Majestelerinin Hükümeti 1917'de yayınladığı ünlü Balfour Deklarasyonu ile "Filistin'de bir Yahudi Vatanı" projesine destek verdiğini ilan edince, Siyonist projenin süksesi büyük ölçüde arttı.
Oysa kendilerini bir ulus olarak tanımlayan milliyetçi Yahudiler, bu "asimilasyon" a kesinlikle onay vermeyeceklerdi. Bu konuda onlarla aynı şekilde düşünen bir ikinci grup daha vardı hem de: Antisemitler, yani Yahudi düşmanları. Modernizm hastalıklarında biri olan ırkçılık tarafından üretilmiş olan Antisemitler, Yahudiler'i içinde yaşadıkları ülkelerin etnik ve ırksal homojenliğini bozan zararlı bir unsur olarak görüyorlardı. *Asimilasyonist Yahudiler'e karşı Yahudi Milliyetçileri ve Avrupa ırkçıları arasında doğan bu ilginç stratejik yakınlık, bir süre sonra gizli bir işbirliğine dönüşecek, Nazi Almanyası ile zirveye çıkan bu işbirliği, Asimilasyonist Yahudiliğin fiili olarak sona erdilimesiyle sonuçlanacaktı.*
Haçlılar 88 yıl önce ilk geldiklerinde Kudüs'ü almayı başarmışlardı, çünkü etraflarında birleşik bir İslam ordusu yoktu. Ortadoğu'daki Müslüman Emirlikleri birbirleri ile çekişmekten, Haçlılara karşı direnmeye zaman bulamamışlardı.
Talmudun en büyük yazarlarindan biri olan maimonides’in ırkçı fikirleri oldukça ilginçtir. Bir yerde şöyle yazar :
Türklerin bir kısmı ve kuzeydeki göçebeler ve zenciler ve güneydeki göçebeler ve bizim coğrafyamızda yaşayıp da onlara benzeyenler; bunların tabiatı daha çok düşük sesli bazı hayvanların tabiatına benzer. Benim düşünceme göre bunlar insan seviyesinde değildirler.Seviyeleri bir insan ile bir maymunun seviyeleri arasında bir yerdedir.Çünkü görünüşleri maymundan daha çok insana benzemektedir
Sayfa 39.
Haçlılar bu ülkeyi ellerinden kaçırdılar, çünkü zaten onların değildi; en baştan yabancisiydilar buraların. Bugün ise bizim en yüce ve en temel amacımız, bölgeyi demografik, stratejik ve ekonomik bakımdan yeni bir dengeye otrutmaktir.