Ahmet Yıldız

Ne Mutlu Türküm Diyebilene yazarı
Yazar
Derleyen
8.6/10
9 Kişi
35
Okunma
11
Beğeni
3.671
Görüntülenme

En Eski Ahmet Yıldız Gönderileri

En Eski Ahmet Yıldız kitaplarını, en eski Ahmet Yıldız sözleri ve alıntılarını, en eski Ahmet Yıldız yazarlarını, en eski Ahmet Yıldız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ÖNSÖZ (Ayşe Kadıoğlu)
Ahmet Yıldız'ın çalışmasını okurken, benim kuşağımı önceleyen iki kuşağın 'Türklüğe' bu denli yerli yersiz referanslarının arkaplanını anlamaya yardımcı olacak ipuçları bulduğumu sanıyorum. Her şeyden önce bu kuşaklar için, vatandaş olmak ile Türk olmanın vazifeleri aynıydı; çünkü onlar ulusal kimliğin inşası döneminin aktörleriydiler. Rollerinin rejisi, kostümleri, müziği ve replikleri ise bu dönemlerin seçkinlerinin omuzlarındaydı.
Türkçülüğün kültürel bir akım olmaktan çıkıp modern anlamda siyasal bir akım olarak düşünülmeye başlanmasının sembolik yılı 1904 olarak alınabilir. Çünkü "Yusuf Akçura'nın 'Üç tarz-ı Siyaset'inin bu yılda yayımlanmasıyla Türkçülük siyasal bir proje olarak telaffuz edilmiştir. Aynı yıllarda, İttihat ve Terakki içinde liberal kanadın geri düştüğünü ve lttihatçı kanadın da Türkçü projeye daha yakın duran bir grubun önderliğinde yeniden yapılandığını görüyoruz.
Reklam
Fransa'da vatandaşlık daha ziyade devlete, Almanya'da ise millete üyeliğe vurgu yapmıştır. Bu farklılığı 2000 Eylül'ünde katıldığım bir toplantıda Ali Mazrui şöyle bir ifade ile izah etti: 'Fransa'da bir Arap ne denli iyi Fransızca konuşursa konuşsun tam anlamıyla Fransız vatandaşı olarak yaşamaya layık olamıyor; Almanya'da Araplar Almanca konuşmaya dahi layık görülmüyorlar'. Evet, işte bir yanda özümseyici, kendine benzetici Fransız milliyetçiliği, bir yanda da dışlayıcı Alman milliyetçiliği.
Milliyetçilik dansı iki partnerli bir dans, bir tango. Bu dansın koreografisi bazen organik partneri bazen de siyasal partneri egemen kılıyor.
Yerel Oryantalist söylemin en uç noktasında Hıristiyan olmayı dahi akıllarından geçiren Cumhuriyet aydınlarının içine düştükleri boşlukta nasıl öjeniks (ırk ıslahı) gibi konulara sarıldığı görülmektedir. Herhalde kendini sevmeme gibi bir uç konumda düşülen boşluk ancak kendini üstün görerek sevmeye çalışma gibi bir başka uç konum ile ikame edilmiştir.
Türkiye'de ulus ve ulusçuluğa ilişkin akademik literatürdeki kavramsal muğlaklık, kavramları iletişim dilinin bileşenleri olmaktan çıkarmış, kullananın keyfince anlam yüklediği, körün fili tarif etmesine dönüşmüştür.
Reklam
291 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.