Ayhan Tekineş

Ahirzaman ve Kıyamet Alametleri yazarı
Yazar
Editör
8.0/10
6 Kişi
21
Okunma
3
Beğeni
3.300
Görüntülenme

Ayhan Tekineş Gönderileri

Ayhan Tekineş kitaplarını, Ayhan Tekineş sözleri ve alıntılarını, Ayhan Tekineş yazarlarını, Ayhan Tekineş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ehl-i sünnet, Allah’ın Âdil olduğunu mülkünde dilediği gibi tasarruf edeceğini dilediğini yapacağını ve istediği şekilde hükmedeceğini söylemiş ve adl’i şöyle tanımlamıştır: “Bir şeyi yerli yerine koymak, mülkde, irade ve ilme göre tasarruf etmektir.”1041 Adl, zulmün karşıt anlamlısı olarak düşünülmüş ve Allah Teâlâ’nın hiç bir fiilinde zulüm bulunmadığı, her fiilinin O’nun “âdil” sıfatına uygun olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca onlar, “Allah Teâlâ, dinî işlerimizde vasat olanı adl menzilesi kılmış; aşırılıktan nehyetmiştir”1042 diyerek vasatîlik ile adalet arasındaki ilişkiye işaret etmişlerdir.
Ebû Hanife, kendi görüşüne uymayan hadisleri reddetmemiş, aksine mânasını bilmiyorum diyerek susmuştur. Ancak o, hadisin temel itikadî kurallara aykırı bir şekilde yorumlanmasını kabul etmemiştir. O, bu konuda şöyle söyler: “Allah, içki içen kimsenin kırk gün ve kırk gece kıldığı namazını kabul etmez”1007 sözünün tefsirini bilmiyorum. Ancak söyleyenlerin, bu sözü, hakikate (adl) aykırı bir şekilde tefsir ettiklerini bilmedikçe de onları yalanlamam.”1008 Ebû Hanife’nin burada gördüğümüz tavrının, diğer ilim ehli için de örnek olması ve kesin delillere aykırı gibi gözüken hadisleri hemen reddetme yerine, en azından tevakkuf edilmesi gerekir. Çünkü hadisin farklı mânalarının olabileceği, başkalarının hadisi daha iyi anlamasının mümkün olduğu ve zaman içinde hadisin mânasını açıklayacak bazı yeni gelişmelerin ortaya çıkması gibi ihtimaller dikkate alınmalıdır. 1007 Tirmizî, Eşribe, 1; Ahmed b. Hanbel, II, 176; V, 171. 1008 Ebû Hanîfe, el-Âlim ve’l-müte’allim , s. 25.
Reklam
Meselâ, Resûlullah (s.a.s.) bir hadislerinde “Siz usanmadıkça (melel), Allah usanmaz” buyurmuştur.976 “Allah hakkında “usanma” söz konusu değildir. Bu, dil âlimlerine göre Resûlullah (s.a.s.)’in “Siz usandığınızda Allah usanmaz” sözünden anlaşılmaktadır. Zira, “melel” (usanma) sizden beklenir; fakat Allah’tan beklenmez (mevhum). Bu sözün bir benzeri Arap dilinde de kullanılmaktadır. (Araplar) bir kişiyi söz söyleme kuvveti, sözünün güzelliği ve sanatı konusunda övmek istediklerinde, “Falanca kişi, hasmı bırakmadıkça, hasmına olan husumeti bırakmaz” derler. Bu sözle, onun hasmının bırakmasıyla bırakacağını kastetmezler. Eğer bu mânayı kastetseler, övdükleri kişiye bir fazilet ispat etmiş olmazlar. Zira, bu durumda o da, hasmının bırakmasıyla biten bir söz söyleme kıymetine sahip olmuş olur... Resûlullah (s.a.s.)’in “Siz usanmadıkça Allah usanmaz” sözü de, siz usanırsınız ve bırakırsınız, Allah ise -O’nda, daha önce de usanma ve bırakma niteliği bulunmuyordu- sizin usanmanız ve bırakmanızdan sonra da hâli üzeredir, anlamındadır.”977 Bazı yorumcular da “melel”in lazımı mânası olan “Allah gadab etmez ve siz ameli terk edip, O’na dua etmeyi ve yönelmeyi bırakmadıkça da sizin sevabınızı kesmez” mânasının kastedildiğini, gerçekte bunun “melel” olmadığı halde ona benzediği için “melel” diye adlandırıldığını söylemişlerdir.978 976 Müslim, Salâtu’l-müsâfirîn, 221; Ahmed b. Hanbel, II, 257. 977 Tahâvî, Müşkil , II, 118; İbn Kuteybe, Te’vîl, s. 211; İbn Fûrek, Müşkilü’l-hadîs , s. 273. 978 İbn Fûrek, Müşkilü’l-hadîs , s. 272.
Yine bir hadiste “Allah Teâlâ’nın her iki elinin de sağ”958 olduğu ifade edilmiştir. Hadiste geçen yed/el tabiri ile bilinen uzuv kastedildiğinde Allah’ın her iki elinin de sağ olmasının imkansız olduğu; bunun makul olmadığı iddia edilmiştir.959 İbn Kuteybe bu iddiaya şu şekilde cevap vermiştir: “Bu hadis sahihtir ve anlamı da muhal değildir. Resûlullah (s.a.s.), bu sözüyle tamamlık ve mükemmelliği kastetmiştir. Çünkü her şeyin solu, sağından eksiktir... Araplar da sağı sever soldan da nefret ederler... Bu açık bir tevcihtir. Hz. Peygamber iki el ile, birlikte ihsanda bulunmayı da kastetmiş olabilir... Başka bir hadiste Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın sağ eli nimet ve ihsan akıtır. Onu hiç bir şey eksiltmez.”960 Görüldüğü gibi, İbn Kuteybe, haberî sıfatları sistemli bir şekilde ilk tevil eden Sünnî âlimlerden birisidir. 958 Heysemî, Mecme’u’z-zevâid, X, 244. 959 İbn Kuteybe, Te’vîl , s. 138.. 960 İbn Kuteybe, Te’vîl, s. 13, 139; a.mlf., el-İhtilâf fi’l-lafz, s. 28, 29; hadis için bk. Buhârî,Tefsîru sûre (11).
Sahih naslarla bilinen bazı konuları akılla kavrayamasak ya da duyularımızla algılayamasak da aklen mümkün olması kabul edilmesi için yeterlidir. İbn Kuteybe, bu durumu şöyle ifade etmiştir: “Allah Teâlâ’nın cesetler dağıldıktan ve kemikler çürüdükten sonra kabirlerdekileri diriltmesi akla ve akıl yürütmeye uygun, Kitap ve haberle de sahih olduğu gibi, öldükten sonra insanların berzâhta azap görmeleri de yine aklen mümkün, nazar, Kitap ve haberle de sahihtir.”868
Kainattaki her şeyin bilimsel açıklama yöntemiyle izah edilemediği bir gerçektir. Ayrıca anlamlı olmak ilmî veya mantıkî doğrulama ile özdeş değildir. Denebilir ki rasyonellik, doğrulanabilmeye bağlı olacağı gibi yanlışlanmamış olmaya da bağlanabilir. Eğer bir fikrin mantıki düzene ters düştüğü, yahut ilmî verilerle açıktan açığa yanlışlandığı gösterilemiyorsa, o fikre pekâlâ inanabiliriz.”862 Bu nedenle her zaman dinî temel bir soruya tecrübî bir cevap aramak; tecrübî bir soruya da dinî bir cevap aramaya kalkmak yanlıştır.863 862 Aydın, Din Felsefesi, s. 10; 24. 863 Kocabaş, İfadelerin Gramatik Ayrımı , s.23.
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.