Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aysun

Aysun
@yasuu
Aysun

Aysun

, bir kitabı okumaya başladı
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath
7.8/10 · 11,6bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Aylak Adam; kış, ilkbahar, yaz ve güz olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır. Kış olan başlangıç bölümü neyin ne olduğunu anlamadığım bir bölümdü. Bu bölümde bilinç akışı tekniğini net bir şekilde görüyoruz. Kitapta ilerledikçe ilkbahar bölümünden itibaren keyifli bir hal alıyor. Kitabın ana karakterinin bir ismi yok ama yazar C. ile bahsetmiş. Karakter küçükken annesini kaybetmiş ve Zehra teyzesi tarafından büyütülmüş. Babası oldukça zengin fakat kumarbaz ve kendisi de babasını hiç sevmez. Bir gün küçükken babasının Zehra teyzesine yakınlaşmak istediğini gizlice görür. Babasına olan öfkesinden dolayı o kadar servete karşı öcünü aylak adam olarak almak ister. Kendisine biçtiği meslek buydu: aylak olmak. Karakter vurdumduymaz olduğu kadar aynı zamanda da aşkı, sevgiyi ve hayatın anlamını aramak isteyen biri.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201759,9bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Bir Katilin Güncesi, Güney Kore edebiyatından bir roman. Sade ve akıcı bir dille yazılmış nasıl bittiğini anlayamayacağınız bir kitap. Yetmişli yaşlarında alzheimer tanısı konulmuş bir seri katil. Kızıyla birlikte yaşar. O dönemlerde civarda bir seri katil olduğu haberi yayılır. Ancak bu seri katil kadınları hedef alır. Byıonğsu bu durumdan kızı için endişelenir ve alzheimerı ilerlemeden seri katili bulup öldürmek ister. Bu süreçte Byıonğsu'nun hastalık seyri çok ilerlemekte ve olayın sonunda bizi bir sürpriz bekler.
Bir Katilin Güncesi
Bir Katilin GüncesiKim Young-Ha · Timaş Yayınları · 20213,742 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
120 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf'un konferanstaki konuşmalardan derlenmiş bir kitaptır. Kitabı okumaya başladığımda sanırım yazılan hiçbir şeyi anlamıyorum diye duyguya kapıldım. Okuyorum okuyorum akıcı bir şekilde gidiyor ama olayın örgüsünü yakalayamıyordum. Araştırınca kitabın "bilinç akış yöntemi" ile yazıldığını öğrendim :) Kitapta kadının toplumdaki yerini, erkekler ile aynı derecede toplumda bulundurulmamasını, ataerkil toplum yapısını çok güzel bir şekilde eleştiriyor. Günümüzde hala daha kadın üzerinden yapılan ayrımcılıklar ve kadını alt seviyede tutan coğrafyalar varken o dönemlerde kadınların sesi olarak böyle bir eser yazması büyük bir mücadelenin sesi olmuş.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Can Yayınları · 202238bin okunma
110 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
"Bugün anne öldü. Belki de dün, bilmiyorum." Kitabı başlatan cümledir. Bu cümle üzerinden karakterin umursamazlık seviyesini anlayabilirsiniz. Albert Camus'den ilk okuduğum eserdir. 20. yüzyılın klasik bir eseridir. Çok basit anlatımla yazılmış varoluşçuğu temel alan bir kitaptır ve okunması da bir o kadar akıcıdır. Kitaptaki karakter bahsettiğim gibi oldukça umursamaz, soğukkanlı biridir. Sosyal çevresinde de ikili ilişkilerinde de karmaşık bir karakter örüntüsü vardır. Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam kitabındaki karakter ile çok benzemektedir.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2021111,9bin okunma
Reklam
47 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Sıradışı konusuyla Benjamin Button'ın tuhaf hikayesi çok kısa ve keyifli bir eser. Yaşlı doğan ve yaş aldıkça gençleşip bebek haline dönen bir karakteri ele alıyor. Herkes gibi ben de uyarlanmış filmini de daha kapsamlı ve güzel buldum.
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Kapra Yayıncılık · 202021,4bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İnsanlığımı Yitirirken 20. yüzyıl japon edebiyatının Osamu Dazai tarafından yazılmış önde gelen romanlarından biridir. Japonya'da en çok okunmuş romanlardan biridir. Belli bir olay örgüsü taşımaz ama sizi yazarın duygu yüklü anlatımı ile içine çeker. Yazarın kendi hayatından izler taşır bir nevi otobiyografik türdedir. Kitaptaki ana karakter Oba Yozo insanları sevmez, toplumda var olmayı beceremez. Ancak takmış olduğu "soytarı" maskesi ile insanlarla bir araya gelmektedir. Bu kitabın pek farklı yorumlarını okudum ve kitabın aslında yazar hakkında çok daha vurucu özellikler taşıdığını kitaba çok büyük değer katan bazı anlamlı detaylar olduğunu öğrendim.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334bin okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitap üç ana karakterden oluşmaktadır; Ressam Basil Hallward, soylu bir aileden gelen Lord Henry ve son derece yakışıklı görünüme sahip Dorian Gray. Basil, Dorian Gray'den oldukça etkilenir ve onun portresini yapmaya başlar. Basil'in portreyi yaptığı esnada Lord Henry ile Dorian Gray tanışır. Lord Henry'nin gençlik hakkında etkili söyledikleri Dorian Gray'i farklı düşüncelere iter. Dorian Gray kendisinin değil de portresinin yaşlanmasını ister ve istediği de olur. Dorian Gray'in yaptığı her kötülük portresinde kötü görüntüye sebep verir. Sanıldığı kadar masum bir insan olmaktan çıkar...
Dorian Gray’in Portresi
Dorian Gray’in PortresiOscar Wilde · Karbon Kitaplar · 201973,3bin okunma
496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Martin Eden'ım <3 Martin Eden, Jack London'ın otobiyografik özellik taşıyan romanıdır. Belki de bu yüzden bu kadar dokunaklı ve bu kadar çok seviyorum. Sadece aşk ve macera kitabı değildir. Martin Eden'in bir hayali bir de sevdiği kız var. Hayali yazar olmak. Sevdiğin kız zengin bir ailenin kızı adı Ruth. Martin Eden kendini geliştirmek ister ve aynı zamanda sevdiği kızın ait olduğu sınıf tarafından kabul görmek ister. Tüm çabası kendini geliştirerek hayaline, yazar olmaya ulaşmaktır. Ancak hayaline ulaşması ile genel bir tatminsizlik yaşar. Ruth kitap boyunca antipati duyduğum kişidir. Jack London'ın hayatından izler taşıyan bu kitap Jack London'ın hayat serüvenini sürekli düşünerek okumama sebep oldu ve kitap beni çok etkiledi... "Beni o zaman da tanıyordunuz, ben o zaman da aynı Martin Eden'dım. Şimdi birden bu bana biçtiğiniz değer neden?"
Martin Eden
Martin EdenJack London · Can Yayınları · 201791,4bin okunma
286 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Tiktokta birinin önermesi ile merak edip almıştım. Çok özgün bir kitap ve kurgusuyla sizi içine çekiyor. Kitabı başta anlayamadım ama devam ettikçe bu kez de ne anlatacak ne olacak diye merak edip kapıldım. Suzanne Clarke ressam ve mimar olan Giovanni Piranesi'nin "Hayali Hapishaneler" koleksiyonundaki görselden ilham almış, karakterlerini bu mekanın içinde kurgulayarak yazmış. Görselleri internetten aratarak ne kadar şahane ve detaylı resmedilmiş olduklarını göreceksiniz.
Piranesi
PiranesiSusanna Clarke · Alfa Yayınları · 2021243 okunma
Reklam
500 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
Emily Bronte ingiliz edebiyatının önemli bir kadın yazarı ve şairidir. İngiliz edebiyatını her zaman severek okurum. Aynı şekilde aynı duygularla da bu kitaba başladım. Emily Bronte de bize İngiltere'nin 19. yüzyıldaki dönemin sosyal çevresini ve aile ilişkilerini mükemmel şekilde anlatıyor. Kitaba adını veren uğultulu tepelerde sanki ruhunuz dolaşıyor. Kitap, uğultulu tepelerdeki evin kiracısına eskiden o evin hizmetçisinin olayları anlatmasıyla ilerliyor. Zengin bir aile olan Earnshaw ailesinin Catherine adında bir kızları vardır. Aile Heathcliff adında küçük bir çocuğu evlatlık edinir. Heathcliff küçüklüğünden itibaren zorbalanmış ve yokluk görmüş bir çocuk olduğu için büyüyene kadar zengin insanlar ile bir sınıfsal çatışma içerisinde olur bunlar ise onun karakterini tamamen öfkeli ve agresif kılar. Ailenin kızı Catherine ile sancılı bir aşka yelken açarlar ancak Catherine aşağıdaki çiftlikte yaşayan zengin aile Linton'ların oğlu ile evlenir. Heathcliff bunu yediremez ve intikam dolu bir serüven başlar...
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201242,2bin okunma
282 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Bu kitap bize sonsuz gerçekliklerin olduğunu anlatıyor. Bizim de her defasında "acaba böyle olsaydı veya böyle olsaydık ne olurdu?" gibi binbir türlü farklı hayatlarımızın versiyonları hakkında düşüncelerimiz oluyor, ancak hayatımızda her neyden memnun değil isek aslında bulunduğumuz bu noktada hayatın en bize en yakışan halini yaşıyoruz. Kitap Nora Seed'in intihar etmesiyle başlıyor. Ve merak ettiği o hayatları deneyimlemesiyle ilerliyor. Nihayetinde intihar ile kopmak istediği hayatı onun için en doğru olanıdır.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,4bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?
"Dansa Davet" bu yazarın "İntihar Dükkanı" kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı. Kitabın yazarı bir karikatürist. Yazar İntihar Dükkanı'ndaki kurgusallığından bu kitapta tarihsel bir gerçekliğe kayıyor. Anlatımı çok güzel. Bu kitapta ele aldığı konu 16 yüzyılda Strasbourg'ta yaşanmış gerçek bir tarihsel histeri vakasından biri olan dans vebasıdır. Tarihsel süreçte 1518 yılında Fransa Strasbourg'ta bir kadının dans etmeye başlamasıyla halkın da zaman içinde ona katılmasıyla dans salgını büyür. Devlet büyükleri bunu engellemek için ellerinden geleni yapsalar da başarılı olamazlar. Yaklaşık bir ay süren bu dans salgınında halktan pek çok kişi kalp krizi, açlık ve susuzluk gibi sebeplerden dolayı vefat ederler. Halkın sokağa çıkması yasaklanır, çıkanlar ise karantinaya alınır. Kitapta ise bu olay kurgusal olarak: Enneline'in bebeğini köprüye atıp eve dönüşünde evinin önündeki sokakta işlediği annelik suçundan dolayı dans etmesiyle başlar. Ve onu gören kişiler daha sonrasında bu dansa katılır...
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,593 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Çok eğlenceli, çok basit anlatımlı ve tebessüm ettiren trajikomik bir kitap :) Kitabın adının ve arka kapaktaki kısa anlatımın ilginç gelmesiyle aldığım bir kitap. Kitabı bitirdikten sonra yazarı araştırdığımda karikatürist olduğunu ve kitabın neden bu denli eğlenceli bir şekilde aktarıldığını anladım :) Kitap; Tuvache ailesi ve onların garip işletmesi olan meşhur "intihar dükkanı"nı ve intihar dükkanına gelen müşterileri anlatıyor. Bu dükkan insanların ölümünü kolaylaştırıyor adeta örneğin; zehirler, urganlar, ölüm kitleri, ölüm öpücükleri, zehirli hayvanlar veya örümcekler ve daha fazlası.. Dükkanın sloganı "Hayatta başarılı olamadınız mı? Bize gelin, ölümünüzü başaracaksınız!" Ailenin babası intihar kitleri, anne ise zehirleri hazırlar, büyük oğulları Vincent jiletleri biler ve kızları Marilyn ise ölüm öpücüğü verir :) En küçük oğulları ise Alan aileden tamamen bağımsız bir neşe kaynağı fakat onun bu karakteri ailenin onu sevmelerine engel oluyor. Kitabın bir kısmında baba Mishima iki çocuğu için "... biz intihar eden ünlülerin adlarını verdik çocuklarımıza: Van Gogh'un Vincent', Monroe'nun Marilyn'i" diye ancak küçük oğullarına Alan ismini neden verdiğindan bahsetmiyor :)
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,3bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bilimkurgu denebilecek distopya türünde bir eser. Gerçek hayatta ihtimali olabilir mi bilemiyoruz. Nobel edebiyat ödüllü bir kitap. Konu olarak özgün bir temaya sahip. Organ bağışıyla alakalı birtakım kişiler yatılı okulu olarak bahsedilen Hailsham'da yetişiyor, bağışçı veya bağışçıların bakıcısı oluyorlar. Küçük yaşlardayken yatılı okuldaki arkadaşlıkları ve ileri yaşlarındaki bakıcı veya bağışçı olmuş hallerini ve bir nebze de olsa aşkı da ele alıyor. Ancak kitapta karakterlerin duyguları öyle soğukkanlı ele alınmış ki.. yine de kitabın sonunda duygusal olabiliyorsunuz :)
Beni Asla Bırakma
Beni Asla BırakmaKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20217,7bin okunma
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.