Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rüya "1-)Öncelikle rüyanın ne olduğunu bilmek lazım. İnsanın bedeni vardır, ruhu vardır, nefsi vardır. Her insanın en az bir de şeytanı vardır. Dört varlık bir arada yaşar. Eğer bize ait şeytanımız olmasaydı, emin olun nefsimiz, imanımıza daha çok hizmet ederdi İmtihan bu ya, dörtlü gezeriz, yaşarız; beden burada kalır, şeytanımız burada
https://whatsapp.com/channel/0029VaIMsaPJENxw0Kga621N
🔴BÖLÜM 1: RÜYA NEDİR ? Öncelikle rüyanın ne olduğunu bilmek lazım. İnsanın bedeni vardır, ruhu vardır, nefsi vardır. Her insanın en az bir de şeytanı vardır. Dört varlık bir arada yaşar. Eğer bize ait şeytanımız olmasaydı, emin olun nefsimiz, imanımıza daha çok hizmet ederdi İmtihan bu ya, dörtlü gezeriz, yaşarız; beden burada kalır, şeytanımız
Reklam
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Çok fazla insanla tanıştım, çok insan hayatıma girmek istedi ancak fark ettim ki henüz “beni anlamak için zaman harcayabilen” biriyle tanışmadım. Anlaşılma ihtiyacım bâki kaldı, henüz karşılığı verilmeyen bir ihtiyacım olarak kaldı. Sizi bilmiyorum ama benim genelde karşılaştığım insanlar, ya çok hızlılar ya da çok keskin. Benden hızlı bir cevap, ya da bir geri dönüş bekliyorlar. Aslında kafalarındaki şeye odaklanıyorlar; bana değil. İnsanlar bizi görmüyorlar, bize bakmıyorlar; bir projeye, bir hayale bakıyorlar günümüzde. Ben artık ne hızlıyım, ne de keskin taraflarım var. Kimseye bir hız borcumuz yok diye düşünüyorum; kimsenin hızına da ayak uydurmak zorunda değiliz. Yavaşsak, hemen kendimizi açamıyorsak; bu, biziz. Kimsenin kafasındaki idealize ettiği şeye veya gereksinime tam olarak uyamayız. Kimse de “tam” olarak bizim hayalimize uymayacak; bunu öğrenmek zorundayız. İnsanlar, hayallerini yaşayacaklarını zannediyorlar. Oysa genelde hayalimizi yaşarken bile hayalimiz değişir, hayalimiz mutlaka zihnimizdekinden değişik bir zeminde yaşarız; bunu bilmiyorlar. İnsanların çoğu, hızlıca kendimi açmamdan ya da hiç açamamamdan şikayetçi. Kendimi açtığımda bu onlara ağır geliyor; açmazsam da duvarlarım olduğunu düşünüyorlar. Tüm bunlar, benimle alakalı değil. Bu, sistemin sıkıştırması; sistemin ilişkileri nasıl kodladığıyla ilişkili. Böyle bir hız çağında yalnız olabilmekten ötürü acı duyuyorum ama bunun da gerekli olduğunu düşünüyorum. Kendimizi başkalarından korumak zorundayız; bu güvensizlik değil, aksine kendine güvenmek, yaslanmak, kendinde olmak demek. /Arda Erel/
Hep aynı yaştayım...
Beş yıl önce de kırk beş yaşındaydım Beş yıl sonra da kırk beş yaşındaydım Olur mu olur çünkü yaş sadece bir zaman birimi Peki yaşanan onca yıl onca yılda çekilen acılar Diyorlar ki bedenin de yaşın da daha çok genç Ama bildiklerin konuştukların öğrendiklerin Yetmiş yaşını aşmış bir insana ait Bazen bakıyorum insanlar bana nasihat veriyorlar İşte insanlar öyle böyle güvenilmez vb. şeyler Sezsiz sakin dinliyorum kısa cevaplar veriyorum ama İçimden kendi kendime siz bunları yeni mi öğrendiniz Ben bunları öğreneli çok oldu Hatta nasihat alacak değil nasihat verecek yaştayım Biliyorum akıl akıldan üstündür Benim bilmediğimi sen bile bilirsin Senin bilmediğini ben bilebilirim ama Yaşarken öğrenmek hele bir de acı içinde Zorlu bir hayatı yaşamak çok zor...
Bize dair, ölüme dair, faniliğin esrarını dair belki nazarımdan.
Uzun bir süredir eğitimim dolayısıyla geri kaldığım okumalarıma uzunca süredir ilgimi celp eden beni hep endişeye ve müphemliğe hapseden bir konu hakkında ve duruşuna saygı gösterdiğim Kemal Özer' in araştırmaları neticesinde uzun emekler dökerek yazdığı besbelli olan organ nakline dair ele aldığı Ölüm Tacirleri ile devam ediyordum, biliyorum çok uzun bir girizgah oldu ama bazen kelimeleri daraltmak düşüncelerin temelini ve insanın ne demek istediğinin tetikçisi olur, Asıl mesele şuydu otobüs yolculuğu yaparken yakınlarının ölümü vesilesiyle seferde olanların dilinden baş sağlığı görüşmeleri gerçekleşiyordu ve bi an için unutmuş olduğumu farkettim öleceğimi. Bi karamsarlığa kapıldım, hayatımı sorguladım, tevbe ettim biraz ferahladım ama ölümün soğukluğunu tam olarak atamadım üzerimden. Hoş atmak da istemem, hatırlamak sünnettir ölümü, ölümün gerçekliği bizi modern hayatın gelgitlerinden diriltir hem zaten, ama dengede olmak şartıyla hayatını bir kara kutuya hapsetmeye engel olarak. Sonra o güzel ölüm satırlarına denk geldim alıntısını yaptığım ve içim ferahladı. Bunca kelamın varacağı yer şudur ki, hayatı yaşarken bazı ipuçları veriliyor elimize , bak diyor sen şu anda burada bir şeyi öğrenmek ya da öğretmek ya da hatırlamak için varsın, bazı ipuçlarından hemen ipin ucuna varılırken bazıları için sabır kapısında nöbette beklemek gerekiyor.
Reklam
Yazar: Muhammed Hüseyin RA Kitap: Ayetlere Dua ve İstiğfarla Cevaplar 2023, 2. Baskı ISBN: 978-605-69892-3-0 diyaryayincilik.com "Sizden Biri Allah ile Konuşmak İsterse Kur’an Okusun.”(Hadis-i şerif) “Ramazan ayı o aydır ki Allah Kur’an’ı o ayda bulunan Kadir Gecesi’nde indirmiştir.” Her zaman söylüyoruz “Ramazan ayı Kur’an ayıdır.”
Doğarken ölenler
Yeryüzüne bir gün çok büyük ahval çökmüş, Gözlerden akan yaşlar toprağa aynı anda düşmüş. Anlamış tabi herkes hissetmiş neler olduğunu, Meğer bir ruh daha ana karnından ölü doğmuş. Yaşayan bir bedene hapis açmış gözlerini, Büyümüş büyümüş ölümün soğuk tonu boyamış sözlerini. İstemiş hep hissetmeyi, bilmeyi yaşama hevesini, İnsanlar şaşkın öğrenmek istemiş böyle olmasının sebebini. Ne çok azmış dünya üzerinde ölü dolanan ruhlar, Ama her biri de kendini sadece bu halde sanar. İlk adımıdır isyan devamıdır savaş ve kabullenme, Bilmezler ki ne kadar haktır onlara bu hal ve davranışlar. Sanarlar sadece ölüm sondur, bitirir herşeyi, Bilmezler insan üç defa ölür korkutmaz kimseyi. Ölümün ilki doğumdur yaşam vaat eder, çok nadir yok eder, İkincisi yaşarken gömülenler ne mutluluğu bilirler ne de güvenmeyi. En güzelini en sona saklamış tanrı ansızın beklermiş, Bilmezmiş ölü ruhlara ceza değil , lütuf gibi gelirmiş. Ne büyük huzurdur onlara gerçekliklerine kavuşmak, Ve perde kapanırmış, izleyiciler sinirli meğer paralar erken alınmış. Hatice Nur Kuzu
Büyük Sır Üstadı serisi
Doğrusunu isterseniz Büyük Sır Üstadı – 137’yi okuduktan sonra serinin diğer 2 kitabı Işık Bakiresi’nin Yolu ve Kali’yi hemen okuyup buraya hemen bir inceleme yazabileceğimi düşünmüştüm. Kitapları içercesine okudum ama inceleme yazmam mümkün olmadı çünkü ikinci kere okuyup hazmetmem gerekti. Hala da hazmetmiş sayılmam. Belki de bu 3 muhteşem
Geçmişten anımsananlar.
31 yaşımda yazmaya başlayışımın nedeni kendimin gelişmesini bekliyor olmam değildi. Ben hatırladığım ilk çocukluk yıllarımda, o zaman ilk yazmayı öğrenip bir şeyleri yazıya dökmeyi kavradığım ilk anda yazabilirdim fikirlerimi. Ve yazıyordum da kendi içime, iç âlemimde ki sır defterime yazıyordum. Acılarımı mutluluklarımı, kederlerimi sevinçlerimi
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.