1957 – 59 İstanbul, Fatih, Bütün gün beni, bu kâğıtların başında oturmaya iten yalnızlığımı düşündükçe acımın artmasını istiyorum. Bu büyük, kalabalık şehirde hiçbir teselli yok benim için. Acım, çok önceleri, başka sokakların, başka pencerelerin, yatak odalarının, bütün o anlamsız eşyanın bulunduğu ortamda çok daha büyüktü. Şimdi başka bir
Seninle konuşmayalı, sesini duymayalı ne kadar zaman oldu unuttum aslına bakarsan. Bazen bu süre bana yüz yıl bazen de daha dünmüş gibi geliyor. Karar veremiyorum. Birlikte olduğumuz zamanlara şimdilerde dönüp bakıyorum da. Koca bir keşke çıkıyor ağzımdan. Seninle olan her günümü, her anımı keşke tekrar yaşayabilsem ya da keşke seni hiç tanımamış olsaydım. Bilmiyorum artık, dönüşü yok, biliyorum yolları kapattım. Geri dönmek de değil niyetim ancak insan söylemeden edemiyor işte. Ne zaman aklıma gelsen bir tebessüm ısmarlıyorum sana, görmüyorsun. Belki hissedersin ama bilmiyorum. Geçmişte yaşanan güzellikler tüm acıları kapatıyor. Birbirimize yapmamamız gerekenleri yaptık, birbirimizin çok canını yaktık belki de. Ama hepsi geçti. Şimdilerde benim aklıma düşen yalnızca iyi anılar. Unutmak mı alışmak mı bilmiyorum. Belki okur belki okumazsın, büyük ihtimalle umurumda da değil. Dilerim hayat sana hep güzelliklerle gelir,
Reklam
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
1887 yılında Japon imparatoru Meiji dönemin osmanlı padişahı 2. Abdülhamid’e armağanlar gönderir. Bu, tarih de ilk türk ve japon yakınlaşmasıdır. Tabi Meiji japonyayı dışa açmakta dünyayla buluşturmakta kararlı bir imparator. Temasın bir nedeni bu ama aynı zaman da o tarih de japonlarla bizim ortak bir düşmanımız var. Ruslar. Yani ruslarla her iki
14 öğeden 11 ile 14 arasındakiler gösteriliyor.