Haykırış
Yavaş yavaş ölüyorum
Hücrelerim savaş açmış bedenime.
Ölüyorum,
Bi yanlışlık olup yaşarsam sakin gelme.
Tanrım ne kadar yavaş ölüyorum ben böyle
Oysa ölüm, bildiğin pamuk ipliği değil mi?
Kandırılmış bir dünyadayım biliyorum
Merak etme Tanrım suçlu sensin demiyorum
Bazen uzaklarda çürümüş bir bedenim
Ama en çok da kendi yüreğinin içinde ölü bir cenin
Evet Tanrım suçlu sensin
Doğumdan ölüme, ne varsa ben bir illegalim
Hülya Bilgin
Ben ölüyorum! Lisa
Yavaş yavaş zehir kanıma karışıyor
Damarlarımdan kanlarim cekilmeye başlıyor.
Dilimde hafif bir peltekleşme
Kelimeler dilimi zehirliyor, Lisa
Sigarayı bıraksam diyorum, tamamen sana başlasam.
Sen daha çabuk bitirirsin işimi, böyle çok yavaş ölüyorum...
Küçük İskender
Yağmur
Bir okul çıkışı, sırtımda yeşil okul hırkam içinde yeşil süveterim, kırmızı mavi ekoseli okul eteğim, yeşil çoraplarım, Eminönü alt geçitten çok beğendiğim için 15 liraya aldığım ayakkabılarım.
Yağmur ama öyle böyle değil, çok yağmur. Sırtımdaki çantada yarının ödevleri.
O kadar mutluyum ki, o kadar çok ıslanmış ve mutluyum ki.
Yanımdan geçiyor