Dünya Unutana Kalır, Deniz Poyraz’ın ikinci öykü kitabı.
Deniz Poyraz da benim takip ettiğim bir yazar.Üzülerek söylüyorum ki yayımlanan öykü kitaplarına (Türk edebiyatı) yetişemiyorum.
Son yıllarda okuduğum öykü kitaplarında da sıkça hayal kırıklığına uğradım.Israrla, farkındalık oluşturma, ve mesaj kaygısı.
Elbette aynı temalara rastlayacağız, insana dair, her şey tekrar tekrar yaşanıyor.Tekrar tekrar da anlatılacak.
O zaman farklı anlatım tarzı gerek, diğerlerinden ayrılabilmek için.
Uzattım lafı.
Deniz Poyraz, kitabı çıkar çıkmaz, alıp okumayı istediğim yazarlardan biri.
Dünya Unutuna Kalır’da dört uzun öykü bulunuyor.İstila, Zeliş, Nasip’in Günahı, Canavar’ın Günü...
Öncelikle dört öyküde de Trakya atmosferi, karakterlerden rol çalıp, ete kemiğe bürünüyor.Karı, soğuğu, mahalle kültürü, yemek kokuları, coşkulu, renkli sakinleriyle.
Deniz Poyraz, 1990’ların sonları ile 2000’lerin başlarına götürüyor bizi.O dönemin toplumsal, siyasal atmosferinin etkileri sızıyor öykü karakterlerinin yaşamına.
İstila öyküsünde, 1990’ların sonunda yaşanılan ekonomik kriz ile dağılan, parçalanan bir ailenin yaşamını anlatıyor Deniz Poyraz.
Zeliş, farklı sınıflara ait, iki genç kızın arkadaşlığı, yakınlaşması üzerine kurgulanmış.
Nasip’in Günahı, kitabın en dramatik, en vurucu öyküsü.
Benim favori öyküm, Canavarın Günü oldu.Diğer üç öyküden anlatım biçimiyle farklı geldi bana.Okurken çok da gülümsetti beni.Bu kitaptan aklımda kalacak öykü muhtemelen bu öykü olacak.
Deniz Poyraz, iyi bir öykücü.Hiç tereddütsüz tavsiye edebileceğim bir kitap, Dünya Unutana Kalır.