" Bir daha sakın kendinden başkası olmayı isteme," demiş. " Ben de senin gibi bir kertenkele olmayı ve timsahların giremeyeceği kadar küçük deliklere girebilmeyi isteyebilirim, ama hiç kertenkele olabilir miyim?"
" Keşke bir peri bana da güzel elbiseler verip prensin sarayına gönderse...Kristal ayakkabımın tekini düşürsem ve prens beni her yerde arasa... Ayakkabının benim ayağıma uyduğunu görünce de benimle evlense..."
Söyledim babama, ama beni dinlemedi, " Her koyun kendi bacağından asılır, " dedi. Kuzularla koyunlarla ne ilgisi var, dersimiz hayvancılık mı? Bunu da söyledim babama. O da bana " Özrün kabahatinden büyük, " dedi. Ben de bir daha ağzımı açmadım. Belli ki bir süre babamla normal bir iletişim kurmanın yolu yoktu.
"Off!Ne suratsız bir kedi.Efesin onunla geçinememesi normal yani."
Ali de Ceylanın yanına çömeldi.
"Pes etme huysuzluğunun nedeni var mutlaka."
Miro için için söylendi.
"Miyaaavvv,bu oğlan kendini psikolog sanıyor galiba."