Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Lütfen artık Sade’i sevmeyin kendi pis rezil bir insandır :P
Öte yandan Sade şiddeti kendi etinde de duymak ister, kendini Kamçılattırır. Hem cezalandırmak hem de cezalandırılmak ister. Sodomiyi uygulamakla kalmaz, kendine de uygulattırır. Erkeklik kalıbı ona dar gelir, kadın olma arzusu duyar. Kendi vücudu, ruhu topluma karşı duyduğu kinle sarsılsın ,örselensin ister. Yalnız insanlığı değil yerküreyi de yok etmeye yöneliktir onun şiddeti.
Sayfa 105 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
Sadistlik yapan kişi kendi zevkine bakar… partneri umrunda değildir
Sade’daki şehvet ortak, eşitce paylaşılan bir şehvet değildir. “ Kendisiyle birlikte başkasının da zevk aldığı fikri, kişiyi zorbalığın doğuracağı anlatılmaz çekicilikleri zararlandıran bir çeşit eşitliğe sürükler… Bölüşülen her zevk azalmaya başlar”.
Sayfa 105 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
Reklam
Sade’nin cinselliğe yaklaşımı ve karakterleri
“ Bir kadınla yatarken zorba olmayı istemeyen kimse erkek değildir” der Sade. Ona göre doğa insanı yaratırken çiftleşme ve öfke edimlerini aynı şeyler olarak düşünmüştür. Şehvet krizinin kudurganlığı buradan gelir. Ama Sade’daki şehvet hiçbir zaman insanın kendinden geçmesine, varlığını artmasına neden olacak bir şehvet değildir, insanın aklı tarafından denetlenir. Sade’ın kahramanları birleşme sırasında beyinleri ile ilgilerini kesmemiş, kendilerini coşkuya terk etmeyen, partnerleriyle aralarındaki bağlantıyı sadece simgelerle kurabilen kişilerdir. Sevgililerin nasıl zevklendiğini gözlerler. Tasarlanmış bir zorbalık onlara zevki yaratanın kendileri olduğu duygusunu verir.
Sayfa 105 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
İnsanın boktan kurtulma süreci : D
19. yüzyıl öncesi feodalizmde gelişkin lağım sistemleri yoktu. Pis sular her evin yanına kazılmış çukurlara akıtılırdı. Ancak 20. yüzyılın başlarından itibaren her evin ayrı bir tuvaleti olabilmiş ve bunlar ortak lağım sistemine bağlanmıştır. Yani modern kapitalizimle birlikte insanların bokları birbirine karışmış, aynı lağım sistemine sıçar olmuşlardır. “ Toplumsal vicdan”ın gelişmesi ( bir temizlenme ve bastırma sürecidir) ile lağım sisteminin gelişmesi Atbaşı gitmiştir. Klozetin yaygınlaşmasıyla insan bokunu da zor görebilmektedir. Aynı şekilde çöp Bacaları vasıtasıyla çöp de göz önünden uzaklaştırılmıştır.
Sayfa 57 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
Suçluluk duygusu cezalandırılma beklentisi ile iç içedir.
Sayfa 47 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
Ölüm üzerine dalga geçer gibi reklam kampanyaları…
Amerikan cenaze şirketlerinin reklamları ise ölümün ticarileştirilmesinin vardığı boyutu göstermek açısından çarpıcıdır: “ Ölünüz, gerisi ile biz meşgul oluruz”, “ Bu her insanın başına bir kez gelir”.
Sayfa 39 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
Reklam
Ölüme bakışın toplumdaki evrimi
Mezarlıklar şehirdışına çıkartılıyor. Yas ve cenazeye katılımlar azalıyor. Ölen kişinin çevresi Çekirdek aileye kadar daralıyor. Ölümü dramatikleştirmenin yerini sessizlik alıyor. Ölüm bir utanç, bir tiksinti konusuna dönüşüyor. Ölümler artık evde değil hastanede gerçekleşiyor…
Sayfa 39 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
: D
Uygarlığa karşı tahrip duygularıyla dolu birey kendini de tahrip etmeye yazgılıdır. Yazıyı Genet’den bir alıntıyla bitiriyorum: “Kendimi insanlıktan çıkarmak bendeki en temel eğilimdir.”
Sayfa 35 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
Tüm bireylerin ölüm düşüncesi ile birlikte yaşamayı doğal bir gereklilik olarak gördükleri noktada kamunun varlığı son bulacaktır.
Sayfa 32 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
Birinin ölümünden bahsedildiğinde bu “biri” hiçbir zaman insanın bizzat kendisi olarak düşünülmez. Ölüm daima bir başkasına, “öteki”ne ait bir gerçeklik olarak algılanır.
Sayfa 31 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
289 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.