadığında Bana güven ve elimi tut İşıklar söndüğünde anlıyıcaksın Acıyor kalbim aşık oldum Acıyor kalbim sahip değilim Aciyor kalbim zorluklar hoşuma gidiyor Çünki acıyı hissetmeyi hiç bir şey hissetmemeye tercih ederim Öfke ve mücadele İztırapdan daha iyidir Biliyorum yaralısın Seni kurtarmak için burda olduğumu biliyorsun Senin için daima burda olduğumu biliyorsun Bana daha sonra teşekkur edeceğini biliyorum
Reklam
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İşkence... Okuduğumuzda bile sesi yüreğimizde ne kadar nefret uyandırıyor. İğrençlik adına her şeyi barındırıyor sanki. İşte bu kitap tam anlamıyla bu kelimenin yeryüzünde barınmaması gerektiğini anlatıyor. Ölümse ölüm, savaşsa savaş ama "işkence" değil! Okunması gereken bir dil ve alınması gerekenler mesajlarla yüklü bir kitap.
Yaralısın
YaralısınErdal Öz · Can Yayınları · 20191,923 okunma
"Şimdiden bir hatırasın Açmışsa bir sardunya saksıda Bütün (aşklar) paranteze alınsın Bıraktım ellerimi, artık sana bunu yazsın Mektuplar postaya takılırsa... Ey aşk sen Artık bazı şarkılar kadar yaralısın." Didem Madak / Grapon Kağıtları - Sayfa 47
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.