Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Ece

Ali EceAyak Oyunlarından Akıl Oyunlarına Futbol yazarı
Yazar
Çevirmen
8.4/10
41 Kişi
142
Okunma
15
Beğeni
4.902
Görüntülenme

Hakkında

20 Ocak 1977 tarihinde, İstanbul'da doğdu. En az herkesinki kadar harika bir çocukluk geçirdi. 5 yaşında okula başlatılınca hayatı alt üst oldu. 1987 yılında Saint-Joseph Erkek Lisesi'ni kazandı, orada geçirdiği 8 yıl hayatının en güzel zamanı oldu. Edebiyat hocası Mişel Tagan'dan Fransız şiiri ve Albert Camus'u sınıf arkadaşı Orçun Türkay'dan Rus, dedesindende Türk edebiyatını öğrendi. Bu arada Efes Pilsen, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta basketbol oynadı ama hep futbolcu olmak istedi. Okuduklarını hayatta uygulamaya çalışınca başı sürekli derde girdi. 1995 yılında Galatasaray Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi bölümünü kazandı. Kısa bir süre sonra "devlet" kavramıyla arasındaki uçurum onu geri dönülmez biçimde sanatın bulanık sularına itti. Birçok müzik grubu kurdu. Daha fazla yaşamak için uyumadı. Kendini resim ve tiyatroya verdi. 2000 yılında hayata atılmamak için aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler Anabilimdalı'nda yükseklisans yapmaya başladı. Yapı Kredi Yayınları'nda editör olarak çalıştı. Cogito, Sanat Dünyamız ve daha birçok dergide yazıları yayınlandı. Bir süre çevirmenlik yaptı. Ayın En Güzel Hali yayınlanan ilk romanı olan Ece; halen Dinar Bandosu grubunda gitar, org ve bas çalmaktadır.
Unvan:
Yazar
Doğum:
İstanbul, 1977

Okurlar

15 okur beğendi.
142 okur okudu.
3 okur okuyor.
60 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Çevirdiği Kitaplar

Tümünü Gör

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Mourinho'nun meşhur sözünde olduğu gibi; baskı ve yorgunluk günümüz futbolcularının bahanesi olamaz, günde 15 saat çalışıp ayda birkaç yüz Euro kazanabildikten sonra eve zar zor dönen Baba yorgun olur, onun üstünde baskı olur.
Reklam
Bu kitap bunları anlatıyor; kim nasıl kazanıyor? kim nasıl yetiştiriyor? Almanya Jancker vasatlığından Thomas Müller ve Manuel Neuer mükemmelliği seviyesine nasıl ulaştı? İngiltere Premier Lig'deki futbol estetik açıdan başta La liga'daki olmak üzere birçok ligden geriye iken nasıl oluyor da dünyanın en çok rağbet gören ligi olmayı başarıyor?Portu gibiler ise transfer aklıyla nasıl hepsini geçip Şampiyonlar Ligi'ni dahi kazanabiliyor? Türk futbolu ve Türkiye ligi ise neden sadece borçlanma dalında şampiyon oluyor? hep bir ileri iki geri gidiyor? Sürdürülebilir başarı bir şehir efsanesi mi yoksa insana yatırım yapan her futbol Ülkesi Sürdürülebilir başarıya "mahkum" mu? bu satırların yazıldığı anda son Dünya Kupası'nda(2014) şampiyon olan Almanya ile başlayalım gerisi bir Iniesta verkaçı gibi gelsin...
Hani sonunda en küçüğünden bile bir ışık huzmesinin olduğuna inansam daracık tünelin sonuna kadar gidecektim zihnimi çarpa çarpa...
Sevdiklerini boşuna anlamaya çalışma,onlara inanmakla yetin.
Alman futboluna yön verenler, yabancı kontenjanında Bizim Türkiye'de 2015'ten önce yaptığımız gibi ezbere sınırlama hataları yapmadılar. Almanya'da 2001'de Energie Cottbus, un yaptığı gibi halen 11 Alman olmayan oyuncuyla sahaya çıkıp 3 tane de Alman olmayan oyuncuyu sonradan oyuna dahil edebilme hakkına sahipsiniz. Hatta Bundesliga, büyük ligler arasında AB vatandaşı olmayan oyuncuları kadroda bulundurma konusunda en esnek liglerin başında geliyor. Bu yabancı esnekliğin yerli Alman oyuncular üzerinde pozitif etkisinin Zirve noktası ise Şüphesiz 2013 Şampiyonlar Ligi finali. Bu finalde iki Almanya temsilcisi Dortmund ve Bayern Münih karşılaşırken 90 dakika boyunca 26 oyuncu formayı giydi ve 15'inin Alman pasaportu vardı! Ayrıca Götze, Kross ve Badstuber gibi Almanya milli takımının önemli isimleri o finalde sakatlıklarından dolayı forma giyemediler.
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ali Ece gerek üslubu gerekse yorumlarıyla futbol dünyasındaki en sevdiğim, en saygı duyduğum insanların başında gelir. O samimi havası sizi alır, "Saatlerce sohbet etsem asla sıkılmam!" net düşünceniz olur. Geçmişte böyle bir kitap fikri olduğunda cidden sevinmiştim; çünkü futbola gönül vermiş biri olarak en çok onun yazmayı hak ettiğini düşünüyorum. Kitabı okumaya başlayınca da ne kadar doğru düşündüğümü bir kez daha anladım. Çünkü televizyondaki Ali Ece neyse, kitaptaki Ali Ece de o! Aynı samimiyet, aynı insanı içine çeken o sıcak havası... Bu kitabı ilk imza gününde alışım ve ona imzalatışım da benim için paha biçilemez bir anı oldu. Oturdum yanına, zaten Beşiktaş forması ve Liverpool rozetiyle gitmişim, 15 dakika dünya futbolundan ve kitabından konuştuk. Mükemmel bir deneyimdi. Kitabında anlattıklarında, direkt teorik futbol bilgisi olmaması da önemliydi. Futbol, daha çok bir kültür gibi, kitleleri evrensel bir bütünde birleştiren bir araç gibi görülmüş. Ece, kitaptaki başlıkları hep bu doğrultuda açmış. Yalın ve samimi dili de sizi hemen kitabın içine sokuyor zaten...
Ayak Oyunlarından Akıl Oyunlarına Futbol
Ayak Oyunlarından Akıl Oyunlarına FutbolAli Ece · Profil Yayıncılık · 2016131 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
Ayak Oyunlarından Akıl Oyunlarına Futbol, Ali Ece’nin bir kitabı. Futbol/spor kitaplarını yıllardır düzenli olarak takip eden ve okuyan bir okur olmam rağmen bu kitabı gözden kaçırmışım. 2016’nın Mayıs ayında piyasaya çıkan kitap için ilk olarak şunu söylemem lazım; gerçekten beğendim. İşin doğrusu, bir ortamda Ali Ece ile karşılaşıp, biraz
Ayak Oyunlarından Akıl Oyunlarına Futbol
Ayak Oyunlarından Akıl Oyunlarına FutbolAli Ece · Profil Yayıncılık · 2016131 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Futbol yorumcuları arasında farklı bir soluk Ali Ece. Bunu kitabında da yansıtıyor. Programlarda İngiltere 3. Liginden topçu önermesi ya da bilmem kaç sezonundaki bir maçın iki takımın onbirlerini sayması gibi enteresanlıkları da var. Kitap da enteresan olmuş. :))
Ayak Oyunlarından Akıl Oyunlarına Futbol
Ayak Oyunlarından Akıl Oyunlarına FutbolAli Ece · Profil Yayıncılık · 2016131 okunma