Başladığımızda sana dememiş miydim? Sherlock holmes gülerek kızıl dosyadan çıkan sonuç iki gorevliye başarı belgesi..
Boş ver! Diye cevapladım . Bütün gerçekler notlarimda var herkes bunları bilecektir. Bu arada sen de başarılı olmanın bilinciyle tatmin olmalısın Romalıların dedigi gibi..
Ne istiyorsan yapabilirsin Doktor diye cevapladı. Bana bir gazete uzatarak işte dedi. Şuna bak.
Günlük Echo gazetesiydi bu bana gösterdiği paragrafta bu olaydan bahsediliyordu.
Şaşkınlığıma gülerek yani diğer türlü açıklaması zordu dedi. Sherlock holmes . Kolaylığının kanıtı birkaç basit akıl yürütmenin yanında hiç bir yardım almadan üç gün içinde suçluyu yakalamam. Doğru dedim..
Perşembe günü yargıçlardan önce gelmemiz için uyarilmistik ama o gün tanikligimiz için fırsat yoktu. Yargıç soruna el koydu ve jefferson hope kendisine katı bir kararın koyalacagi mahkeme önüne çağrıldı. O gece damar patlaması yaşamıştı. Onu hücresinde ölü buldular. Yüzünde basarilmis bir işin ve yararlı bir hayatın verdiği huzurlu bir tebessüm vardı.
Konuşurken zili çaldı. Ben ve arkadaşım merkezden çıkıp, Baker sokağı 'na gitmek için arabaya binerken Jefferson hope bir kaç gardiyan tarafından götürülüyordu..
Adamın anlatması o kadar korkutucu ve tavrı o kadar etkiliyiciyki sessiz ve tüm dikkatimizi vermiş bir şekilde dinlemiştik . Suçun her detayindan bıkmış profesyonel dedektifker bile Adamın hikayesine çok ilgili gibi gözüküyorlardı. Birdiginde lestrade'in son notlarını karalayan kalemin sesiyle bölümüne kadar bir kaç dakika daha sessizlik içinde oturduk.
Kutuyu önüne koyarak ama masum kalbini kıran sendin diye haykırdım birakda yüce tanrı bizi yargılansın seç ve yut birinde ölüm diğerinde hayat var senin bıraktığını ben alacağım dünyada adalet mi var yoksa bizi yöneten şansımız mı bir görelim dedim..
Yagmur damlalarından başka ortada hiçbir şey yoktu. Pencereden içeri baktığımda Drebbrer'ı sarhoş uykusunda kıvrılmış olarak buldum. Onu kolundan silkeledim ve dışarı çıkma vakti dedim. Tamam arabaci dedi. Sanırım bahsettiği otele geldiğimizi düşündü çünkü başka bir sey söylemedi ve beni bahçeye kadar takip etti.
Ona bardağı uzattım suyu içti. Şimdi daha iyi dedi. Sonra bir çeyrek saat kadar bekledim ve bir anda içeriden kavga gibi bir gürültü geldi. Hemen sonra kapı ardına kadar açıldı ve iki belirdi, birisi Drebber'ı yakakarindan tutmuştu ve merdivenin başına geldiklerinde adama, onu sokağın yarısına kadar firlatacak bir yumruk indirdi.