Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
128 syf.
·
Puan vermedi
“Seviyorum doğrudur, yürek bu hâlâ sever. Sevmek kısa sürdüyse unutmak uzun sürer...” “Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim Hem sevdim, hem sevildim, ya da o böyle söyler.” “Yavaş yavaş ölürler, Okumayanlar, müzik dinlemeyenler. “Ve niçin bu kadar unutmak istediğim çok şey var?..
Pablo Neruda
Pablo Neruda
Şiirler
Şiirler
Şiirler
ŞiirlerPablo Neruda · Cem Yayınevi · 20001,370 okunma
624 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Aşkın gücü Oblomuvluğu yenecek midir?
Peki siz aşık değil misiniz?’’ ‘’Aşık mı? Hayır. Ben bu sözcüğü fazla sevmem. Ben sizi seviyorum!’’ dedi ve sanki gerçekten sevdiğine emin olmak ister gibi biraz ona baktı. ‘’Sevmek!’’ dedi Oblomov. ‘’İnsan annesini, babasını, bakıcısını, hatta köpeğini sevebilir. Bunlar hep aynı sözcükle ifade edilir: ‘Seviyorum’ sanki sevgi bir’
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Timaş Yayınları · 201539,5bin okunma
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Kitap bana oldukça karışık geldi. Sağlam bir olay örgüsü yok ve sürekli değişen ruh haliyle yorumluyor yazar her şeyi... Ruhunu açıyor bir nevi. Sanırım o zamanlarda düşünmek için, kendi içlerine yönelmek için çok fazla vakitleri varmış insanların ! Peki şimdi bizler öyle miyiz? Kaç dakika ayrı kalabiliyoruz telefonlarımızdan ya da
Kara Defter
Kara DefterLawrence Durrell · Can Yayınları · 201721 okunma
232 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap, genç Teğmen Drogo 'nun kendi iradesi ile zihnini ve duygularını tutsak edişinin hikayesi... Beklemenin, özlemenin, umut etmenin, vazgeçilemeyen hayatın konforlu alışkanlıklarının, kısacası insan hayatına dair birçok duygunun anlatıldığı kitapta; ömrü hep bir şeyleri bekleyenleri, hayatında yapacağı en ufak bir değişiklikten dahi korkanları anlatıyor bize... Anı farketmeli, anın tadını çıkarmalıyız. Hep belirsiz bir geleceğin bize sunacağı mutlulukları bugünü gözardı ederek beklememeliyiz... Mutluluk o beklenilen şey gerçekleştiğinde değil bugün şu anda bizimle ! Bana Pablo Neruda'nın şiirini hatırlattı kitap; Yavaş yavaş ölürler Seyahat etmeyenler, Yavaş yavaş ölürler, Okumayanlar müzik dinlemeyenler. Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar. Yavaş yavaş ölürler, Alışkanlıklarına esir olanlar. Her gün aynı yolları yürüyenler Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler. Bir yabancı ile konuşmayanlar. Heyecanlardan kaçınanlar...
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,3bin okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Monotonluğun ve Alışkanlıkların Tuzağına Düşenler Kulübü...
Bazen arkanıza dönüp baktığınızda, bir inat uğruna, bir inanç uğruna, bir takıntı uğruna, başkalarının düşünceleri uğruna hayatta bir şeyleri ertelediğinizi görürsünüz. Bu ertelediğiniz şey bazen bir hayal olur, bazen bir aşk, bazen de bir hayat... Eğer şanslıysanız, bir yerinden yakalarsınız bu döngünün. Ama şansınız yaver gitmez ya da bir inada tutunup gitmeyi hayat gayeniz yapmaya devam ederseniz, ömrünüzün sonuna geldiğinizde bir hiç uğruna onu tükettiğinizi fark edersiniz. İşte Teğmen Drogo da bu kitapta bir hayali, savaş hayalini takıntı haline getirir. Önüne birçok fırsat geçse de elinin tersiyle iter onları. Monotonluğun ve alışkanlıkların tuzağına düşerek onların büyüsüne kapılır. Ömrünü de bu uğurda hiç eder. Drogo'nun bu hayat yolculuğu, ironik bir şekilde, bir otobüs yolculuğunda eşlik etti bana. Onunla birlikte yaşadım, hayal ettim ve düşündüm. Hayatı ve ertelediklerimi sorguladım. Arkama dönüp bir baktım. Çocukluğuma, ilkokul sıralarına kadar uzandım. Geçmişe bir yolculuk yaptırdı bana Buzzatti. Yalın anlatımıyla kitap, adeta su gibi aktı. Kitabı bitirdiğimde aklıma Pablo Neruda'nın şiiri düştü. Bir arkadaş da aşağıda aynısını yazmış; ilginç... Aynı zamanlarda yaşamış iki insan, hemen hemen aynı duyguları çok farklı şekillerde ne de güzel anlatmış. Yavaş yavaş ölürler, Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler, Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar, Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar...
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,3bin okunma