Halbuki insan fıtratında, doymak bilmeyen bir hırs da vardı; insan, dünyalar onun olsa da bir türlü tatmin olmaz bir fıtratta yaratılmıştı. Ancak bu hırs, ebedi alemi kazanmak için kullanılmalıydı ve ayetinde ifade ettiği gibi insan, ahiretten sarf-ı nazar ederek yüzünü bütünüyle dünyaya çevirmemeliydi.