Aksu Bora Sözleri ve Alıntıları
Aksu Bora sözleri ve alıntılarını, Aksu Bora kitap alıntılarını, Aksu Bora en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Dünyanın önde gelen 30 madencilik şirketinin araştırmasına göre, dünyanın yıllık maden mühendisi ihtiyacı 600-800 arasında tespit edilmiş. Ülkemizde ise 2006 yılında mezun maden mühendisi sayısı 694. Dünyanın ihtiyacını sadece ülkemiz karşılıyor herhalde!"
Sayfa 58 - TMMOB 2007, Mühendislik, İstihdam ve Ücretlendirme Sempozyumu, Mehmet Soğancı
Boğaz tokluğuna -veya daha aşağısına!- çalış(tır)ma rejiminin yadırganmayıp böylesi şartlara razı olmamanın bir "diklik" veya tuzu kuruluk alameti olarak görülmesi, yerleşik bir tutum ve toplumun çoğunluğunca yadırganmıyor. Beyaz yakalı işsizlerin bu durumu kabullenememesi de yüksek bir anlayışsızlık duvarına çarpıyor.
Sayfa 222 - Tanıl Bora
Çok tanıdık
İşsiz, kendisine yönelmiş aşağılayıcı bakışlar karşısında, kendini gizlemeyi, bu bakışlardan kaçınmayı ister. Çalışmamak ona göre, toplumun bir parçası, "düzgün bir vatandaş", değerli biri olmayı engeller, başkalarının gözünde kendi değersizliğini görmesine yol açar.
Sayfa 130
Resmi verilere göre kamu kurum ve kuruluşlarında kota kapsamıda çalıştırılması gereken engelli sayısı 48.549 iken, mevcut halde 38.192 engelli kadrosu boş. Ayrıca raporda kota yükümlülüğüne uymayan özel sektör işyerlerine yaptırım uygulanırken, kamu kurum ve kuruluşlarına aynı yaptırımların uygulanmadığı belirtiliyor. Buna göre devlet ihlalin esas icraatçılarından biri.
Sayfa 161 - İlknur Üstün
... yaş ayrımcılığının, istihdamda pek çok alanda cinsiyet ve etnik ayrımcılığın önüne geçtiği iddiasına yer veriliyor.
Sayfa 163 - İlknur Üstün
"İşsizliğin kendisi bir ayrımcılık alanı olabiliyor"
Özellikle uzun süren bir işsizlik dönemi işsizlik etiketinin bir ayrımcılık etiketine dönüşmesi ile sınırlı kalmıyor, bu etiket diğer ayrımcılık türleri gibi iş bulma şansını da ciddi bir şekilde erozyona uğratabiliyor, İŞSİZLİK İŞSİZLİĞİN NEDENİ OLABİLİYOR.
Sayfa 165 - İlknur Üstün
"cinsiyet askerleriyiz ama aynı zamanda gerillalarız"
Butler'a göre cinsiyet, düzenlenmiş bir performanslar sistemidir. Davranışların doğru bir biçimde tekrarlanması üzerine bina edilmiştir. Ancak her birimiz, küçük ya da saçma nedenlerle, bazen bu tekrarı mükemmel yapamayız. Bu başarısızlık, cinsiyet sisteminin kurmacalığını gösterdiği kadar, cinsiyet normlarına karşı sürekli, planlanmamış bir direnç olduğunun da işaretidir. Hepimiz bu normlara maruz kalabiliriz ama aynı zamanda bunları ihlal etmekten de kendimizi alamayız.
Sayfa 43 - İletişim Yayınları
Nepal'de, kadınlık ve erkekliğin tıpkı et ve kemik gibi, bütün insanlarda farklı derecelerde bulunduğuna inanılır. Dolayısıyla, dişil ile eril olan arasında bizim alışageldiğimiz biçimde katı bir ayrım yapılmaz. Her ikisi de bedensel gerçekliğin bir parçasıdır.
Sayfa 39Kitabı okudu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz 2010'da: "Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok!" diye bir çıkış yaptı. (...) "Evet, diploma var ama dil biliyor mu? Hayır. Bilgisayar kullanıyor mu? Hayır. Türkiye'nin meselelerine, küresel meselelere vakıf mı? Hayır. Mezun olduğu bölümle ilgili tecrübe edinmiş mi? Hayır... Ben, 'Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok' dediğim zaman eleştirildim. Böyle bir garanti dünyanın hiçbir yerinde yok."
(...) Erdoğan'ın "Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok!" sözü, hele o tehditvari ifadesiyle, aynı zamanda "ideolojik"tir. Zira işsizliğin yapısallaştığı bir dünyada, işsizliği bir "kabahat" olarak işsizlerin sırtına yükleyen bir söylem bu. Aynı zamanda, her insanı "vasıflarını" (iş bulmaya yarayacak beceriler anlamında) sürekli artırmaya dönük bir performans ve rekabet basıncı altına sokan saldırgan "iş kültürü" ideolojisini yeniden üreten bir söylem.
Sayfa 7 - Tanıl Bora
Ev işi, ister ücretli ister ücretsiz olsun, "kadın işi" olarak tanımlanır. Ev hizmetlisinin yaptığı işler, yani "yeniden üretim işleri", onun tarafından yapılmadığında, ev kadınları
ve anneler tarafından, ücretsiz olarak yerine getirilir. Ev işinin düşük statüsü ister ev kadını ister hizmetli tarafından yerine getirilsin bu işlerin fiziksel, ekonomik ve ideolojik
görünmezliğine neden olur. Evde yapılan işler ya elle tutulur, somut sonuçlara yol açmaz, ya da çok çabuk tüketilirler; özel alanda gerçekleştirilirler, kar getirmezler, yalnızca kullanım değeri üretirler. Bu işlerin insan ilişkileri ile sarılıp sarmalanmış olmaları, gerçek bir çalışmadan çok "sevgi emeği" olarak değerlendirilmelerine neden olur.