Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Birisi bizim için gerçekten çok değerliyse, bunu ondan sanki bir suçmuş gibi gizlemeliyiz. Bu elbette pek sevindirici değildir, ama doğrudur. Bırakın insanları, köpekler bile büyük dostluklara katlanamazlar.
Suskunluk ağacının dallarında, huzur meyvesi vardır.
Reklam
Birinin yalan söylediğinden kuşkulanıyorsak, ona inanmış gibi görünmeliyiz: Böylece cesareti iyice artar, daha fazla yalan söyler ve maskesi düşer. Buna karşın gizlemek istediği bir gerçeği kısmen ağzından kaçırdığını fark edersek; buna inanmamış gibi görünmeli böylece gerçeğin tamamını anlatması için onu kışkırtmalıyız.
İyi niyetle düşünülmüş de olsa, konuşma sırasında hataları düzetmeye yönelik imalardan kaçınmak gerekir; çünkü insanları incitmek kolaydır, düzeltmekse zor, hatta olanaksızdır. Dinlemek zorunda kaldığımız bir konuşmanın saçmalıkları biz kızdırmaya başladıysa, bunun, iki deli arasında geçen bir komedi sahnesi olduğunu düşünmeliyiz . Dünyaya ciddi ve en önemli konularda ders vermek için gelmiş olan biri, bu işten sag salim kurtulmuşsa, kendini mutlu saymalıdır.
Reklam
Başkalarına güvenmemizde çoğu kez tembelliğin, bencilliğin ve kibrin büyük payı vardır: Bunlar, kendimizi araştırmamak, uyarmamak için başkasına güvendiğimizde, tembelliğin; kendi meselelerimize ilgili konuşma ihtiyacı bizi bir şeylere güvenmeye yönlendirdiğinde, bencilliğin; ve bu bir şeyler, gurur duyacağımız şeylerse kibrin paylarıdır..
İnsan kendi ağırlığını, hareket ettirmek istediği yabancı bir ağırlık gibi hissetmeden taşır, ama kendi hatalarını ve kötü huylarını fark etmek yerine sadece başkalarınınkini görür. Ancak herkesin başkasında, kendi hatalarını, kötü davranışlarını ve çirkinliklerini açıkça gördüğü bir aynası vardır. Ama çoğu zaman gördüğünün kendisi olduğunu bilmeksizin başka köpek sanarak aynaya havlayan köpek gibi davranır. Başkalarını eleştiren, kendini iyileştirmek için çalışır. O halde başkalarının görünüşteki davranışlarını kendi içlerine sessizce, dikkatli ve keskin bir şekilde eleştirme eğilimi alışkanlığı edinmiş olanlar böyle yaparak kendilerini iyileştirmek ve kusursuzlaştırmak için çabalarlar.
<Doğal olmayan her şey eksiktir> İster fiziksel ister ahlaki olsun, bu her yerde ve her şeyde geçerli olan bir kuraldır.
Doğayı ne kadar kırbaçlarsan kırbaçla, tekrar tekrar kendini gösterecektir.
Reklam
İnsan her şeyi, her şeyi unutabilir, sadece kendi kişiliğini unutamaz. Çünkü karakter kesinlikle duzeltilemez; insanın tüm eylemleri içsel bir ilkeden kaynaklandığından, aynı koşullarda sürekli aynı şeyi yapmak zorundadır, başka türlü davranamaz. Bu nedenle ilişkimizi kestiğimiz bir dostla yeniden barışmak bir zayıflıktır, bu zayıflığın cezası, bu dost ilişkinin kesilmesine neden olan şeyin aynısını ilk fırsatta yeniden tekrarladığında, üstelik bunu kendi vazgecilmezinin bilincinde olarak daha küstahlıkla yaptığında ödenir.
İlişki içinde olduğumuz biri bize karşı hoş olmayan ya da can sıkıcı bir şey sergilediğinde kendimize sadece şu soruyu sormalıyız: Bu kisi bizim için aynı seyi bir kez daha, hatta sık sık yapmasına izin vereceğimiz kadar değerli mi?
İnsanlar, bağışlandıklarında terbiyesizleşen çocuklara benzer, bu yüzden onlara fazla yumuşak ve sevecen davranmamak gerekir. Tıpkı bizden ödünç bir sey isteyen bir dostu reddetmekle onu kaybetmiş olmayacağımız gibi, ama istediğini vererek onu kolayca yitirebiliriz. Yine aynı şekilde, ona karşı gururlu ve biraz ihmalkâr davranarak onu yitirmeyiz ama fazla dostça ve kibar davranırsak bu onu kibirli ve çekilmez yapar ve bu da dostluğun sonu olur.
Mantıklı bir adam, kandırılmışların arasında tüm saat kuleleri yanlış kurulmuş bir kentte, kendi saati doğru olan bir adama benzer. Saatin gerçekte kaç olduğunu bir tek o bilir, ama bu onun ne işine yarar? Tüm dünya yanlış zamanı gösteren kent saatlerine göre davranmaktadır; hatta bir tek onun saatinin doğru zamanı gösterdiğini bilenler bile.
Kolay şey değildir mutluluk, kendimizde bulmak çok zor, başka yerde bulmak imkânsızdır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.