Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anna Campbell

Anna CampbellMahrem yazarı
Yazar
7.5/10
190 Kişi
636
Okunma
31
Beğeni
6,6bin
Görüntülenme

Hakkında

Avustralya Brisbane'de doğdum. Çocukluğumu kitap sayfaları arasında geçirdim. Hayatın en güzel zevklerinden birinin, harika bir kitap yakaladığımda kendimi kaybettiğim zamanlar olduğunu düşünüyorum. Böyle hevesli bir okuyucu olmak, doğal olarak bu muhteşem yazarların yaptıklarını yapmak istemekle sonuçlanacaktı.
Unvan:
Avusturyalı Yazar
Doğum:
Brisbane, Avustralya

Okurlar

31 okur beğendi.
636 okur okudu.
6 okur okuyor.
182 okur okuyacak.
12 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Cehalet onu savunmasız kılıyordu..
Bu korku değildi. Kızgınlık da değildi. Çaresizlik de. Gerçi bütün bu duygular sonsuz bir şekilde içini kemiriyordu.
Ah Be Sevgilim
Ah Be Sevgilim
!
Sen
Sen
Ben
Ben
i
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek Başına
bıraktın gittin. “
Asla Yapma
Asla Yapma
m” demiştin,
Sen
Sen
de herkes gibiymişsin.
O Gün
O Gün
ü hâlâ hatırlarım,
Kaybolan O Günler
Kaybolan O Günler
e yanarım. “
Sen Benimsin
Sen Benimsin
” demiştin,
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
416 syf.
9/10 puan verdi
Ben bu yazarı nasıl bu kadar geç keşfettim? Kitap o kadar sürükleyici ve güzeldi ki bir çırpıda okudum. Erkek karakterimiz Gideon Hindistan in karanlık çukurlarında işkence görmüş ve akıl sagligini kaybetmeye yaklaşmış biri. Kadın karakterimiz Charis üvey abileri tarafından dövülmüş, işkence edilmiş bir güzel... Ve kızımızın evden kaçması sonunda yolları kesişir. Yazar kurguyu çok sağlam oluşturmuş. Gideonun çektiği her acıyı ve izdirabi bende hissettim. Charis ise historical roman karakterleri arasında hayran olduğum bir karakter gururlu, kendi ayakları üzerinde duran ve inatçı asla altta kalmıyor, mücadele etmeyi biliyor. Bir o kadar da merhametli ve iyi bu sayede Gideonun yaralarını sardı, tabi inadinida unutmamak lazım, Gideon gibi inatçı bir erkeği ancak Charis gibi bir kadın yola getirebilirdi. Kitabı genel anlamı ile çok beğendim sadece Gideonun sürekli ben seni mutsuz ederim ve seni hak etmiyor tiradi sonlara doğru beni sinirlendirdi. Onu çok iyi anlıyorum kendinde bir ışık görmüyordu ama aldığı kararlar Charis'i mutsuz ediyor bunu bile görmeyecek kadar kördü. Ayrıca yazar kitabın son sayfalarında gelecekten mutlu bir kesit koyabilirdi. Çünkü karakterler çok acı çekmiş okuyucuya onların mutlu ve çocuklu olduğu bir gelecek kesidini çok görmese iyiymiş. Kitaba verdiğim bir puanı buradan kırdım. Onun dışında kitap historical sevenler için mükemmel. Kesinlikle tavsiye ederim.
Günahın Esiri
Günahın EsiriAnna Campbell · Epsilon Yayınları · 2010116 okunma
392 syf.
2/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sahafçımın tavsiyesi ile aldığım kitap tamamen zaman kaybı oldu. Bir konuşma veya bir olay sonrası karekterlerin iç sesleri, yorumlamaları, offf. Sürekli tekrar, tekrar, aynı cümleler. Kesinlikle tavsiye etmiyorum.
Mahrem
MahremAnna Campbell · Epsilon Yayınları · 2009167 okunma
441 syf.
5/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Londra'nın en hızlı çapkını Nicholas Challoner, kız kardeşinin mahvolmasına neden olan Godfrey Demarestten intikam almak için yaşamaktadır. Fırsat ayağına gelir ve Demarest'in biricik kızı Cassandra Londra sosyetesine takdim edilir. Cassandra yüklü bir çeyizle eş aramak için oradadır fakat Ranelaw Markisinin planları çok başkadır. Sonuçta intikam soğuk yenen bir yemektir. Ama önünde çok büyük bir engel vardır: düşmanının masum kızının şaperonu Antonia Smith. Bir zampara tarafından oyuna getirilip itibarını kaybeden Antonia, masum genç kızı aynı acımasız kaderden korumaya yemin eder. Ve olaylar başlar... Tarihi aşk okumayı severim fakat ne istediğini bilmeyen, düşüncesi farklı söylediği farklı yaptıkları ikisinden de farklı karakter okumayı hiç sevmem. Malesef ana karakter Antonia böyle biriydi. Hem "Ranelaw sen adi herifin tekisin, sen bir zamparasın, senin amaçların farklı" diyebiliyorken iç dünyasında da "Ranelaw sen karşı konulamaz derece de yakışıklı, ihtiraslısın, sana çekilmekten kendimi alamıyorum, ne olur bir kere dudaklarının tadına bakayım" diyebiliyor. Hiç sevmem. Neysen o ol. Adamı istiyorsan belli et. İstemiyorsan da adama umut verecek hareketler yapma. Sakız gibisin nereye çeksen oraya gidiyorsun. Kitapla bağ kuramadım. Olaylar son 30 sayfa da (saçma bir neden yüzüne) çözüme ulaştı ve ben çözümlenmesini dört gözle beklediğim olayın çözüme ulaşamadığını, baştan savıldığını okudum. Puanımı yazarın yazım tarzındaki akıcılığına ve tarihi aşk kategorisindeki bir kitap olmasına veriyorum. Okuduğuma pişman değilim ama bir daha okumam. Kitaplarla kalın.
Uykusuz Geceler
Uykusuz GecelerAnna Campbell · Epsilon Yayınları · 201292 okunma